Alper GÖRMÜŞ
Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın talebi üzerine Darbe Günlükleri’nde anlatılan 3 Aralık 2003’teki “muhtıra toplantısı”yla ilgili olarak Genelkurmay’dan bilgi istedi.
Star gazetesi, 24 kasımda verdiği “‘Sarıkız’ Genelkurmay’dan istendi” başlıklı haberinde gelişmeyi şöyle duyurdu:
“İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılık talebi üzerine, 3 Aralık 2003’teki Yüksek Askerî Şûra öncesi yapılan toplantıya ait tutanağın Genelkurmay’dan istenmesine karar verdi. Mahkeme, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Askerî Şûra öncesinde şûraya katılacak orgenerallerin kendi aralarında toplantı yapması gibi bir teamül bulunup bulunmadığının sorulmasını kararlaştırdı. Ayrıca, böyle bir teamül bulunması halinde, bu toplantılarda konuşulanların tutanak altına alınıp alınmadığının mahkemeye bildirilmesine karar veren heyet, tutanak altına alınıyorsa 3 Aralık 2003’teki Yüksek Askerî Şûra öncesi yapılan toplantıya ait tutanağın gönderilmesini hükme bağladı. Mahkeme, tutuksuz sanık emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un savunmasında YAŞ öncesi yapılan toplantıların kayıt altına alındığı yönündeki beyanlarına da dikkat çekti.”
2003’te Ege Ordu Komutanı olan Hurşit Tolon dâhil, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki bütün orgenerallerin katıldığı; Genelkurmay Başkanı dışındaki bütün komutanların “muhtıra” istediği o toplantı, daha önce defalarca yazdığım gibi Darbe Günlükleri’nin tartışmasız en önemli bölümüydü. Dolayısıyla, mahkemenin istediği şey “Sarıkız”ın bir parçasını teşkil eden o toplantının tutanakları olduğu halde, Star gazetesinin başlık olarak “‘Sarıkız’ Genelkurmay’dan istendi”yi seçmesi çok da yanlış sayılmamalı.
Haberi okur okumaz bir soru takıldı zihnime...
Diyelim ki Genelkurmay’dan olumsuz bir cevap geldi...
Mesela: “TSK’da şûra öncelerinde bu türden toplantılar yapmak teamülden değildir ve 3 Aralık 2003’te de böyle bir toplantı yapılmamıştır.”
Mesela: “Teamüldür, fakat tutanak tutulmaz...”
Mesela: “Tutanak tutulur ama isteğiniz üzerine aradık, bulamadık...”
Zihnime takılan soru şu: Cevap bunlardan biri olursa, mahkeme, “tamam o zaman” deyip kapatacak mı bu faslı?
Ben bu yazıyı, işte böyle bir ihtimal karşısında “dememeli, diyemez” demek için yazıyorum.
İki temel gerekçem var: Hilmi Özkök’ün söyledikleri (2009) ve Hurşit Tolon’un söyledikleri (2008)...
Doğrusu, onlara baktıkça “Savcı ve hâkimler o gün muhtıra toplantısı yapıldığını kanıtlamak için neden ‘tutanak’a ihtiyaç duyuyorlar ki” diye sormadan edemiyorum...
Daha önce her biri için birer yazı kaleme aldığım iki “tanıklık”la ilgili bilgileri tazeleyince eminim siz de bana hak vereceksiniz...
Buyurun...
Genelkurmay Başkanı’nın doğrulaması...
Ergenekon savcıları Zekeriya Öz ve Fikret Seçen, 25 Nisan 2009’da İzmir’e gidip zamanın Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün ifadesine başvurdular. İkinci Ergenekon iddianamesinde kısaca değinilen ifadelerin tamamı, birkaç hafta sonra (Ağustos 2009) açıklanan ek klasörlerde yayımlandı.
Özkök’ün, Darbe Günlükleri’nde 3 Aralık 2003’e tarihlenen “muhtıra toplantısı”na ilişkin olarak savcıların sorularına verdiği cevaplar, o gün sanki hiçbir komutanın “muhtıra”yı telaffuz etmediğini, dolayısıyla da Darbe Günlükleri’nin en önemli bölümünü hükümsüz kıldığını imâ ediyordu. Ki, savcılar da ek klasörlerden birkaç hafta önce açıklanan iddianamede bunu kayda geçirmişlerdi.
Gazeteler, gelişmeleri “3 Aralık 2003 toplantısında muhtıra verilmesi talebi olmadı” tarzında haberlerle duyurdular. Gerçekten de Özkök, savcılık ifadesinde, o toplantıda bazı komutanların kendisine hükümete muhtıra vermeyi teklif edip etmediği yönündeki soruya şu yanıtı vermişti: “Usul olarak en kıdemsizden başladığı için hepsinin görüşlerini aldıktan sonra ben de katılmadığım görüşlerimi söyledim. Herkes şahsi görüşünü dile getirir ama kimse benim yanımda muhtıra verme şeklinde bir teklifte bulunamaz. Ben de böyle bir şeye fırsat vermem.” (İkinci Ergenekon iddianamesinden).
Evet, Hilmi Özkök böyle konuşmuştu ama, yine de bu haberler, ancak onun tanıklık tarzından haberdar olmamak koşuluyla bu kadar kesin yazılabilirdi... Çünkü bu tanıklık tarzının bir yüzünde hep söylediği gibi “hüküm koymam, hüküm koymak yargının işidir” anlayışı varsa, öbür yüzünde “ben sadece yargının bana yönelttiği sorulara yorum yapmaksızın cevap veririm” anlayışı vardır.
