Melih ALTINOK
Benim 30 Ağustos’um hüzündür. 30 Ağustos sabahları, çat pat Türkçe bilen bir annenin, oğlunun katlinin yıldönümü gecelerinde diktiği erimiş mumlar gelir aklıma.
Turgut Altınok’un Keçiören Belediye Başkanlığı dönemiydi. Ankaralılar bilir. Sokakta terör estiren meşhur A Takımı tüm enerjisini ilçede yeni kurulan ve sonradan nasıl bir rant alanı olduğunu anlayacağımız çevre yolu kenarındaki Ovacık’a harcıyordu.
Dersim’den göçüp ailesiyle birlikte buraya gelen Erdal Yıldırım’ınsa umurunda değildi bu hava. Yaşayacaklardı altı üstü. Ama faşist çete kararlıydı.
Bir 30 Ağustos’ta vurdular Erdal’ı. Gencecikti.
Cinayetin ardından başka “sakıncalı” aileler de geldi Ovacık’a, mecburlardı çünkü. Gerginlik de günbegün tırmandı.
A Takımı’nın tacizlerine karşı mahalleli yan yana geldi. Solcu gençler de kendilerine destek oldular, mahalleye yerleştiler. Ovacık’ta birkaç arkadaşımla, Erdal’ların evinin hemen yanında 1,5 yıl kaldım.
Hep diken üstündeydik. Öyle ki, bazen A Takımı’nın tacizlerine karşı geceleri mahallede “nöbet tutulurdu”.
Belediye ve A Takımı da bu havayı tepe tepe kullanıyordu elbette. Oradaki yaşam umurlarında değildi,bas bas bağırıyorlardı: “Mahalle sol örgütlerinin hâkimiyetinde. Ovacık’ta devlet yok!”
Geçenlerde gittim Ovacık’a. Eskiler gitmiş. Sakindi ortalık. Alanın “hâkimiyeti” koca koca alışveriş merkezlerinde sanırım ama Erdal’ın toprağın altında olduğuna eminim. Annesi ise, bizler de anne derdik ona , Erdal’ın vurulduğu günün gecesinde mumlar dikiyormuş hâlâ.
Bugün de bir 30 Ağustos ve memleketteki hâkimiyet kavgaları sürüyor.
Gazetelerin “zafer gururundan” arta kalan alanları, PKK’nin yüzlerce gencinin canı pahasına elde ettiği “somut kazanımının”, bir bez parçasının kıytırık bir tepede iki dakika dalgalanması efsanesinin hâkimiyetinde.
Gazetecilik faaliyetine sözüm olamaz. Neticede ortada ciddi iddialar var ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor.
Anlamadığım, operasyonlara canlı kalkan olacak kadar radikallerin savaşın bir tarafının gücünü, “hâkimiyetini” abartılı olarak afişe etme çabaları.
Gültan Kışanak da yapmıştı ama, mesela Selahattin Demirtaş’ın “Şemdinli ve Çukurca içlerindeki 400 kilometrekarelik alan PKK hakimiyetinde” demesinin amacı ne?
Allah aşkına yardımcı olun. Çok samimi soruyorum, kafam karışıyor.
Bakın bu beyanatlar, çözüm için Oslo’da, Habur’da takdire şayan bir siyasi risk alan hükümete çakmak isteyen Türk milliyetçilerden gelmiyor. Bunlar, “PKK vurmazsa ordu operasyon meraklısı değil” deme basireti gösteren Başbakan Tayyip Erdoğan’ı Türk ulusalcılığı ekseninde sıkıştırmak isteyenler de değil.
O hâlde ne yapmak istiyorlar?
AK Parti ne yapsın diyorlar?
Tabanlarına “yılmayın, savaşa devam” mesajı mı veriyorlar? Ama dün Taraf’a konuşan ve “yenişemezler” diyen bizzat Demirtaş’ın kendisi değil miydi? E o zaman?
PKK’nin ne kadar etkin olduğunu gösterip müzakere masasında realitelerinin elini güçlendirmek istiyorlar diyeceğim. İyi de bu “Açılım dediniz müzakere dediniz adamlar hâkimiyet ilan ediyor” propagandasından ötürü ürkekleşen hükümeti masadan daha fazla uzaklaştırmaz mı?
Bu ülkede sözü her kesimce muteber olan sayılı insanlardan Ahmet Altan’ın “Demirtaş bunları askerî vesayet döneminde söylese ne yazardınız” sorusunu kendime soruyorum. Askerî vesayetin ürünü savaşın bitmesi için aldığı riskler ve samimiyeti sorgulanamayacak Ahmet Abi’nin sorusunu, girişteki hikâyem üzerinden düşünüyorum.
Savaşın en netameli, askerî vesayetin en güçlü olduğu 90’lara aitti bu hâkimiyet kavgası tanıklığım. O zaman Ovacık’ta faşistlere karşı olduğunu söyleyen içimizden biri, en solcumuz çıksa, tıpkı Demirtaş gibi medyaya konuşsa. “Ovacık falanca sol örgütün kontrolünde, inanmayan hükümet yetkilisini gezdiririm” dese ne derdim?
Şimdiki gibi o zaman da sıkı bir antimilitarist olarak şunu derdim:
Sen ne yapmak istiyorsun? Hükümete “karakol aç, daha fazla polis gönder, operasyon yap, savaşa gel” mi diyorsun? Amacın Ovacık’ı, halkını hedef göstermek mi?
Hele hükümet o günlerdeki gibi “operasyon meraklısı” değil de, bugün olduğu gibi “sakin” olsaydı daha da çok şüphelenirdim bunu söyleyenden.
Anlaşılan o ki bir taşla iki kuşu birden kızıştırıyorlar yine. Bir yandan PKK’nin sırtı “aslansın, hâkimsin” diye tapışlanıyor. Öte yandan da “niye daha fazla vurmuyorlar” demesi umulan kamuoyu karşısında hükümet şahinleştirilmek isteniyor. Çünkü savaş PKK’nin ilacı, AK Parti’ninse zehri.
Tarihe daldık madem, Çetin Altan’ın “Tekerrür eden tarih değil insanların aptallığı” sözünü hatırlatmanın tam zamanıdır. O hâlde hatırlayıp, anlayıp söylememek olmaz. Ters manyel yapsalar da bu provokatif açıklamaların olası sonuçları itibariyle “Çorum’u bırak Fatsa’ya” bak demekten farkı yok.
Ama artık bizi rahat bırakın.
Alanınız da, böbürlenmeleriniz de, hâkimiyetiniz de, dalgalanan bayraklarınız da, ulusal gurunuz da sizin olsun. Çünkü alanları vatan yapan hâkimiyet değil yaşamdır.
Biz de sadece yaşamak istiyoruz. Israrımız ise gideceğimiz başka bir yer olmamasından.Mecburuz yani, tıpkı Erdal gibi, ötesi toprak.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019