Aydın ENGİN
Valla, rezil kepaze olmanız hiç umurumda değil.
“Yurtdışında Türkiye’nin imajını zedeliyorlar” gibi yaveleri zaten oldum bittim umursamadım. Ne yani Türkiye ya da Almanya, İngiltere, Rusya, ABD, Arjantin, Papua Yeni Gine bir halt ettilerse, bir insanlık suçu, ayıbı işledilerse bu onların dünyadaki “imajlarını zedeler” diye gizli mi kalmalı? O yüzden yapıp ettikleriniz Türkiye’nin imajını zedeler filan gibi kaygılarım yok. Zaten bence “edeceğinizi” ettiniz.
Ama ister hükümetinizden, ister partinizden, ister sizin saflardan, hangisinden olursa olsun, her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. İşte bu çok kötü.
Bu yeni değil. İktidar olduğunuzdan bu yana her kafadan farklı seslere alıştık. Ama bizim gazete şu MİT TIR’ları diye adlandırılan suçun üstündeki kirli ve kanlı örtüyü birazcık (evet, evet: Birazcııııık) aralayıverince eliniz ayağınız dolaştı; biriniz akımderken ötekiniz takım demeye başladı. Birinizin dediği ötekinin dediğini tutmuyor.
TIR’lar durdurulup içinde ilaç kutularının altına gizlenmiş havan mermileri, ölümcül savaş silahları ortalığa dökülüp savcılar soruşturma açınca Cumhurbaşkanınızın “en önemli devlet kurumu” olarak nitelediği MİT resmi bir yazı ile bildirdi: O silah yüklü kamyonlar MİT’in silah depoları arasındaki bir nakliye işidir, dedi.
Kabul. “Yav, MİT’in silah depoları olur mu? Olursa bile bir MİT deposundan ötekine böyle yüklü silah aktarımının sebebi ne ola” filan gibi can sıkıcı sorular sormayacağım. Bu cevapla yetinelim ve Cumhurbaşkanı’na göre ülkenin en önemli kurumu damgalı mühürlü bir resmi yazı ile bildirdiğine göre cevabı doğru kabuledelim.
Ancak ardından o günün Başbakanı, bugünün “en başkan”ı konuştu. O TIR’ların Bayırbucak Türkmenleri’ne insani yardım malzemesi götürdüğünü söyledi.
İkisi birden doğru olamaz. Yalan söyleyen kim acaba? MİT mi, o günün “baş”, bugünün “en” başkanı mı?
Bitmedi. Bugünün Başbakanı “O TIR’ların içinde ne olduğu kimseyi ilgilendirmez”buyurdu. Sosyoloji bilimine katkıları ile ünlü profesör (valla profesör) Yasin Aktay, o TIR’ların ÖSO’ya silah götürdüğünü birinci el bilgi olarak bizlerle paylaştı. ÖSO dediği malum, Özgür Suriye Ordusu. Doğarken rahmetli olmuş bir kuruluş. İçinde yer alanların bildiklerini okudukları, kendini ÖSO komutanı ilan edenlerin operet generalinden farksız hale geldiği bir Esad karşıtı askeri koalisyon. Zaten kısa süre sonra El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra, Ensar el İslam, IŞİD, komutanları insan ciğerini çiğ çiğ yemesiyle ünlü Faruk Tugayları, ÖSO denen yapay koalisyonu iplemediklerini sözleriyle ilan ettiler; eylemleriyle malûm kıldılar…
MİT TIR’ları konusu, üstüne konan yayın yasağına rağmen bir türlü kapanmadı, kapatılamadı. Dahası AKP kanadından ister elebaşı, ister “medya şeyi” olanlar ağızlarını her açtıklarında iyice çuvalladılar.
Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan, bizim Cumhuriyet gemisinin kaptanı Can Dündar’ı casus ve hain ilan ederken açıkladı, “O silahlar Bayırbucak Türkmenleri’nekendilerini savunmaları için yollandı. Aksi takdirde binlerce Türkmen kardeşimiz ölecekti.”
Eeee?
Hani o TIR’larda insani yardım malzemesi vardı? Yani bebek maması, kadın pedi, ağrı kesici hap, sargı bezi, süt tozu, mercimek, nohut, kuru bakla vb…
***
Daha onlarca ayrıntı var. Onlarca birbiri ile temelden çelişen, biri doğru ise ötekinin kesinlikle yalan olması gereken açıklama var. Bu konuda ağzını açan siyasal elebaşıları gülünç hale getiren açıklamalar…
Gülünç olmaları, hatta rezil olmaları umurumda değil. Ama bu kadar da çapsız bir güce muhalefet etmenin de tadı yok.
En iyisi siz koşun, Saray’da bir araya gelin. Bu MİT TIR’ları konusunda ne söyleneceğini bir bir, madde madde, ayrıntılı olarak belirleyin. Yalanları ortaklaştırın; tutarlılık sağlayın. Ondan sonra kaleme sarılın, ekranlarda boy gösterin, ne yaparsanız yapın ama bir tutarlı olun. Çok yalandan bıktık. Tek yalan istiyoruz…
İnanmayacaksınız ama her kafadan başka bir ses çıkararak bizim işimizi çok zorlaştırıyorsunuz.
Haydi toparlanın. Tek yalanda buluşmayı başarın…
Yazarlar
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021