Yusuf Kaplan
Türkiye, çok yönlü, kapsamlı ve zorlu bir istiklal ve istikbal mücadelesi veriyor...
Bu mücadelenin ne olduğunun tam olarak anlaşıldığını da, tam olarak anlatıldığını da sanmıyorum toplumda.
İstiklal ve istikbal mücadelesi, Türkiye’nin yönünü ve yörüngesini bulma, yeniden tarihin akışını değiştirecek uzun soluklu bir medeniyet yürüyüşüne soyunma mücadelesidir.
BİR TOPLUM VARLIK SEBEBİNİ YİTİRİRSE...
Bu iş, hamasetle, sloganla filan olacak bir iş değildir.
Bu iş, öncelikli olarak, Türkiye’nin başına ne geldiğini, Osmanlı’yla birlikte Türkiye’nin niçin ve nasıl durdurulduğunu, dolayısıyla tarih yapan bir aktörden, tarihte tatil yapan bir figürana nasıl dönüştürüldüğünü, kısacası Türkiye’nin yönünü, yörüngesini nasıl yitirdiğini, yönünün, yörüngesinin yegâne kaynağı medeniyet iddialarını nasıl terk ettiğini ya da terk etmeye zorlandığını ve Batılıların güdümüne nasıl girdirildiğini derinlemesine idrak edebilmeyi, bütün görünür görünmez boyutlarıyla görebilmeyi gerektirir.
Bu cümleyi biraz açayım…
Bu toplumun varlık sebebi İslâm’dır. Bu toplum Müslüman olduktan sonradır ki, sadece İslâm tarihini değil, dünya tarihini yapmaya başladı.
Bunun sağlamasını yapmak hiç de zor değil. Kabaca iki bin yıllık insanlık tarihi boyunca, Asya’nın içlerinden Avrupa’nın içlerine kadar iki büyük yolculuk gerçekleştirdik.
Müslüman olmadan önce gerçekleştirdiğimiz ilk yolculukta, pagan ve barbar Batılılardan farklı bir şey yapmadık: Yaktık, yıktık ve sonunda biz de yok olduk: Köken olarak esas itibariyle Türk olan Bulgarlara ve Macarlara bakmanız kâfî nasıl yok olduğumuzu görebilmeniz için. Ne Türklükleri kaldı, ne de Müslümanlıkları.
Türklerin Türklüklerini, Kürtlerin Kürtlüklerini, Arapların Araplıklarını koruyabilmelerinin de yegâne şartı İslâm’dır.
Bu toplumun yegâne varlık sebebi de, tarihte, üstelik de insanlık tarihinin akışını değiştirecek kadar varlık gösterebilmesinin yegâne sebebi İslâm’dır.
İSLÂM’LA İLİŞKİSİ SIFIRLANAN GENÇ KUŞAKLAR...
Türkiye, tarihî bir süreçten geçiyor: 7 milyonluk genç kuşağın 5 milyonu bu ülkeye, bu ülkenin ruhuna, ruh köklerine, İslâm’a olan aidiyet bilincini de aidiyet bağlarını da kaybetmiş durumda.
İslâm’la ilişkisi sıfırlanan, aidiyet bilinci yok olan kuşaklar, bu toprakları koruyamazlar. Köklü bir direniş, diriliş ve varoluş yolculuğuna ihtiyacı var bu toplumun.
Böyle giderse, bu toplum İslâm’ı terk eder ve yok olma sürecine sürüklenir -Allah muhafaza.
Bu toplum varlığını İslâm’a borçludur.
Tarihte varlık göstermesini, tarihin akışını değiştirecek büyük medeniyet yolculukları gerçekleştirmesini İslâm’a borçludur.
İki asırlık modernleşme tecrübesi, Cumhuriyet’le birlikte önce devletin bütün kurumlarının İslâm’dan arındırılmasıyla sonuçlandı.
İkinci aşamada da toplumun seküler zihin kodlarına göre yeniden inşa edilmesiyle birlikte İslâm’dan uzaklaştırılması projesi yürürlüğe konuldu.
Toplumun sekülerleşmesi süreci, sağ-muhafazakâr iktidarlar eliyle gerçeğe dönüştürüldü.
Gelinen noktada İslâmî kesimler güle oynaya sekülerleşiyor, İslâmî duyarlıklarını yitiriyor, hatta İslâmî kesimlerin çocukları deizme, ateizme doğru kayıyor...
ACİL VE KALICI ÖNLEMLER ŞART!
Toplumda süratle gerçekleşen bir İslâm’ı terketme süreci yaşanıyor...
Oysa bu toplum İslâm’ı kaybederse hiçbir şeyi kazanamaz, varlığını bile sürdüremez.
Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesi asıl şimdi başlıyor...
Dünyanın tam da İslâm’a şiddetle ihtiyaç duyduğu, salgını bile İslâm’ın temizlik anlayışı ve korunma yöntemleriyle yenmeye çalıştığı bir zaman diliminde, Türkiye’nin, toplumun İslâm’ı terk ediyor olması, ürperticidir insanlığın geleceği adına.
Bu toplumun yeniden Müslümanlaşması, adalet, hak-hukuk, helâl haram ölçüleri gibi İslâmî ilkeler ışığında yeniden inşa edilmesi gerekiyor.
Eğitimin, kültürün, sanatın, medyanın sömürgeci, mankurtlaştırıcı bir zihniyetle adeta toplumu yok etmek için savaştığı bir ortamda toplum, genç kuşaklar İslâm’ı terketmeyecekler de ne yapacaklar!
Acil önlemler alınması şart. Türkiye’nin istiklal ve istikbali tehlikelide!
Vesselâm.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020