Akif BEKİ
Adana Yüreğir Kaymakamı, dün bir basın toplantısıyla büyütmeye devam etmeseydi, buraya taşımayacaktım. Twitter'dan mahkeme kayıtlarını paylaştığımla kalacaktı.
CHP gençlik kollarından Eren Yıldırım mahkemede, asıl kendisinin darp edildiğini, sonradan kaymakam ve koruması olduğunu öğrendiği kişilerin silah çektiğini, polis imdatı kendisinin aradığını, Vefa gruplarıyla çalışan birisi olduğunu söylemişti.
Mahkeme "Dışarda karartacak delil kalmaması, suçun niteliği ve şüpheli lehine değişme ihtimali"ni göz önüne alarak bırakmıştı. Tutuksuz yargılanacaktı.
Siyaset en tepeden olaya müdahil oldu. Savcı karara itiraz etti. Mahkeme, "Kaymakam ve korumasının üzerine yürüdüğü anlaşıldığından, kuvvetli suç şüphesi bulunduğundan ve adli kontrol tedbiri yetersiz kalacağından" tutuklanmasına hükmetti.
Kaymakam Bingöl, dün tam bir ciddiyetle organize saldırıdan, profesyonel ve art niyetli saldırganlardan söz ediyordu.
Bir iktidar gazetesinin manşetindeyse 'saldırıyı gerçekleştirenler'e 'suç makineleri' deniyordu. Sabıkaları kabarıkmış. CHP de 'vefa gruplarına' saldıranlara sahip çıkmakla, PKK ile aynı çizgiye gelmekle suçlanıyordu.
Mahkeme kayıtlarına bakıyorsunuz; Eren'in yanındaki 'azılı suç ortakları' meğer annesi, babası ve kardeşinden başkası değilmiş. Olay yerine de taş çatlasın 250 metre mesafede oturuyorlarmış.
Yani en kabadayı, evde örgütlenip kendi sokaklarında eyleme çıkan bir aile çetesi çıkarılabilir bu hikayeden.
Üstelik hukuk, kanun şöyle dursun; suçu mahkemede kesinleşmeden suçlu ilan etmeyi AK Parti'nin sosyal medya etik kuralları bile yasaklamıyor muydu?
"Kamu görevlisini engelleme ve basit yaralama"dan suçlu bulunsa bile alacağı ceza, cezaevinde yatırmayacakken tutuklu yargılamak da nedir!
Yargının siyasallaştığını, hukukun siyasi çekişmelere alet edildiğini, suçla mücadele kılıfında muhalefetle mücadele edildiğini söyleyenlere kızmazlar mı bir de!
Kimsenin burnunun bile kanamadığı tatsız bir laf dalaşı, belki en fazla itiş kakış, abartıla köpürtüle bu hale getirilmek zorunda mıydı?
Mesele adeletin, hakkın yerini bulmasıysa...Düzgün bir yargılamada gerçek ortaya çıkarılabilirdi.
'Gerçek çarpıtılıyor, mağdur suçlu gösteriliyor, sorumlular korunuyor, kayrılıyor' izlenimi verilmeyebilirdi.
Ne kazandıracak oysa! Adalete güveni dibe vurdurmaktan başka ne!
KONDA anketini yazmıştım.
"Hata yapan resmi kurum veya devlet olsa bile yargı sizi korur mu"’ diye sormuşlar. "Korur" diyenler yalnızca yüzde 36 çıkmış. Yüzde 65 "Yargı, görevi kötüye kullanan devlet görevlisine karşı beni korumaz" diyor.
"Devletin hiçbir kurumu veya memuru hukuk kuralları dışına çıkmıyor" kanaati, yüzde 22'ye düşmüş.
"Suç işlemedikçe kanunların ve mahkemelerin beni koruyacağına inanırım" diyenler yalnızca yüzde 50.
Niye ki acaba?
O imamla müftüyü kollamayacaktınız
Hedefe konanlardan Av. Feyza Altun’un şu tivitine, Diyanet bir şey dedi mi:
“Tecavüz listesi yayınlayan K.G.’nin İzmit Kadıköy mahallesinde Hayırseverler Camii Dernek Başkanı olduğunu öğrendim. Cami Dernek Başkanı. Cami!”
Dine, diyanete, camiye yakışmayan bir dernek başkanına tepkisiz kalınır mı? Camide militan partizanlara yer yok denmez mi?
Benzerlerini imamla müftü yaptığında derhal cübbelerini çıkarttırmazsanız olacağı budur.
Yahu, bu yüz karalarını AK Parti bile reddediyor artık. Mahir Ünal, bu paylaşımların üstüne ‘taciz ve tehdit’ mührü vuruyor. Diyanet nasıl taşıyabilir!
İtibara laf getiren, leke süren bünyede barındırılır mı; ne uğruna!
Böyle iddianın doğruluğu araştırılmaz da ne araştırılır mesela? Doğruysa gereği derhal yapılıp kamuoyuna bildirilmez mi? Değilse yalanlanıp ahali kötü zandan kurtarılmaz mı?
İlahiyatçı Mustafa İslamoğlu’na, geçen yıl sosyal medyadan “Nikahıma alır karım yaparım” diyen bir imam vardı. Ve ona “İğğğ. Boşver. O işi başka yaratıklar yapsın” diyen koskoca bir müftü...
Onlar hak ettikleri karşılığı anında görse, arkadan bu örnekler gelir miydi? Nedir Diyanet’i tutan!
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025