Ahmet TAŞGETİREN
Yıl 2024, yeni bir kavram ya da suç türü girdi yargı – siyaset – medya gündemine… “Etki Ajanlığı…” 8. Yargı paketinde TCK 339’a eklenen bir suç türü bu. Bir tür “Örtülü casusluk”u tanımlıyor ve cezalandırmayı öngörüyor.
“Casusluksa, memleket aleyhine ise cezalandırılsın tabi” gibi refleksif bir cevap üretebilir.
Yalnız iş o kadar kolay değil. Çünkü neyin etki ajanlığı içine gireceğinin kim tarafından ve nasıl tespit edileceği o kadar kolay değil.
“Etki ajanlığı” üzerine bir yazı 25 Mart 2021’de, Milliyet’te Tunca Bengin imzasıyla çıkmış. Belli ki bu tür işlerde bir tetikleme gerekiyor. Tunca Bengin’in “İstihbarat mücadelesinde yeni boyut etki ajanlığı” başlıklı o yazısında “Eski istihbaratçı” diye tanımladığı Metin Ersöz’ün görüşlerine yer verilmiş. Metin Ersöz teknolojik gelişmelerle birlikte casusluğun çok sofistike hale geldiğini anlatıyor, etki ajanlığını bu çerçevede önemli buluyor, dış bağlantılı vakıf ve stk gibi yapıların bu iş için kullanıldığına ve tahmin edileceği gibi Soros eksenli faaliyetlere dikkat çekiyor. (https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/tunca-bengin/istihbarat-mucadelesinde-yeni-boyut-etki-ajanligi-6464613)Tunca Bengin iki gün sonra, 27 Mart 2021’de bu defa eski Adalet Bakanı, eski Meclis Başkanı Cemil Çiçek ile görüşerek “Etki Ajanlığı” gündemini besliyor.
Cemil Çiçek, Tunca Bengin’le görüşmesinde “Etki ajanlığı”nın gündeme gelmesini önemsediğini ifade ediyor. Siyasi partilerin bu konuya yeterli duyarlılığı göstermemesini eleştiriyor. 24 Nisan’la ilgili “soykırım” iddialarının adım adım ilerlediğine, bir çok ülkenin parlamentosunda “soykırım”ın kabul edildiğine işaret ediyor, bir “Cemaat”in FETÖ’leşmesini, Almanya’nın nezaretinde Cemalettin Kaplan Hareketinin “Tahta kılıçlarla hilâfet ilan etmesi”ni bu bağlamda değerlendiriyor. Cemil Çiçek’in Tunca Bengin’e söylediklerinden şu cümlelerin altını çizdim:
“Keşke etki ajanlığı bir iki televizyon programında tartışma konusu olsa. Mesela Kovid-19’a karşı bir aşı yaptırıyoruz, toplumun da aşılanması lâzım. Bunun da yolu sağlıklı, doğru bilgidir. Olup bitenler hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesidir. Halbuki biz her şeyi ceza kanunuyla çözmeye çalışıyoruz. Evet, onlar yapılır, yapılması gerekir ama en önemli tedbir bir toplumsal şuura ve bilgi sahibi olmaya bağlı. Geri kalanı devletin alacağı polisiye tedbirdir, istihbarat tedbiridir. Başka türlü türlü tedbirler de alır ama kamuoyunun uyanık olması lazım.”
Cemil Çiçek’in sözlerinden “Etki Ajanlığı” ile ilgili bir başlık çıkarmak istesek “Biz her şeyi ceza kanunu ile çözmeye çalışıyoruz” ifadesini kullanabiliriz, altına da “Bunun sağlıklı yolu doğru bilgilendirmek, toplumun, kamuoyunun bilgilendirilmesidir” cümlesini alabiliriz. Cemil Bey, bu cümlenin hemen altına “ceza” ihtimali için “Onlar yapılır, yapılmalıdır”ı da eklemiş. Ve bugün, onun görüşü alındı mı alınmadı mı bilmiyorum, “kamuoyu aydınlatması” boyutu ıskalanarak “Ceza faslı”na geçilivermiş.
