Barış Soydan
1- Bütçe açığı alarm veriyor

Yukarıdaki tablo IMF tanımına göre faiz dışı bütçe açığının seyrini gösteriyor. IMF tanımlı bütçe açığını hesaplamak için “klasik” bütçe açığından, yani bütçe gelirleri ile giderleri arasındaki farktan, devletin tek seferlik gelirleri çıkarılıyor. Amaç, mali disiplinin gerçekte ne durumda olduğunu bulmak. Öyle ya, bütçe açığını kapatmak için her seferinde bu yıl yapıldığı gibi Merkez Bankası’nın yedek akçesine, kârına el atmak, yani şapkadan tavşan çıkarmak kolay değil.
Şimdi yukarıdaki tabloya tekrar bakalım: Tek seferlik gelirleri çıkardığımızda faiz dışı bütçe açığı patlamış durumda olduğunu görüyoruz.
Bütçenin dikiş tutmamasının iki nedeni var: a) Kamu harcamalarındaki dizginlenemeyen artış b) Vergi gelirlerinin yerinde sayması.
Vergi gelirlerinin yerinde saymasının sebebi ekonomik kriz. Türkiye’de vergilerin büyük kısmı dolaylı yoldan, yani tüketimden alınıyor. Tüketim azalınca vergi gelirleri de azalıyor. Kriz nedeniyle otomobil, beyaz eşya harcamaları daralınca vergiler de azalıyor.
Tüketim kısa vadede canlanmayacağına göre çare belli: Kamu harcamalarını azaltmak. Tabii dar gelirliden, eğitimden sağlıktan değil. Lütfen makam aracı saltanatından ve 3. Havalimanı, şehir hastaneleri gibi gösteriş projelerinden!
2- Kısa vadeli dış borçların ürkütücülüğü

Doğru, devletin dış borcu oransal olarak korkulacak seviyede değil; dış borcun önemli bir kısmı özel sektörün sırtında. Ama bu durum Türkiye’nin dış finansman ihtiyacının çok yüksek olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Türkiye önümüzdeki 12 ayda 180 milyar dış borcu çevirmek zorunda. Turkish Yatırım’ın analizine göre bunun 75 milyar dolarının yeniden borçlanılamaması riski yüksek. Yukarıdaki tablo ülkelerin kısa vadeli borçlarının Merkez Bankası’nın döviz rezervlerine oranını gösteriyor. Görüldüğü gibi Türkiye, Arjantin’den sonra dış borçlarını çevirmede en riskli ikinci ülke...
3- Enflasyondaki serap

Enflasyon birkaç aydır “baz etkisi”yle düşüyor. Kış aylarında baz etkisi bitecek, enflasyon yeniden yükselişe geçecek.
Ara not: Baz etkisi nedir, ne değildir?
Geçen yılın Ağustos ayında Rahip Brunson Krizi’nin etkisiyle Türk lirası dolar karşısında rekor değer kaybı yaşamıştı. Dolar yükselince enflasyon da patlamıştı. Bunun sonucunda 2018 Eylül ve Ekiminde rekor oranda yüksek fiyat artışlarıyla karşı karşıya kalmıştık. Yıllık enflasyonu hesaplamak için geçen yılın aynı aynı ayına baktığımız için bu yıl enflasyon düşüyormuş gibi görünüyor. Anlaşılacağı üzere bu bir serap. Aslında fiyatlar artmaya devam ediyor. Sadece geçen sonbahardan daha az artıyor. İşte buna baz etkisi deniyor.
Baz etkisi bu kış bitecek. Çünkü geçen yılın kış aylarında fiyat artışı hız kesmişti. Baz etkisinin bitmesiyle enflasyon yeniden yükselişe geçecek. Geçen ay tek haneye düşen enflasyonun yeniden yüzde 10’u geçtiğini, yüzde 15’e doğru hareketlendiğini göreceğiz. (Tablodaki tahmin, grafiği hazırlayan Capital Economics’e ait.)
Bunun bazı sonuçları olacak. Bir kere Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine ara vermesi gerekecek. Yok eğer enflasyon tekrar yükselişe geçmişken faiz indirmeyi sürdürürse vatandaşın TL’den kaçışı hızlanacak. Dolarizasyon daha da artacak…
4- Faiz indirimi sanayiyi canlandırmaya yetmedi

Yukarıdaki grafik sanayi üretimi ile “PMI” diye de bilinen, Satın Alma Yöneticileri Endeksi’nin seyrini gösteriyor. Görüldüğü gibi sanayi üretimi bu yıla büyük bir düşüşle girmişti. Ama 31 Mart seçimlerinde kamu bankalarının piyasayı krediyi boğmasının etkisiyle toparlanır gibi oldu. Merkez Bankası’nın Temmuz’da politika faizini indirmesi sonrasında toparlanmanın daha da güçlenmesi bekleniyordu... Ama o da ne? Ağustos’ta sanayi üretimi bir önceki aya göre yine azaldı! (Yüzde 2.8.)
Görünen o ki, faiz indirimlerini ekonomiyi canlandırmaya yetmiyor. “Güven” denen şeyin dönmesi gerekiyor. Güven nedir? Yatırımcının, sanayicinin “Yine kriz çıkar mı?”, “Amerika ambargo koyar mı?”, “Avrupa ile yine dalaşır mıyız?” endişelerinden kurtulması demektir. Bu politik bir mesele.
5- İşsizlikte Türkiye’nin hiç tanık olmadığı durum

“Bu, Türkiye'nin tarihinde hiç deneyimlemediği yeni bir sorundur.” T24 yazarı Seyfettin Gürsel, yüksek işsizliğin kronikleşmesini ve işsizlerin işi arama sürelerinin uzamasını son yazısında böyle değerlendiriyordu. Normalde inşaat ve turizm mevsimi olan yaz aylarında işsizlik azalırdı. Ama bu yaz böyle olmadı, Temmuz’da işsizlik yine arttı, 120 bin kişi daha işsiz kaldı, tarım dışı işsizlik yüzde 16.7’ye yükseldi.
İktidar işsizliği azaltmak için umudunu faiz indirimlerine bağlamış görünüyor. Ama yukarıda gördüğümüz gibi faiz indirimleri tek başına ekonomiyi canlandırmaya yetmiyor. Eski bir deyimde olduğu gibi yok öyle üç kuruşa beş köfte veya üç-beş puanlık faiz indirimine yüzde 5’lik büyüme.
Not: İlk 4 grafiğin kaynağı Capital Economics, sonuncusunun TÜİK.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021