Ahmet ALTAN
Biraz sonra Futbol Federasyonu eski Başkanı Mahmut Özgener’in oturacağı sandalyeye oturup ifade verdim.
Benim ifademi alan savcı, benden hemen sonra Özgener’in ifadesini alacaktı.
Savcının önündeki o sandalye aslında Türkiye’nin iki yüzünü gösteriyordu.
Şu anda iç içe geçmiş gibi gözüken eski ve yeni Türkiye bazen böyle tek bir sandalyede üst üste düşebiliyordu.
Kadıköy Basın Savcısı, BDP ve Leyla Zana hakkında yazdığım bir yazıdan dolayı benim “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan yargılanmamı isteyerek suç duyurusunda bulunmuştu.
Yazı, şu anda parlamentoda bulunan “meşru” bir partinin, “meşru” milletvekilinin sözlerine dayanıyor, o sözleri yorumluyordu.
Ama “eski Türkiye” hâlâ parlamentodaki bir “siyasi partiyi” terör örgütüyle eşdeğer tutup, o partinin milletvekilini terörist olarak görüyordu.
Beni oraya gönderen savcı Türkiye’nin gerçeklerinin farkında değilmiş gibiydi, ne Güneydoğu’daki gazetelere yansıyan günlük konuşmalardan, ne seçimler sırasında yapılan propagandalardan, ne devletin Öcalan’la müzakereler sürdürmesinden haberdardı.
On beş yıl önce beni aynı mahkemede defalarca yargılayan zihniyeti aynen sürdürerek bir kere daha beni oraya gönderiyordu.
Savcının kafasında “Kürt” ya da “Kürdistan” sözcüğü doğrudan doğruya “terörle” çakışıyordu.
Yeni Türkiye o noktaları çoktan geçmişti.
Ama savcı on beş yıl öncede kalmıştı.
Bunu da çok yadırgamamak lazım belki.
Böyle geçiş dönemlerinde bu “süperpoze” durumlara rastlayacağız elbet.
Türkiye yenilendikçe kadrolarını da, zihniyetini de yenileyecek.
O gün gelene kadar biz böyle geçmişle gelecek arasında tuhaf yolculuklar yapacağız.
Benden sonra o sandalyeye oturacak olan “şüpheli” ise Türkiye’nin yeni yüzünü yansıtıyordu.
Bunu, Özgener’in şahsı için söylemiyorum.
Belki de bir suçu yoktur ve genel bir soruşturma içinde orada ifade vermek zorunda kalmıştır.
Yeni olan, şu insanın ya da bu insanın sorgulanması değil, yeni olan “Türkiye’nin en dokunulmaz ve en kirli kurumlarından” biri olan futbolun sorgulanması.
Futbolun içindeki çürümeye el atılması.
“Eski Türkiye” yazarları ve yazıları yargılar ama orduya, futbola falan dokunmazdı.
Yeni Türkiye ise bozulmuş her müesseseye el atıyor ve sorguluyor.
Bu, çok yeni bir uygulama.
Değişimin hayata somut yansıması.
Ama nasıl beni mahkemeye gönderen savcı Türkiye’deki gelişmelerden haberdar değilse, belli ki Türkiye Futbol Federasyonu’nun yeni yöneticileri de yaşananların ne anlama geldiğinin farkında değil.
Federasyon’un yeni başkanının açıklamalarını herkes gibi ben de izliyorum.
Tamamen eski alışkanlıklarla “durumu idare etmeye” çalışıyor.
Futbol deyimiyle söylersek “top çeviriyor” ve bunun işe yarayabileceğini sanıyor.
Bu, işe yaramaz.
UEFA, “şike için gerekenleri yapmazsanız Türkiye’yi toptan atarım” mealinde ültimatomlar gönderiyor.
Federasyon’un yeni başkanı, “Savcı bize belge göndermedi” diyor, insan merak ediyor, hiç mi gazete okumuyor, yayımlanan resimler, telefon konuşmaları hiç mi bir şey ifade etmiyor ona.
Savcının mahkemeye gönderdiği belgeleri mahkemenin ciddi bulup sanıkları tutuklaması hiç mi anlam taşımıyor onun için?
Başkan’ın şikeden kuşkulanması için daha ne yapılması gerekiyor?
Büyük takımların taraftarlarının acısının ardına saklanarak bugün ne Türkiye’yi ne dünyayı kandırmak mümkün.
Federasyon “eski” oyunları oynamayı sürdürürse Türkiye’yi dünya futbolundan dışlayacaklar, Milli Takım bile uluslararası organizasyonlara katılamayacak.
Karşımızdaki sorun şu takımın ya da bu takımın cezalandırılması değil, futbolun içindeki çürümeyi bir daha tekrarlamayacak biçimde söküp atmak.
Yeni Türkiye, hiçbir alanda çürümeye, yolsuzluğa, suça göz yummayacak bir Türkiye.
Federasyon Başkanı’nın gücü bunu önlemeye yetmez.
Eğer hukuki ve mantıki bir çözüm bulunabiliyorsa bulunsun ve hiçbir takım küme düşmesin ama öyle bir çözüm bulunmadan “ham hum şaralopla” eski düzeni devam ettirme kurnazlığına dünya izin vermez.
Eskiyle yeninin iç içe geçtiği günümüzde, bu iç içe geçme halini “eskiyi sürdürebilme imkânı hâlâ var” diye değerlendirenler büyük hayal kırıklığına uğrarlar.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018