Alper GÖRMÜŞ
CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel’in gölge kabinesinin ‘içişleri bakanı’ Murat Bakan geçtiğimiz hafta Halk TV’de katıldığı bir programda çeşitli konular hakkındaki görüşlerini dile getirdi. Murat Bakan, bugün seçim olsa ve CHP iktidara gelse kurulacak kabinenin en önemli koltuğuna oturacak bir siyasetçi, dolayısıyla sözleri çok önemli. Bakan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ girişimini değerlendirirken “önceki genel başkan gibi düşünmüyorum bu konuda” dedi ve gerekçesini de “CHP’nin kendisinin yapmadığı hatalardan dolayı helalleşme girişiminde bulunması doğru değil” diye açıkladı.
Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşmeliyiz’ dediği hususlar ortada; bunlarda CHP’nin hiçbir hatasının bulunmadığını söylemek nasıl bir gerçeklik algısının ürünü acaba? Yeni CHP yönetiminden gelen bu ‘tashih’ Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrılarının CHP’nin dışına neden sahici bir tını vermediğini de gösteriyor. Vermedi, çünkü Murat Bakan’ın sözleri CHP teşkilatının ve tabanının çoğunluğunun da hissiyatını yansıtıyor. Bunun delilini Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrılarını neredeyse tümüyle yalnız başına yürüttüğü gerçeğinde bulabiliriz.
CHP’nin gölge kabinesinin içişleri bakanı Murat Bakan, Kılıçdaroğlu dönemine dair en sert eleştirilerinden birini de laiklik konusunda dile getirdi:
“Laiklik konusunda partinin kuruluş esaslarına yani devrim kanunlarına uygun şekilde, tekke ve zaviyelerin kaldırılmasından bugüne, yani Cumhuriyet’in en temel ilkesinden, Cumhuriyet devrimlerinin üzerine inşa edildiği laiklik ilkesine yeterince güçlü bir şekilde sahip çıkmadığını düşünüyorum. (…) Biz cemaatlar, tarikatlar kapatılsın diyemiyoruz, niye? Ya da laiklikle ilgili kaygımız, ‘Türkiye laiktir laik kalacaktır’ derdik eskiden, bu slogan bile atılmaz oldu. Utangaç, mahcup davranıyoruz, bunun değişmesi gerektiğini düşünüyorum.”
Ben bu değerlendirmeleri, bu dizinin ilk bölümünün başlığının (“Tarih, son 13 yılı Baykalizmle Baykalizm arasında yaşanmış ‘tarihsel’ bir dönem olarak kaydedebilir mi?”) bir doğrulaması gibi gördüm ama hüküm vermek için çok erken; önümüzdeki aylarda CHP’nin yeni yönetiminden gelecek açıklamalara göre daha belirgin bir çerçeve oluşacaktır.
Ne var ki ilk yazıda da ima ettiğim gibi ben çok umutlu değilim ve bunun esas nedeni CHP’nin ‘taban sorunu…’ İlk yazının son paragrafında “Baykal ve Kılıçdaroğlu dönemlerinde CHP’nin ‘taban sorunu’ üzerine çok yazı yazdım. Önümüzdeki birkaç yazıda, onlardan da faydalanarak bu tabanın çeşitli dönemlerdeki reflekslerini hatırlatmak ve bundan sonrası için bazı kestirimlerde bulunmak istiyorum” demiştim. Şimdi bakalım, Baykal ve Kılıçdaroğlu dönemlerinde CHP tabanının sergilediği performansı nasıl değerlendirmişim, neden fazla umutlu değilmişim ve o performans bize bundan sonrası için ne anlatıyor?
Baykal dönemi ya da rasyonellik iddiasıyla taban tabana zıt bir performans
CHP’nin Deniz Baykal’lı yılları, yüzeydeki rasyonellik iddialarına karşın derinlerde gerçeklikten kopukluğun ve boş duygusallığın hâkim olduğu bir dönem olarak yaşandı. Parti her zaman yüzde 23-25 civarında oy alıyordu, belli ki mevcut politikalar seti ve siyaset diliyle gidilebilecek fazla bir yol yoktu fakat ilginç bir biçimde ne taban ne yönetim bu politikalarda ve dilde herhangi bir değişime razı olmuyordu. Bu, tabanın ve tavanın ortak irrasyonel tutumuydu ama tabanın irrasyonalizmi bir başka nüansla daha da katmerli bir hale geliyordu: CHP seçmenleri bir yandan mevcut çizgiden ve dilden taviz verilmemesini savunuyor, bir yandan da bunu gerçekten de iyi bir biçimde yerine getiren genel başkanlarından nefret ediyordu. İmkânsızı istiyordu: Liderlik hem yüreğini soğutacak şekilde konuşsun (biraz abartarak: “Laiklik elden gidiyor”dan, “irtica geliyor”dan başka bir şey demesin) hem de seçim kazansın.
