Yıldıray OĞUR
31 Mart yerel seçimleri için adayların belirlenmesinde son gün dündü. Son bir hafta Lütfü Savaş aday gösterilecek mi, Yeniden Refah İstanbul adayını çekecek mi, DEM Parti CHP işbirliğinde yeni bir adım gelecek mi diye heyecanlar yaşandı.
O da bitti.
Yerel seçimlerin önünde artık sadece günler var. Bir de adayların yapabileceği gaflar.
Muhalefet için büyük başarı statükoyu korumak olacak, iktidar içinse İstanbul’u almak.
Ama açık bir gerçek var ki muhalefet bir zafer kazansa da iktidar bir hezimet yaşasa da bunun heyecanının ömrü 6 ay bilemedin 1 yıl olacak.
Son en az üç yıl daha devam edecek bir AK Parti iktidarı dönemi var.
Yani 31 Mart seçimi ile 2028 seçimleri arasında altından daha çok sular akacak yıllar var.
O yüzden muhalif kanaat önderlerinin bu seçim çok önemli analizleri propagandadan ileri gidemiyor.
Hayır bu da son seçim değil. Tarihi bir seçim hiç değil.
Bir önceki seçim için de son seçim denmişti. Daha ikna ediciydi ama o da öyle olmadı. İstanbul’da AYM’yi dahi tanımayan AK Parti iktidarının adayı sokak sokak gezerek oy istiyor. Bazen Kürtçe konuşuyor bazen bozkurt işareti yapıyor, bazen de Sevgililer Günü için klip yapıyor. İzmir’deki AK Parti adayı barlar sokağını dolaşıp yaşam tarzı güvencesi veriyor.
Türkiye’ye dışarıdan bakanlar, bir Putin Rusyasından fazlasını göremeyenler için tuhaf haberler bunlar.
2019 yerel seçimlerinin sonuçları da böyle şaşkınlıkla karşılanmıştı.
Dünyada otoriter rejimlerin birkaç örneğinden biri olarak gösterilen ülkede ülkenin en büyükşehirlerini yerel seçimlerde muhalefet kazanınca Batılı kanaat önderlerini n kafası biraz karışmış, Türkiye’nin muhalif lider zehirlenen Putin Rusyasına benzetilmesinin haksızlık olduğu yazıları yayınlanmıştı.
Tam da muhalif kanaat önderlerinin durumu tarif ederkenki abartısıyla yaşanan arasındaki büyük fark insanların beklenen tepkileri vermemesini de açıklıyor.
Türkiye’de 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana iktidarı destekleyenler ve muhalifler yarı yarıya bölünmüş durumda. 2015 7 Haziran, hatta 1 Kasım, 2017 referandumu, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimleri, 2019 yerel seçimleri ve 2023 genel seçimlerinin sonuçları aşağı yukarı aynı. Birkaç puan farkla iktidarın kazandığı ama muhalefetin de yüzde 50’lerin biraz altında olduğu seçimler bunlar.
Yani ortada uzun bir süredir fikri sabit canlı bir muhalefet var.
Ama toplumun muhalefet konusundaki kararlılığı bir iktidar enerjisi, kapsayışı bir pozitif enerjiyle yüzde 50’yi geçemediği gibi, iktidarı destekleyenleri de birleştiren bir negatif enerji yaratıyor.
Yerel seçimlerde pek çok büyükşehirde de sonuç bu yüzden başabaş olacak ama bu kez muhalefetin ciddi bir sorunu var, çünkü ittifak halinde seçime girmiyorlar.
Yani yüzde 50’ye yaklaşan hatta İstanbul, Ankara’da yüzde 50’yi geçen muhalefet enerjisi bölünecek.
Sadece rakamsal olarak bölünmeyecek. İttifak fikrinden de uzaklaşmış, ona lanetler okuyarak bir seçime giriyor muhalefet.
En ümitvar muhaliflerin beklentisi o ittifakın sandıkta kurulması. Yani muhalif partilerin bir kısmının seçmen tarafından tasfiye edilmesi.
Ama bu beklentinin kendisi bile negatif bir beklenti, kapsayıcı değil dışlayıcı, sandıkta ittifak ararken bile dışlayıcı olmak muhalefetin en büyük handikapı.
Çünkü ittifak sadece sandığa yaklaşırken akla gelince işe yarayan bir fikir değil. İttifak bir ortak gelecek ideali yaratabilmekten, birbirini anlamaktan, birlikte iş yapıp, birbirini acıtmaktan vazgeçmekten geçiyor. Yani neredeyse bu bir zihniyet değişimi, bir yaşar tarzı olmalıydı.
Sadece muhalif bir tv kanalını bir saat izleyen biri bile muhalefetin bu zihniyetin fersah fersah gerisinde olduğunu, hatta 14 Mayıs’ın çok daha gerisine düştüğünü görebilir.
Evet bu seçim önemli. Ama galiba muhalefet için önemli. Esas olarak muhalif aktörler arasında bir yarış var. İktidar ve muhalefet ekseninden çok muhalefetin kendi iç aktörleri arasındaki tartışmaların daha hararetli olması da bu yüzden.
Yazarlar
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025