Ahmet ALTAN
Medyamızın sükûneti, soğukkanlılığı, olaylar karşısında kılını kıpırdatmaması, hiçbir şeye hayret etmemesi, tepki vermemesi bende imrenme duygusu uyandırıyor.
Ya başka ülkelerde yaşıyoruz ya da bambaşka pencerelerden seyrediyoruz bu ülkeyi.
Onların baktığı pencereden huzurlu bir kır manzarası, babayani bir bahçıvan, otlayan kuzular, sakin ağaçlar gözüküyor sanırım.
Benim penceremden baktığımda ise cehennemin alevleri gözüküyor.
Başbakan, “Dışişleri Bakanı’nın” yolculuğunu sorgulayan bir yazarın hemen işten atılmasını istiyor, onu işten atmayan patronuna “yazıklar olsun” diyor.
Medyamız için bu telaşlandırıcı bir olay değil.
Koskoca başbakan, bir yazarı da işten attıramadıktan sonra başbakanlığın ne kıymeti var, sanırım böyle düşünüyorlar.
Başbakanlar yazarları işten attırma yetkisine sahiptir bazı ülkelerde, biz de o bazı ülkelerdeniz işte, ne olmuş yani?
“Hükümeti eleştiren tabii ki işten atılır, ne yani demokrasi mi burası,” diyorlar herhâlde.
İçişleri Bakanı, “havanla yazı” arasında bir fark görmüyor.
Havanı atanı vuruyorlar.
İçişleri Bakanımızın mantığıyla baktığımızda “yazıyı” yazanı da vurmak gerek.
Medya için bu da çok aldırılacak bir iş değil.
Yazıyı havan topu kadar tehlikeli gören bir iktidar onları hiç ürkütmüyor.
Yazılarını okuyunca neden ürkmediklerini anlıyorum.
Öyle yazınca ürkecek bir şey görülmüyor.
Sen her şeyin mükemmel, Başbakan’ın da olağanüstü bir lider olduğunu yazarsan “havan topu”sayılmazsın, yazar sayılır mısın, herhâlde yazar da sayılmazsın, adam sayılacağın bile şüpheli ama neticede havan topu olmaktan kurtuluyorsun, telaş edilecek bir durum yok.
Hükümet bir işkenceci polisi terfi ettiriyor, Başbakan işkenceciye sahip çıkıyor.
Medyada bir hareket var mı?
Çoğunda bu haberi göremezsiniz bile.
İşkencecilerin poliste yükselmesinde ne beis var?
Bunu bir sorun olarak gören yazar çok az zaten.
Diğerleri, “işkence” kelimesinin yanına bile yaklaşmıyorlar, böyle Başbakan’ın hoşuna gitmeyen konulara yaklaşmak “kapıya” da yaklaşmak anlamına geliyor, onlar kapıya değil iktidara yaklaşmak istiyorlar, yaklaşıyorlar da, seyrettikleri o huzurlu bahçenin kuzuları gibi dolaşıyorlar Başbakan’ın ayaklarının dibinde.
Kuzular için hayat mükemmel.
Bazı kötü kalpli insanlar Başbakan’ı eleştirmeseler daha mükemmel olacak.
“Niye Başbakanımızı eleştirerek bu mükemmel hayatı bozuyorsunuz” temalı yazılar yazıyorlar, herkesin bir derdi var, onların derdi de Başbakan’ı eleştirenler.
Böyle bir başbakanla, böyle bir bakanın olduğu ülkede, polisler tartıştıkları gençleri yol ortasında vurup öldürüyorlar.
Böyle bir başbakanla böyle bir İçişleri bakanı olan ülkede, başka polisler Facebook’ta “Polis Kürsüsü” sayfasında, “Helal olsun, iyi ki öldürdünüz, ölen köpeklere rahmet dilemiyoruz”diye yazıyorlar.
Medya ölenlere “köpek” denmesine şaşırmıyor, İçişleri Bakanı da Uludere’de öldürülenlere “dolap beygirleri” demişti, ona da şaşırmamışlardı.
Halktan birilerinin öldürülmesinin, cinayeti polislerin kutlamasının, ölenlerin köpek ilan edilmesinin mesele hâline getirilmemesi gerekiyor onlara göre.
Askerler az mı adam öldürdü, ne olur biraz da bu iktidar zamanında öldürülseler, zaten yetmiş milyon tane daha var bunlardan, öldürülerek bitecek değiller ya.
Öldürmek böyle doğallaşınca Doğu Beyazıt’ta da polisler çevirdikleri kaçakçıların “kafasına sıkıyorlar” hiç çekinmeden.
Vurulup yıkılanların da kafasına botlarıyla basıyorlar.
Vurulanlar hastaneye kaldırılıyor, vurulmayanların ise “ciddi bir suçu” olmadığı için salıveriliyor.
Böyle bir başbakanın, böyle bir İçişleri bakanının ve böyle polislerin olması, polislerin sokaklarda insanları vurmaya başlaması, vuranları öven mesajların yayınlanması bizim medya için “dehşetli”olaylar değil.
Bu iktidarın iktidarını sürdürmesi her türlü cinayetten daha önemli gözüküyor onlara.
Onlar, iktidarın sevdiği gazeteciler.
Kuzu gibi okşuyor onları iktidar.
Başbakan’ın elinin altında kuzu gibi duranlar da, Başbakan’ı eleştirenlere karşı aslan olmak istiyorlar, belki de bu tabloda tek eğlenceli şey de kükreme taklidi yapmaya çalışan kuzuları izlemek.
Onlar “huzurlu, mutlu, gelişmiş, demokratik” bir ülke görüyorlar Başbakan’ın koltuğunun yanından bakınca.
Benim durduğum yerden ise bambaşka bir tablo gözüküyor.
Yazarları attırmak isteyen bir başbakan, “yazıyla havan topunu” bir tutan bir İçişleri bakanı, sokaklarda insanları vuran polisler, terfi ettirilen işkenceciler, Uludere’yle, düşen uçakla ilgili yalanlar, bir felakete gittiğimizi düşündürüyor bana.
Bu iktidar bir uçuruma doğru koşuyor.
Uçuruma yaklaştıkça da Başbakan’ın yanındaki kuzularla, yoldaki ölülerin sayısı artıyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018