Melih ALTINOK
Memlekette benim diyen faşistin bile kuvvetler ayrılığı ilkesine karşı olduğunu sanmıyorum.
Hâl buyken Başbakan Erdoğan’ın “sistem yanlış kurulmuş” girizgâhıyla kuvvetler ayrılığının Türkiye’deki işleyişini tartışmaya açması, tek adamlık iddialarına muhatap oldu.
Erdoğan’ın çıkışı üzerine, mevzuun paranoyalar bir kenara bırakılarak tartışılmasını önerenler ise, yine Başbakan’ın sözlerini meşrulaştırmak için “derelerden dolaşmakla” itham edildi.
Konumlarını Erdoğan’a göre belirlemekten bugün artık varoluşlarını inkâr edecek bir noktaya gelmiş dostlar hatırlarlar mı bilmem ama bu hayati mevzu yıllardır gündemimizde.
Hayati diyorum zira ülkede son üç beş yılda yaşanan, başka demokrasi deneyimleriyle de ortak kodları olan, dönüşümün karakteristiği aslında bu tartışmada özetleniyor.
Yaşanan, bir cümleyle, yürütüme ve yasamanın üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan askerî ve sivil bürokrasisinin dümen suyundaki yargı vesayetinin gevşemeye başlamasıdır.
Bugüne değin “gerçek” devletin bir ideolojik aygıtı olarak vazife gören siyaset kurumunun, kuvvetler ayrılığı ilkesinde alt sırlardan, hak ettiği yere, diğer güçlerle eşit seviyeye gelme hamlesidir.
İşte bu bakış açısıyla konu ne Başbakan’ın ne de AK Parti’nin gündemindeyken “Bütün iktidar sivillere” (17.08.2010) başlıklı yazılar yazdım.
“Majestelerinin yargıçları ve kraldan fazla kralcılar” (01.10.2010) ve “AKP uyuma statükonun bürokratlarına uyma” (05.10.2010) başlıklı yazılarla da, referandumda verilen “muktedirleşme” sözünü yeterince hevesli yerine getirmedikleri için hükümeti eleştirdim.
Çünkü yerel yönetimin sıradan bir imar faaliyetinin “Ankara’dan Atatürk’ün izleri silinmek isteniyor” gerekçeli işgüzar yerindelik denetimlerine tabi tutulması türünden artık trajediye dönüşen komedilere tahammülümüz kalmadı.
Kaldı ki, yukarıda bahsettiğim gibi, bu tartışma yalnızca bize özgü de değil.
Son olarak, demokratların ve “solun”, siyaset kurumun müdahil olmadığı alanı sorun olarak görmeyene kız bile vermediği Kapıkule’nin ötesinde bu tartışmalar nasıl yürüyor, ona bir bakalım.
Örneğin, askerî vesayet ve demokratikleşme üzerine kapsamlı çalışmalarıyla tanınan Juan Linz veAlfred Stepan, Franco diktatörlüğünün ardından İspanya’da “geçiş” sürecinin tamamlandığını şu göstergelerden çıkartıyorlar:
“Hükümet serbest ve genel seçimlerin neticesinde görevdeydi, politika üretmek için mutlak otoriteye sahipti ve de iure (hukuki) olarak diğer birimlerle güç paylaşmak zorunda değildi.”
Linz ve Stepan Avrupa demokrasilerinde üzerinde konsensüs sağlanan bu önermelerinde, diğer kuvvetler olan yasama ve yargının da, askerî vesayet sonrası kurulan “yeni demokrasi tarafından”inşa edilmeleri gerektiğini önemle vurguluyorlar.
Evet, “geçiş”i atlatıp “sağlamlaştırma” sürecine girdiği tüm otoritelerce kabul edilen İspanya’da kuvvetler ayrılığının niteliği pekâlâ tartışılabiliyor.
Kimse de çıkıp demokratlara “hükümet yalakasısınız, diktatörlük istiyorsunuz” demiyor.
Çünkü orada ak koyun kara koyun belli.
Geçen cuma konuyla ilgili yazdığım “Kuvvetler üçe ayrılır: hava, kara, deniz” başlıklı yazımdaki ironiye, Başbakan’ın hafta sonu yaptığı konuşmada yer vermesi de, derdinin ayrılık prensibinin idealiyle değil, Türkiye’deki fiili işleyişiyle alakalı olduğunun açık bir göstergesiydi.
Umarım, bir avuç elitistin gazete köşelerinden vatandaşlık dersi argümanlarıyla yürüttüğü manipülasyonlardan çekinip bu geç bile kalmış tartışmayı da başka bahara ötelemez.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019