Baykal nefretinin zirveye çıktığı 2008’de (çünkü çok ümit bağlanan 2007 seçimleri de kaybedilmişti) kaleme aldığım Deniz Baykal portresinde bu tuhaflığı şöyle anlatmışım:
“İnternet forumlarında, sözlüklerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal hakkında yazılmış irili ufaklı binlerce değerlendirme okudum. Bunların çok ama çok büyük bir ekseriyeti (kabaca yüzde 90’ı) öfke doluydu, gene hemen hepsi Baykal’ı istifaya çağırıyordu.
“Değerlendirmeler, sahiplerinin siyasi kimlikleri hakkında az çok bilgi veriyordu ama ben başka bir şey daha yaptım: Kimliklerini ‘solcu, sosyal demokrat, laik’ vb. sıfatlarla anabileceğimi düşündüğüm kişilerin başka konularda neler yazdıklarına baktım. Sonuç çok ilginçti: Hepsi Deniz Baykal gibi konuşuyordu. Varsa yoksa Cumhuriyet değerleri elden gidiyor, laiklik elden gidiyor, şeriat geliyor… Birkaç istisna dışında hiçbirinde çağdaş bir solculuğun salt kaba bir laiklik savunuculuğuna indirgenemeyeceğine ilişkin en küçük bir eleştiri dahi yoktu. Hepsi Bekir Coşkun, Emin Çölaşan hayranıydı ve hepsi AK Parti’ye bakınca ‘irtica’dan başka bir şey görmüyordu. O kadar ki, Deniz Baykal, ‘Bu ordu hâlâ ne bekliyor’ diye hayıflanan ‘solcu’ tiyatrocu Ferhan Şensoy’a bile yaranamamıştı: ‘Yakında CHP’yi C, H ve P şeklinde üçe bölerek muradına erecek.’”
“İşte bu nedenle Deniz Baykal son yıllarda bana hep, Türkiye’nin çok garip noktalara savrulmuş bulunan ‘sol ve sosyal demokrat’larının siyasi günahlarının kefaretini ödeyen bir İsa figürü gibi görünüyor… Düşünsenize, bir siyasi parti lideri, asla iktidar şansı bulunmayan bir ideolojiyi ve siyasi programı tam da sizin dile getirdiğiniz cümlelerle ve çok etkili bir belagatla savunuyor… Sonra seçim oluyor ve mukadder sonuç bir kez daha tecelli ediyor… Ve siz, sizin cümlelerinizle siyaset yapan lideri ‘neden iktidara gelemiyorsun’ diye taş yağmuruna tutuyorsunuz…”
2008’de CHP’de genel başkanı değiştirmek imkânsız gibi görünüyordu, yani aslında taban nefret etse de Baykal ancak kendi istediği zaman gidecek bir lider konumundaydı.
CHP’nin eski genel başkanlarından Altan Öymen, bu müşkül işi şöyle anlatmıştı Radikal’de (15 Nisan 2008):
“CHP’de genel başkanın karşısına aday çıkma barajı, ülke seçimlerindeki ‘yüzde 10’ barajından daha yüksek. Son tüzük değişiklikleriyle, bir ‘aday adayı’nın ‘adaylık’ statüsüne geçmesi için, kurultay delegesi sayısının ‘yüzde 20’sinin imzasını alması gerekiyor. Hem de o imzaların, daha önce atılsa bile, kurultay sırasında ve kurultay başkanlık divanı önünde yeniden atılması gerekiyor. Ayrıca, bir aday adayına imza veren delegenin ikincisine imza atması da yasak…”
Fakat işte hatırlıyoruz, tüzükle olamayan kasetle gerçekleşti ve Baykal’ın koltuğuna Kılıçdaroğlu oturdu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun mevcut politikalarla ve mevcut dille seçim kazanılamayacağını anlayıp parti teşkilatını ve tabanını bu doğrultuda ‘eğitmeye’ koyulması için aradan kabaca bir 7-8 yılın geçmesi gerekti. Son yıllarında ise bildiğimiz değişiklikleri yaşadık. Peki Kılıçdaroğlu CHP toprağını ne kadar yumuşattı? Hiç yumuşatamadı diyemeyiz, fakat taşlaşmış bir toprak ne kadar yumuşatılabilirse o kadar…
Bu dizinin üçüncü ve son bölümünde Kılıçdaroğlu’nun ‘Baykalcı’ dönemini atlayıp partisini dönüştürme çabalarına ve bu çabaların neden ikna edici olamadığına bakacağız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025