Ali Saydam
Başbakan Yıldırım ile MHP lideri Bahçeli, önceki gün bir araya geldiler. Bahçeli, Başbakan'ın kendisiyle paylaştığı Anayasa ile ilgili düşünceleri makul bulduklarını, görüşmenin de olumlu geçtiğini söyledi.
Sürecin başına dönelim: Hatırlanacağı gibi Bahçeli, 11 Ekim'de MHP grup toplantısında başkanlık sistemiyle ilgili ilk çıkışı yapmış ve ardından 17 Ekim'de Başbakan ile Çankaya Köşkü'nde görüşmüş, 3 Kasım'da da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmişti. Önceki günkü buluşmada, bu sürecin bir devamı olarak daha somut sonuçların işaretlerinin verildiği anlaşılıyor.
Ayfer Mallı ile Nur Banu Aras kardeşlerimizin dünkü Yeni Şafak'taki “Bahçeli'ye 2Teklifhttp://www.yenisafak.com/gundem/bahceliye-2-teklif-2562230 başlıklı ortak haberlerinden öğrendiğimize göre Başbakan ile MHP lideri, AK Parti'nin hazırladığı iki teklifi ele almışlar. Birinci teklif, Başkanlık sistemi için yazılan yeni Anayasa ve diğeri de mevcut Anayasa'nın bu sisteme göre uygulanması. AK Parti'nin teklifinde neler var? Şunlar var:
Başkan'ın 5+5 yıllığına halk tarafından seçilmesi. İlk turda yüzde 50'nin üstünde bir çoğunluğa ulaşılmazsa ikinci turda seçim yapılacağı. Parlamento seçimlerinin de 2019'da gerçekleşeceği; sonraki seçimlerin ise 5 yılda bir yapılacağına ilişkin ve daha çok meselenin fenomenine ait bilgiler…
Teklifte içeriğe dair şu başlıklara dikkat çekiliyor: Federatif yapının gündemde olmadığı “Türkiye modeli Başkanlıkta, 'tek Meclis' olacak. Başkan ve Başkan Yardımcısı birlikte seçilecek. Başkan'ın Meclis'i fesih yetkisi yok. Başkan kararname çıkarma yetkisine sahip olacak; ancak kanunla düzenlenen alanlarda kararname çıkarma yetkisi olmayacak.
İlk adımlardan sonra süratle yol alınması ve belirsizliklerin ortadan kaldırılacağına dair ortak bir inancın oluşması gerekiyor. Sürecin bu aşamasında iletişim boyutunda bizi ilgilendiren Sayın Devlet Bahçeli'nin muhalif bir lider olarak sergilediği tablo karşısındaki şu sözlerle dile getirdiği hassasiyettir:
“Şu anda fiili açmaz ve kriz hali Türkiye'nin önünü tıkamış, ufkunu kapatmış, devlet ve toplum hayatının ömrünü karartmıştır. Bilhassa 15 Temmuz'dan sonra siyasi dinamikler farklılaştığı gibi karmaşıklaşmış, ülkemiz öngörülebilir olmaktan çıkmıştır. Peki, vatan ve millet sevdalıları buna tepkisiz, ilgisiz, duyarsız ve yabancı mı durmalı, yoksa meşruiyet ve millete bağlılığı mı sağlamalıdır?”
Yine iletişim boyutunda Bahçeli'nin dikkat edilmesi gereken şu ifadelerini de kayda geçelim:
“Akışa kendimizi bırakıp ağırlaşan meselelerin derinleşmesini âtıl ve etkisiz şekilde izleyelim mi? Ya da milletçe hamle üstünlüğünü elimize alıp milli iradeyle gelişmelerin seyrine müdahil mi olalım? Önce bu kararı vermek zorundayız. Milliyetçi Hareket Partisi bahis konusu vatan ve millet olduğunda fedakârlıkta sınır ve eşik tanımayan bir inanmışlığa sahiptir.”
“Henüz somut bir siyasi mutabakat sağlanmamış olsa da, önümüzdeki sürecin Türkiye'deki fiili dayatmayı çözeceği ümidindeyim. Milliyetçi Hareket Partisi mazlumların sesine kulak veriyor, çaresizlere, umutla istikrar ve refah gözleyenlere el uzatıyor, kucak açıyor.”
Bahçeli bu yaklaşımıyla CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu iyice köşeye sıkıştırmıştır. MHP lideri:
1. Henüz kendisini ve partisini hazır görmediği bir erken seçimin makul gerekçelerini ortadan kaldırmak istemektedir;
2. Herhangi bir referandumda kaybeden tarafta değil kazanan tarafta olmanın gelecek genel seçimler için de önemli bir yatırım olduğunu düşünmektedir;
3. Tüm Anayasa değişikliklerini onayladıklarını ya da Başkanlık sistemini desteklediklerini söylememekte ancak “Sorunun bir parçası değil, çözümün yol başçısı; kaosun mimarı değil, huzur ve düzenin yol açıcısı” olmayı hedeflediklerinin, halka gidilmesinin önünün açılmasını savunurken sandıktan korkmadıklarının altını çizmektedir…
66 yıldır sorunun bir parçasıymış gibi konumlanan CHP'nin siyasi iletişim adına Devlet Beyden öğrenecekleri vardır.
Bir mütekâmil ruhun ardından…
Büyük bir şair ve müzik adamıydı Leonard Cohen. 82 yaşına rağmen hâlâ dinamik ve zindeydi; 4 yıl önce sahnede izlediğimde de 78 yaşındaymış. Şöyle yazmışım o zaman:
“Adam 78 yaşında… Benden genç, benden ince ve dinamik duruyor sahnede. Nasıl gıpta ettim, nasıl imrendim... Sanatına değil. Enerjisine, disiplinine, ciddiyetine, profesyonelliğine…3 Saat, kısa bir ara dışında durmadan dinlenmeden söyledi.
Leonard Cohen'e hayranlığım, onunla aynı kültür ve değerlermanzumesinden geldiğimizden değil. Onunla aynı duygu dünyasından geldiğimizden…
Bu dediğimizi algılamak, daha doğrusu 'hissetmek' için belki, “Ekonominin tekâmülü adına dünyayı olduğu gibi kabul edip nasıl daha fazla tüketirim?” anlayışından bir nebze olsun sıyrılıp, “Ruhun tekâmülü adına kendimi ve dünyayı nasıl zenginleştiririm?” anlayışına doğru o derinlikli yolculuğa çıkmayı ve 'usta'nın deyişiyle 'talip' olmayı, en azından 'düşlemek' gerekebilir…
Leonard Cohen müzisyenden öte bir şairdi… Sesinin tonu kulaklarda tasavvuf musikisi tadında izler bırakıyor. Zaten epeydir DoğuMistisizmine merak sardığını biliyoruz.”
Bundan böyle Cohen müzikleri ve şiirleriyle yaşayacak.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019