Melih ALTINOK
Wall Street Journal’ın haberi, Uludere katliamı tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Gelişmelerin henüz ajansa düştüğü saatlerde “paşalık” bekleyen albay bir arkadaşım aradı.
Ergenekon ve Balyoz davaları nedeniyle sıkça tartıştığımız, olayın hemen ertesi günü attığımız “Devlet halkını bombaladı” manşeti ve aynı günkü yazımdan beri de görüşemediğimiz arkadaşım mevzua direkt girdi.
“Kanaatinin değişmeyeceğini biliyorum ama ideolojik anaforlardan yakasını sıyırdığını söyleyen biri olarak sen de sürüklenip gidiyorsun. Bir an olsun, olayın yılların askerî pratiklerinden kaynaklanan ve fiyaskoyla sonuçlanmış operasyonel bir tercih olabileceğini düşündün mü?”
Kestirip attım elbette:
“Sen de kurmaylık prangalarına eleştirel bakabilecek kadar özgür olduğunu söylüyorsun ama bu açık olayda bile gelebildiğin en uç nokta ‘hata’dan ibaret. 34 can gitmiş, hata ne demek!”
Hâlâ arkadaşımın söylediklerini düşünüyorum.
Kendisine verdiğim kısa yanıtta, sağlam bir karşı argüman olarak ne söylemiştim:
“34 can gitmiş hata ne demek!”
Elbette bana bunları söyleten, Uludere ile ilgili o yazıları yazdıran kafamdaki ceberut devlet algısı. 1915’te, Dersim’de, Ağrı’da, Van’da vatandaşlarını katletmiş, cezaevinde “hayata döndürdüğü” mahkûmlarını özel birlikleriyle yeniden öldürmüş orduya dair hafızam.
Üzerine kendimi bildim bileli en ufak bir taviz vermediğim, tüm askerî kodlardan nefret edecek düzeye varmış antimilitarist tavrım eklenince bu moral tesbitten başka bir şey çıkmıyor ortaya.
Roboski’deki katliamı “bu açık olay” diye nitelendirmemi sağlayansa, “açıklığa” kanıt gördüğüm enformasyonlara “ne olursan ol gel” diyen beynimin kalender meşrepliği. Bir de, resmî erkânın ketumluğuyla günden güne palazlanan, sadece birer sorudan ibaret oldukları halde sonuç hanesine yazılıveren iddialar.
Az önce de bu bireysel muhasebede biraz daha netleşmek için, demokrat tavrını açıkça ilan edip yakın zamanda ordudan ayrılan emekli albay bir tanıdığımı aradım.
Size yazdığım gibi düşündüklerimi ona da anlattım.
Ergenekon ve Balyoz gibi demokratikleşme davalarındaki tavrı, yazının girişinde bahsettiğim albaya taban tabana zıt dostum konuşmam biter bitmez söze tereddütsüz başladı:
“Aynen katılıyorum eski meslektaşıma” dedi ve ekledi: “Bu ihtimali de samimiyetle tartışabileceğini biliyordum, beni yanıltmadın.”
Sözü ona bırakayım:
“Askerin operasyonel psikolojisi gözardı ediliyor. Çok açık söyleyeyim, bir de buna o konumlarda bulunan askerlerin hiç sorgulamadıkları müthiş özgüvenlerini ve somut bir gelişme karşısındaki ‘fırsat’ yaklaşımlarını ekle... Daha önce olduğu gibi ortaya böyle acı sonuçlar çıkabiliyor. Karar verme sürecinde görev alan rütbelilerin çoğunu tanıyorum. Komplo iddialarına ihtimal veremiyorum. Çözüm için komplekslerimizi bir yana koyup hiçbir olasılığı atlamamalıyız.”
Şimdi pek çoğunuzun “bari sen yapma” dediğinizi duyar gibiyim.
Ama inanın “yapmamız” lazım.
Tıpkı okullardaki süt skandalının ardından “AKP Kürt çocuklarına zehirli süt dağıtıyor” haberleri yapanların, siyasi ve bürokratik mekanizmaların hesap vermesi gereken bir suçunun izlerini, ajitasyonla silmesi gibi, Uludere katliamının aydınlatılması için de bu “açılım” şart.
Zira Roboski’deki katliamın ilk gününden itibaren atışmaların, “AKP’yi zora sokmak içindi” ya da “Kürt katliamı” eksenindeki tezleri savunan cepheler arasında gidip gelmesi, hem kamuoyu algısını manipüle ediyor hem de olayın üzerine gitmesi, hesap sorması gerekenleri stabil bir pozisyon almaya zorluyor.
Hükümet özür dilerse, sorumlu askerî ve sivil bürokratları soruşturma süresince görevden alırsa sanki “AKP Kürtleri katlediyor” tezini kabul etmiş olacağını düşünüyor.
Olayın bir PKK-MİT operasyonu olduğunu savunanlar da, işi ilk eden hükümete havale eden muhalefet de sanki katliamın nedeni yukarıda bahsettiğimiz olasılık çıkarsa katliamın yok sayılacağını, hükümetin sorumluluktan kurtulacağını düşünüyor.
Hükümet bugünün kısır siyasi kutuplaşmalarından haklı çıkmak pahasına darbe rejiminin alışkanlıklarına sarılmayı ve bürokratlarını koruma refleksini terk etmeli. Bilgi çapında artık hiçbir günah zamanla unutulmuyor, üstü örtülmüyor.
“Uludere konusunda bakanlardan fazla bilgi sahibi gazeteciler var. Ama burada AKP’ye karşı bir operasyon olduğunu düşünerek AKP yıpranmasın diye bildiklerini yazmıyorlar” diyen BDP Eşbaşkanı Demirtaş da, o bilip de yazılmadığını iddia ettiği şeylerin kanaat getirdiği sonuç olamayabileceğini gözardı etmemeli.
Evet, kızan arkadaşlar kusura bakmasınlar, Roboski ziyaretimde bana mihmandarlık yapan ve saldırıda ağabeyini kaybetmiş Mehmet’e, o annelere borcum, borcumuz var.
Ortaya çıkan her gelişmeyi kafamızdaki peşin sonuca uydurmak gerçekten, adaletten uzaklaştırıyor bizi. Bu katliamla ilgili tüm kategorik, politik rezervlerimizi bir yana koymalıyız.
Bu da, Twitter’da “MİT sorumlu diyenlere koduk mu” ya da “Ah o Fidan yok mu Fidan” diye atarlanmakla falan olmuyor işte.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019