Hükümet çatışmaların başladığı gün Türkiye sınırını Kobani’den gelen 200 bin sivil Kürt’e açtı. Çatışmalarda yaralanan YPG’lileri devlet hastanelerinde tedavi etti. Ve nihayet uluslararası koalisyonun bölgede IŞİD’e müdahalesini kolaylaştıracak tezkereyi Meclis’ten geçirdi.

Ancak IŞİD’e karşı Türk hükümetini ve dünyayı bir şeyler yapmaya çağıran HDP ve CHP bu tezkereye hayır oyu verdiler.

CHP gizlemeye bile gerek duymadan “Bu tezkere Esad’a karşı çıkartıldığı için hayır” dedik açıklamasıyla net olarak kendini ortaya koydu. HDP ise, Çözüm Süreci’ni yürüten hükümete ve parlamentosunda olduğu ülkeye, yıllarca emperyalist dediği ABD’den daha az güvendiğini söyledi. Kobani’deki savaşı cephede koordine eden PKK’ye göre de Coni Kobani’ye gelebilirdi ama Türk askerinin gelişi kabul edilemezdi.

Hükümet, zaten bir kara harekâtına kalkışmayacağını net olarak açıklamıştı. Ama yine Çözüm Süreci’ne endekslenmeye çalışılan Kobani için formül arayışlarına girdi.

Sonuçta da Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) yanı sıra Barzani’nin Peşmergelerinin Kobani’ye yardıma gitmesi alternatifi üretildi.

Evet, hikâyenin buraya kadar olan bölümünde oynayan HDP’nin, PKK’nin ve PYD’nin tutarsızlıkları, İonesco tiyatrosunu aratmayacak absürtlüklerle dolu. Ama bitmedi…

Yardım istedik gönderdiler, bu kadarı da fazla ama

Ülke ülke gezip silah ve savaşçı talep eden PYD Lideri Salih Müslim, bu formülü açıkça reddetse ayıp olacağını düşünmüş olmalı ki yardımın mümkün olduğunca alt seviyede tutulması gerektiğini söyledi. Barzani’nin “2000 Peşmerge gönderelim” teklifini önce 200’e indirdi. Nihayetinde 150’de karar kıldı.

7-8 Ekim’de düzenlediği ve 40 kişinin yaşamına mal olan eylemlerine gerekçe olarak “Kobani’ye yeterli yardım yapılmamasını” gösteren HDP ise sessizliğe büründü.

Peşmerge’nin ve ÖSO’nun Kobani'ye geçişine müsaade etmesiyle şaftı kayan PKK’ye ilişik Türk solu ve merkez medya ise HDP’ye sufle hazırlamakla meşgul. Saniyede 24 kare yalan üretme kapasitesine sahip bir internet sitesi Peşmerge bölgeden geçerken bile “hükümetin IŞİD’e dost” olduğunu yazabiliyordu. Site, “İyi haber alan kaynaklara yakın kaynaklara” dayanarak Peşmerge sayısının hükümet yüzünden 150'ye düşürüldüğünü yazdı. Barzani’nin Türk hükümeti olmasa geçişin mümkün olmayacağına dair teşekkürü ise kaynağı belirsiz bir iddiadan başka ne olabilirdi ki?

Bir kez de güldürün

Nihayet, Barzani’nin Kobani’ye gönderdiği 150 Peşmerge konvoy hâlinde Silopi, Cizre, Mardin Nusaybin, Kızıltepe ilçelerinden geçerek Şanlıurfa'ya ilerledi.

Bölge halkı Peşmerge'nin geçiş güzergâhlarında saatler süren sevinç gösterileri yaptı.

Ne var ki bu gelişme, günlerdir yardıma gelin diye bağıran hareketin resmî yayın organı Gündem gazetesi’nin ilk sayfasına bile girmeyi başaramadı. HDP’liler evlerinden çıkmadı. Salih Müslim diplomatik turlarını seyahat acentesi seviyesine indirdi.

Ama bu komedya bitecek gibi değil. Zira önce 150 Spartalı, saç baş yolduran kimi bölge uzmanı yazarların “Orta Doğu’nun en büyük savaşı” dediği Kobani’yi kurtaracak. Cumartesi günü, Peşmerge’nin Kobani’ye ulaştığı saatlerde de, HDP “Türkiye’nin Kobani’ye ne kadar da yardım etmediği” konulu eylem serisini devam ettirecek.

Allah aşkına, içinizde aklı başında bir tane olsun adam yok mu? "Aga biz ne yapıyoruz" demiyor mu?

Yoksa hakikaten bu bir absürd komedi performansı mı? Ama bilin ki komik bile değilsiniz zaten bizim de gülecek hâlimiz kalmadı. Zira bir aydır süren bu deneysel saçmalıklarınız yüzünden 50 insanımızı kaybettik, hatırlıyor musunuz?