Hilmi Özkök’ün, Radikal’den (6 ağustos 2009) Murat Yetkin’in 3 Aralık 2003 toplantısına ilişkin sorduğu sorulara verdiği cevaplar hem bu tarzın ne kadar ince dokulu olduğunu gösteriyor, hem de o toplantının Özkök’ün savcılara verdiği cevapların akla getirdiği kadar masum olmadığını:
“Yetkin: İddianamede, görevde bulunduğunuz sırada generaller ile yaptığınız toplantıda, Özden Örnek’e atfedilen günlüklerde söylendiği gibi muhtıra teklif eden olmadığını söylediğiniz yazılı. Muhtıra teklif edilmedi, konuşulmadı mı?
Özkök: Böyle bir teklif gelmediği doğru. Soru teklif geldi mi şeklinde sorulmuştu. Ama teklif başka, görüş başkadır. O toplantıda ben görüşleri aldım.
Yetkin: Yani muhtıra verilmeli görüşü dile getirildi, ama bu teklif sayılmaz mı demek istiyorsunuz?
Özkök: Yorum yapmayacağım. Ben sizin daha iyi değerlendirmeniz açısından teklif ve görüşün iki ayrı şey olduğunu söylüyorum.”
Bu konuda daha önce yazdığım yazıda, yukarıdaki soru-cevapları aktardıktan sonra şöyle demiştim:
“Gördüğünüz gibi, Hilmi Özkök, savcılığa verdiği ifadede kendisine tam olarak ne sorulmuşsa ona cevap vermiş. Peki, bir gazeteci üzerinden sonradan yaptığı düzeltmeyi savcıyla konuşurken neden yapmamış? Yani savcıya neden, ‘Siz bana teklif diye soruyorsunuz, böyle bir şey olmadı fakat bu yönde görüş açıklayanlar oldu’ dememiş? Bu da Hilmi Özkök tarzı tanıklığın bir inceliği işte... Böyle yaparsa savcıyı yönlendirmiş, kendisini de kanaat açıklamış gibi hissediyor olmalı. Özkök bir gün mahkemede de tanıklık ederse, hâkimlerin bu incelikleri hesaba katmaları gerekir.”
İşte o günler geldi...
Bence mahkeme 3 Aralık 2003 toplantısına ilişkin olarak Özkök’ü tanık olarak dinlemeli (hele hele Genelkurmay’dan olumsuz cevap gelirse mutlaka dinlemeli). Tabii, iki savcının yaşadığı tecrübeden sonra, soruları mutlaka “Hilmi Özkök tarzı tanıklık”ı dikkate alarak formüle etmeli...
Hurşit Tolon’un doğrulaması...
Hurşit Tolon, Darbe Günlükleri’nin Nokta’da yayımlanmasından tam yedi gün sonra, yani 5 Nisan 2007’de, Başbakan’ın savcıları göreve çağırması üzerine Sabah gazetesine verdiği demeçte Günlükler’i külliyen yalanladı, sahte olduğunu ima etti.
Fakat aynı Tolon, 1 Temmuz 2008’de gözaltına alınıp ardından hâkim karşısına çıkartıldığında çok farklı konuşacak, hâkimin, Günlükler’deki kendisine dair bölümleri neden tekzip etmediği sorusuna aynen şu cevabı verecekti:
“Kamuoyunda darbe günlükleri olarak bilinen günlüklerde benimle ilgili kısımlarda herhangi bir yanlışlık görmediğim için bu konuda tekzip yapma ihtiyacı hissetmedim.” (Hürriyet, 8 Temmuz 2008.)
Peki, ne olmuştu da iki ifade arasında bu kadar büyük bir fark oluşmuştu? Ben o günlerde yazdığım yazıda, bunun Tolon’un tutuklanacağını anlamış olmasıyla açıklanabileceğini öne sürmüştüm. Şu anda da öyle düşünüyorum:
“Tolon, savcılık ve mahkeme sorgularında kendisinin ‘darbe planlamakla’ suçlanacağını anladı. Bunun üzerine, sorgucuların eline çok büyük bir koz verme pahasına, ‘Kamuoyunda darbe günlükleri olarak bilinen günlüklerde benimle ilgili kısımlarda herhangi bir yanlışlık görmedim’ dedi. Bunu neden göze aldı peki? Bence bu, ‘Benim darbe planlamaktan yargılanmamı ve ceza almamı engellemezseniz, kendimle birlikte sizi de yakarım’ mesajıydı...”
Mevcut duruma bakıp da “mesaj”ın işe yaramadığını kimse öne süremez.
Fakat işte, Tolon’un o gün sorgucuların eline verdiği koz şimdi karşısına dikilmiş durumda...
3 Aralık 2003 toplantısının bir “muhtıra” toplantısı olduğuna dair benim argümanlarım bunlar...
Dediğim gibi: Genelkurmay’dan tutanak falan sormaya gerek yok ama, bekleyelim bakalım...
***
NOT. Bugün, KCK soruşturmasında gözaltına alınan avukatlardan İrfan Dündar’ın sözde “silahlı Kandil eğitimi” aldığını gösteren fotoğraflarıyla yürütülen dezenformasyonu yazacaktım. Fakat, “Sarıkız” darbe girişiminin nihayet mahkemenin ilgi alanına girmesinin öneminin anlaşılamadığını düşündüğüm için, onu bir sonraki yazıya bıraktım.
Cuma günü bu dezenformasyonla birlikte benzer örnekleri ele alacak, mevcut tecrübe birikimiyle, bu türden “hata”ların neden hata sayılamayacağını göstermeye çalışacağım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025