Ergun BABAHAN
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt meselesini HDP ile çözeriz” açıklamasına HDP’li Sezai Temelli’nin “Muhatap İmralı’dır” cevabı vermesi yeni bir tartışmanın neden oldu.
Eğer Kürt meselesine sadece politik ve yasal bir mesele olarak bakarsanız, Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımı doğrudur.
Ancak meseleye toplumsal ve askeri boyutu katarsanız Temelli’nin yaklaşımı doğrudur.
Bu nedenle çözümün PKK lideri Abdullah Öcalan’ı da katarak Meclis çatısı altında aranması en gerçekçi yaklaşım tarzı olacaktır.
İstanbul seçimleri öncesi Saray’ın Abdullah Öcalan’ı son bir çaresizlikle devreye sokma çabası, PKK liderinin Kürt toplumu üzerindeki etkisinin açık bir göstergesidir.
Daha ötesi, tüm kartları elinde tutmak isteyen Erdoğan’ın MİT Müsteşarı Hakan Fidan üzerinden Öcalan ile görüşmelere devam ettiği de herkesin bildiği bir sırdır.
Abdullah Öcalan, HDP de dahil Kürt siyasi hareketinin kurumlarının oluşup şekillenmesinde çok önemli bir rol oynamış, daha ötesinde Kürt halkının görüşlerine çok değer verdiği bir liderdir.
Hem Kürt toplumu hem de Kandil ve gerilla üzerinde etkili olacak tek şahsiyet Abdullah Öcalan’dır.
Eğer silahlar susacak ve PKK silahlı mücadeleye son verecekse, bunun yolunu açacak isimdir Öcalan. Meclis’te bulunacak bir çözüm silahı elinde tutan Kandil’in durumunu nazara almadığı için başarısızlığa mahkûm olacaktır.
Süreçte cevaplanması gereken çok sayıda sor var… Mesela PKK’nin yönetici kadrosu ve dağdaki gerillasının durumu ne olacak? Bir genel afla mı çözülecek bu süreç yoksa özel bir yasal düzenlemeyle mi? HDP bunlara tek başına karar verecek durumda olmadığından Erdoğan’ın yıktığı barış masası öncesinde HDP temsilcileri sık sık Kandil ve İmralı arasında mekik dokumuştur.
Seçim sathı mailine girildikçe HDP’nin sandıktaki kritik rolü daha da öne çıkıyor. Gerek Erdoğan, gerek Kılıçdaroğlu Kürtlerin desteği olmadan başarının mümkün olmadığını görüyorlar.
Bu yüzden Kılıçdaroğlu’nun Kürt meselesine ilişkin mesajının Kürtlere hoş görünme çabasıyla atılmış gül mü, yoksa üzerinde kafa yorulmuş bir planın parçası mı olduğunu görmek gerekir.
CHP Heyeti’nin Irak Kürdistan’ını ziyaret edip Barzani ile görüşmesi partinin Kürt meselesinde biraz hareketlenmek istediğinin göstergesi. Ama açıklamalar eylemle desteklenmedikçe, ne HDP’yi ne de Kürt seçmeni tatmin etmez. Bu biline…
CHP samimiyetini göstermek istiyorsa HDP’ye vebalı gibi davranmaktan vazgeçmeli ve meşru siyasetin saygın bir temsilcisi olduğunu kabul etmelidir. Samimiyetini ispat için panzerin ezdiği Kürt çocukların da, uzman çavuşların tecavüz ettiği kadınların da davasının takipçisi olmalı, bölgedeki kayyım rezaletlerinin üzerine gitmeli ve başta Selahattin Demirtaş olmak üzere tüm Kürt siyasetçilerin özgürlüğü için mücadele vermelidir.
Bugün Kürt siyasi hareketinin kadroları cezaevinde ise, bu CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun milletvekili dokunulmazlığını ortadan kaldıran Anayasa değişikliğine evet demesi sayesindedir. CHP daha bunun özeleştirisini bile yapmamıştır.
Sadece Sezgin Tanrıkulu’nun varlığı CHP’yi Kürt meselesinde duyarlı bir parti ve Kürt seçmen nezdinde sempatik yapmayacaktır. Sempati ve destek ancak eylemle kazanılır. HDP’ye doğru açılım yerinde bir hareket ancak utangaç ve yetersiz.
Tahir Elçi suikastının planlı bir cinayet olduğunu söyleyebilen Ahmet Davutoğlu’nun bile gerisinde.
O nedenle Kılıçdaroğlu Kürt seçmen ve siyaset kadroları tarafından ciddiye alınmak istiyorsa, muğlak açıklamalardan vazgeçmeli; bedel ödemeyi göze alarak Kürt sorununda bir eylem planıyla ortaya çıkmalıdır.
CHP’nin Kürt meselesini HDP ile Meclis’te çözmek için bir yol haritası var mıdır? Abdullah Öcalan ve Kandil için ne gibi çözüm önerileri geliştirmektedir, Türk siyaset sınıfına güvenini kaybetmiş Kürt halkına nasıl güvenceler vermektedir?
Oy için her türlü söylemde bulunup iktidara gelince unutmak sadece Türkiye’ye özgün bir siyasetçi hastalığı değil ama Türkiye siyaset tarihinin önemli bir parçası. ‘Cek’li ve ‘cak’lı vaatlere özellikle Kürtlerin karnı yok. Ortadaki tablo bize İYİ Parti ile içli dışlı olmuş bir CHP liderinin Kürt meselesinde somut çözüm önerileriyle ortaya çıkmasının kolay olmadığını gösteriyor.
Ancak CHP nasıl bir yol izlerse izlesin, Abdullah Öcalan’ın parçası olmadığı bir süreçten sonuç alınacağını ummak boş hayaldir. HDP elbette çözümün bir parçası olacaktır ancak Öcalan’ı yok sayarak Kürt meselesinin çözülemeyeceğini bilmek gerçekçi olacaktır.
Hakkındaki düşünceniz ne olursa olsun, Öcalan, Kürt meselesinin barışçı yollarla çözümü konusundaki en önemli muhatabınızdır ve hepsinden önemlisi gerçekçi ve somut çözüm yolları konusunda dersini çok iyi çalışmış tek liderdir.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021