Akif BEKİ
‘Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok' romanının başlığındaki gibi geçti. Ama roman gibi sarsıcı değildi. Nefes nefese geçmedi.
Biri genç, istekli, dinamik ve enerjik görüntüsünü avantaj olarak kullandı. Diğer aday, yaş faktörünü tecrübe farkı olarak öne çıkarmayı denedi.
Elbette seçmen kanaati üzerinde belirleyici bir rolü var nasıl göründüklerinin. Fakat asıl kazanma stratejileri, başka vurgularda gizliydi.
Yıldırım, İmamoğlu'nu 'yalancı' çıkarmaya oynadı. Bütün hazırlığı buna dönüktü. Dönüp dolaştırıp her defasında konuyu 'yalan söylüyor'a bağladı. Sosyal medyadaki amigo taburları da aynı yere ateş etti.
Yıldırım'a destek kampanyası, ısrarla oradan yüklendiğine göre çalışılmış bir taktik bu.
Fakat İmamoğlu, Yıldırım'a Sayıştay raporunu okumadan yalanladığını kabul ettirdiğinde, taktiği boşa çıkarmayı da başardı. En dramatik falsosuydu Yıldırım'ın. Açığa, ofsayta düştüğünde, yalancılığı rakibinin 'yumuşak karnı'na çevirme taktiği de çöktü.
İmamoğlu ise nefesleri tutturamadı ama 31 Mart gecesi ve sonrası yaşananları hafızalarda canlı tutmaya epey odaklandı. 'Hakkı yenmiş mağdur' izlenimini pekiştirmeye, 'hak yemez' imajını güçlendirmeye çalıştı.
Yıldırım her ne kadar o bahsi kısa geçmeyi denese de İmamoğlu kanırtarak uzattı, rakibinin ceza sahasından çıkmasına izin vermedi.
Belli ki unutturmanın Yıldırım'a, hatırlatmanın kendisine yarayacağı gibi bir hesaba dayanıyor İmamoğlu stratejisi. Oradan sıkıştırmayı seçti. Unutturulmadan kapatılamayacak bir farkı koruma kurgusu izledi yani.
İki tarafın da pres yaptığı, üstüne giderek muhatabını hırpaladığı zamanlar yaşandı. İki tarafın yıpratma saldırılarından kolayca sıyrılamadığı zamanlar olduğu gibi...
Fakat yer yer kabalaşmalarla birlikte centilmenlik ve nezaket sınırları genelde korundu. Ön mutabakat bozulmadı. Hatta aile fotoğrafıyla tatlıya bile bağlandı finalde.
Formata uyulması, atışmaların önünü kestiği için seyirciyi diri tutmak açısından iyi mi oldu derseniz, ayrı mesele...
Moderatör Küçükkaya, üstündeki muazzam baskıya rağmen toplamda iyi iş çıkardı gerçi. Hiç de fena idare etmedi.
Yine de format eleştirileri haksız değil. Bir TV şovu olarak, siyaset bunca kızışmış, seçim harareti zirve yapmışken tribünlere bekleneni verdi mi, bence hayır.
Hızlı peşrevlerle başladı, çabuk ısındı ekran, ilk 40 dakikada sert ataklar ve karşı ataklar izledik, hücumlar ve püskürtmeler gördük... Ne ki kalan kısmı uzatmalara döndü, oy tercihlerini ya da mevcut dengeleri etkileyecek bir üstünlük sağlanamadı.
Tek kayda değer atraksiyon, Yıldırım'ın İmamoğlu'na müdahaleleri, araya girip söz kesmeleri oldu. Soğukkanlı bilindiği halde sükunetini korumakta zorlandı sıķlıkla. O da İmamoğlu'nu daha kontrollü, daha tahamüllü, kendinden emin ve yarışa hakim göstermeye yaradı.
Gerisi, taraftara zevk ve doyum vermekten uzaktı. Çekişmesiz, heyecansız, coşkusuz seyretti tartışma.
Sıkıcı, sönük ya da donuk bulanlar bile var. Heyecanın doruğa çıktığı, öyle hafızalara kazınacak, unutulmaz bir süpriz anı olmadı.
İmamoğlu'nu zora sokacak bir terslik, tuzak ya da şaşırtmaca bekleyenler de yanıldı. Yıldırım lehine, 23 Haziran'ın kaderini tayin edecek bir kırılma bekleyenler de...
İstanbul cephesinde yeni bir şey yok. Fakat aylarca hiç kurşun atmadan siperde yatarak beklenen savaş cephelerindeki kadar da yaprak kımıldamadı değil. Gol arayışları oldu olmasına...
Ancak golsüz tamamlandı, tartışmadan ezici bir üstünlük kurarak galip ayrılan olmadı.
Yalnız yenişememeleri, berabere bitmesi anketlerde önde çıkan İmamoğlu'nun işini görse de Yıldırım'a yetmiyor.
İmamoğlu-Yıldırım karşılaşması, her halükarda tarihi nitelemesini de hak ediyor ayrıca, fiyasko yorumları abartılı.
Gerçekleşmiş olması bile başlı başına bir kazanım. Nefes kesmemiş olması, ülkeye nefes aldırmadığı anlamına gelmiyor.
Kısacası...
Adaylardan biri fırsatı değerlendiremedi, elinden kaçırdı. Biri de ucuz atlattı, hasarsız kurtuldu. Hangisinin hangisi olduğu pazar günü ortaya çıkacak; çok kalmadı, sıkın dişinizi.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025