Sezin ÖNEY
Güney Afrika ve “yeni anayasa”
3.05.2024
213
Yeni anayasası büyük bir idealizmle yapılan Güney Afrika’da bile, eşitsizlikler büyük sorun. Dünya Bankası’na göre Güney Afrika, ırk faktörü nedeniyle ekonomik açıdan hâlâ dünyanın en eşitsiz ülkesi. 62 milyonluk nüfusunun yüzde 80’inden fazlasını oluşturan siyah çoğunluk hâlâ derin yoksullukla boğuşuyor
Güney Afrika, ırkçı Apartheid rejimini geride bırakıp demokrasiye geçeli 30 yıl oldu. İlk demokratik seçim tarihi olan 27 Nisan, Güney Afrika ötesinde, dünyanın haklar ve özgürlükler mücadelesi tarihinde çok önemli bir yer tutuyor.
27 Nisan, Güney Afrika’nın tarihinde, ilk demokratik seçimler nedeniyle, “Özgürlük Günü” olarak biliniyor. Ayrıca Özgürlükler Günü, ülkenin demoktratik yeni ara dönem anayasasının da yürürlüğe girdiği gündü. 1994 seçimleri öncesinde, siyahların nerede yaşayacaklarını, herhangi bir günde nereye gidebileceklerini ve hangi işlerde çalışabileceklerini kanunlar belirliyordu. Apartheid çöktükten sonraki yıllarda; ırkı, dini, cinsiyeti veya cinsel yönelimi ne olursa olsun tüm Güney Afrikalıların haklarını güvence altına alan bir anayasa kabul edildi.
Bu oylamanın kendisi ise, 26-29 Nisan tarihleri arasında, yaşlılar ve hastalar gibi farklı dezavantajşı grupların da oy kullanmasına imkan sağlayacak biçimde gerçekleştirildi. Hedef, mümkün olduğunca çok seçmenin katılımını sağlayarak tam bir demokrasi şöleni gerçekleştirmekti. Gerçekten de, o seçimlerde 22,7 milyon seçmenin 19 milyondan fazlası oy kullandı. Özellikle, demokrasinin geleceğe dair ümitleri yüksek siyah gençler arasında oy verme oranı, yüzde 95’e yaklaşmıştı.
“Herkes için daha iyi bir yaşam” sloganı ile kampanya yürüten, Nelson Mandela’nın liderliğindeki Afrika Ulusal Kongresi (African National Congress-ANC), yüzde 62,65 ile en yüksek oyu aldı. İkinci sırada ise, yüzde 20,39 oy ile Apartheid rejimi döneminin lideri Ulusal Parti (National Party-NP) yer aldı. Zulu milliyetçisi Inkatha Özgürlük Partisi (Inkatha Freedom Party-IFP) ise oyların 10,54’ünü topladı. IFP, seçimlerden bir hafta öncesine kadar sandığı boykot ediyordu.
Her ne kadar ANC bu seçimlerde çoğunluk oyu elde etse de, Nelson Mandela’nın başkanı olduğu Ulusal Birlik Hükümeti, son derece uzlaşmacı bir tutum izledi. Kabinede IFP ve Ulusal Parti’den üyeler de yer aldı; Apartheid dönemi ülkenin lideri FW De Klerk de başkan yardımcısı oldu.
Kurucu parlamentonun yeni anayasası
Mandela ve siyasi çevresinin, ANC’nin ezici çoğunluğunun yansıdığı bir hükümet yerine, uzlaşmacı bir hükümeti savunmasının nedeni, seçilen parlamentoyu ülkenin kurucu meclisi olarak görmeleriydi. Diğer bir deyişle, Nisan 1994 seçimleri, demokrasinin katılımcı ve temsili unsurlarını birleştiren yeni bir anayasa taslağının hazırlanmasını denetleyecek seçilmiş temsilcilerden oluşan bir kurucu meclis oluşturma sürecinin ilk halkasıydı. Bugünlerde Türkiye’deki yeni anayasa tartışmaları siyasetin gündemine getirilirken dikkat çekilmesi gereken en önemli noktalardan biri bu: 14 Mayıs 2023 seçimleriyle oluşan TBMM, yeni anayasa yapma vaadiyle seçilen kurucu bir meclis değil.
Kaldı ki, Apartheid döneminden sonra ülkenin tarihinde beyaz bir sayfa açmak için 1994-1997 döneminde oluşturulan Güney Afrika’nın yeni anayasası oluşturulurken, bazı temel ilkelerde uzlaşılmıştı. Taraflarca, yeni anayasanın, “onur” ve temel insan haklarını güvence altına almanın yanı sıra özgürlük ve sosyal adaleti de teşvik etmesi de öngörülüyordu. Ayrıca, Güney Afrika’nın yeni anayasası, eşitlik hakkını garanti altına alacak ve ırk, cinsiyet, cinsellik veya inanç temelli ayrımcılığı yasaklayacaktı. Anayasanın ana fikri yedi temel değer belirlenmişti: demokrasi, eşitlik, uzlaşma, çok taraflılık, sorumluluk, saygı ve özgürlük.
Bugün, Türkiye’de bir kurucu meclis seçilmeden; bu mecliste yer alacak tarafların yeni anayasa ile ilgili ortaklaşacakları ilkeleri belirlemeden bir anayasa sürecine girişilmek isteniyor.
İlkeler yaşatılmayınca…
Güney Afrika’nın ilk demokratik seçimlerinin birinci yıldönümünde Mandela şöyle diyordu:
“27 Nisan 1995’te yeni bir şafak sökerken, çok azımız duygu patlamasını bastırabildik; bir ulus olarak geldiğimiz korkunç geçmişi bize hatırladık; ve şu anda sahip olduğumuz büyük olasılıklarla bizi bekleyen parlak geleceği de düşündük. Güney Afrikalılar dünyanın neresinde olursa olsun, ülkemize olan ortak bağlılığımızı ve geleceğine olan bağlılığımızı yenilerken kalplerimiz bir olarak atıyor.”
Ne var ki, yeni anayasası büyük bir idealizmle yapılan Güney Afrika’da bile eşitsizlikler büyük sorun. Dünya Bankası’na göre Güney Afrika, ırk faktörü nedeniyle, ekonomik açıdan hâlâ dünyanın en eşitsiz ülkesi. 62 milyonluk nüfusunun yüzde 80’inden fazlasını oluşturan siyah çoğunluk hâlâ derin yoksullukla boğuşuyor. Resmi işsizlik oranı yüzde 32 ile dünyadaki en yüksek seviyede ve 15 -24 yaş arasındaki gençler arasında bu oran yüzde 60’ın üzerinde. 16 milyondan fazla Güney Afrikalı (ülkenin yüzde 25’i) hayatta kalabilmek için aylık sosyal yardım desteğine muhtaç.
Dünyaya örnek biçimde demokratik, uzlaşmacı ve katılımcı biçimde, kurucu bir meclis tarafından belli ilkeler çerçevesinde oluşturulan bir anayasanın ilkeleri yaşatılmadığında, eşitsizliklerin önü alınamıyor. Bir de, Türkiye gibi de demokrasisi fazlasıyla irtifa kaybetmiş bir ülkede, oldu bittiye getirilerek, sırf iktidar istiyor diye yapılacak bir anayasanın gelecek nesillere nasıl eşitsizlikler miras bırakacağını düşünmek bile istemiyor insan.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTrump Nobel'i alıp barıştan kaçarsa 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÇözümde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaYPG silah bırakır mı? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024