Türkiye FETÖ ile mücadelede “iltisak” ve “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenler…” garabetini yaşadı ve o puslu ortamda işlenen adli hataları yüklü “Tazminat”lar ödeyerek telafi etmeye çalışıyor.
Şimdi, “Etki Ajanlığı” yani “Örtülü casusluk” kapsamına sokulan eylem türleri ile her türlü sübjektif kanaatin devreye gireceği bir alan oluşturuluyor.
İktidarda her kim var ise, onun etkileyeceği Emniyet – Yargı alanında (Kimse bize Emniyet ve Yargı’nın her türlü etkiden bağımsız iş yaptığını iddia etmesin. Yargıtay seçimlerinde ne olup bittiğini, ya da dün FETÖ’lü günlerde ne olduğunu bütün memleket seyretti) eleştirel duruş sergileyene Allah yardım etsin. Yaftalamanın sevildiği ve çok kolay yapıldığı bir siyaset – medya – sosyal medya iklimimiz var, bu arada bir başka yargı reformu paketinde devreye giren “Lekelenmeme hakkı” var, her şey birbirine karışmış durumda… Paketler bitmiyor, bakıyorsunuz dünyadan bir rüzgar esmiş, bir pakete “insan hakları” girmiş, bir bakıyorsunuz içerde “Dış düşman – iç düşman - beka” kaygıları yoğunlaşmış, bu defa gelen pakete her türlü damgalamanın önünü açan yaklaşımlar damga vurmuş.
-Ekonomi kötü denebilir mi? Türk Lirasının değeri yerlerde sürünüyor denebilir mi?
-Adalet arayışı için AİHM’e gitmek, Türkiye’nin itibarı ile oynamak mıdır?
-Ülke kötü yönetiliyor dendiğinde etki ajanlığı mı yapılmış olur?
-İsrail ile ticareti eleştirmek, iktidarı eleştirmek midir yoksa Türkiye’yi kötülemek mi?
-Falanca toplum kesimine ayrımcılık yapıldığını söylemek örtülü casusluk mu sayılır?
Hakikaten kim hangi bakış açısıyla farklılıkları yargılayacak?
Belli ki iktidar bu tür ikircikli işleri, hiç gitmeyecek ve kendisine karşı hiç uygulanmayacakmış gibi yapıyor. Yapmayın bunu… Bumeranglar üretmeyin. Bu ifadeyi kaçıncı kere kullandım bilmiyorum. Bumeranglar üretmeyen…
TASARRUF PAKETİ
Hükümet 8’inci tasarruf paketini ilan etti. Demek ki, tasarrufsuzluklar bitmediği için yeni yeni paketler geliyor. Gene de iyi. Ama eğitim fakültesi mezunu öğretmenler dahil yüzbinlerce üniversite mezununun devletten görev beklediği bir zamanda emekli olanların yerini doldurmak hariç, kamuya eleman almamak, işsizliğin katmerlenmesi anlamına gelecek. “Atanamayan öğretmen”in çilesi katmerlenecek demek bu.
Diğer alanlardaki tasarruf, özellikle eskortlu, çakarlı araçların sayısına bakarak test edilecek. “İtibar” diye bir “tasarrufsuz alanımız” var ya…, İşte o alanda…
İktidar olarak “Gönüllü İMF programı”na girmiş bulunuyoruz. Allah encamımızı hayır eylesin.
Yazarlar
-
Taha AkyolYangın ve su 30.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİyi yönetimi hak ediyor muyuz 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKSuriye’de tarihi bir uzlaşmanın imkanları: Mutabakatın özüne ve şeklinde dair 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojava, Şam ve çözüm süreci arasında optimal bir nokta bulunabilir mi? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEHey gidi hukuk 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanBakın servet transferi nasıl yapılıyor? Bir tekil örnek… 26.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEski Türkiye’den Bir Sokak ve Bir Apartman 26.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuk ve Savaş 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKendiliğin kazanılması ölçüm sorunlarına yolaçıyor 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAynı dili konuşup neden anlaşamıyoruz? 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunVazgeçmeyeceğiz! 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025