Erol KATIRCIOĞLU
Dünkü seçim sonuçları birçok kişi ve araştırma şirketi tarafından şaşkınlıkla karşılandı. AKP’nin yeniden tek başına iktidara gelmesi sanırım onların da beklediği bir sonuç değildi. Ama oldu. Şimdi birçok kişi ‘Bu destek neye verilen destek’ diye sormaya başladı. Bu destek, AKP’nin yaptığı, haydi yolsuzlukları bırakalım, hukuksuzluklara, medya baskılarına, Kürt sorunu çerçevesinde kendi dağlarını, kendi şehirlerini bombalamasına verilen destek miydi diye sormaya başladı. Gerçekten de 7 Haziran seçimlerinden sonra AKP’nin benimsediği politika hattı tam da böyle bir hattı. O zaman toplum bu baskıcı AKP’ye neden bir kere daha şans verdi?
Bu sütünlarda da çokça yazdım, başka mecralarda da çokça altını çizdim. Türkiye’de demokrasi, ‘sandık’ anlamına geliyor ve vesayet rejiminin sona ermesinden sonra da ‘sandık’, nüfusun içindeki kimliklerin güç mücadelesinin sergilendiği bir araça... Daha açık konuşacak olursak, Türkiye’de, büyük ölçüde dinin politikada kullanılmasına karşı kurulmuş vesayet rejimi gerileyip etkisini yitirince ‘sandık’ ve dolayısıyla da siyaset, toplumdaki Müslüman çoğunluğun biçimlendirdiği bir özellik kazanacaktır. Nitekim iki yıl önce T24’de yayınlanmış bir yazımda bunun altını şöyle çizmiştim. ‘... Askerin gölge etmediği ve demokrasiden yanlızca “sandık”ın anlaşıldığı bir ülkede demokrasi her zaman “İslami kimliğin” iktidarı anlamına gelecektir.’ ‘Gezi ve Laik Kesim Siyaseti’, T24, (28 Temmuz 2013). Dolayısıyla yukarıdaki gibi soruları olanlara cevap olarak diyebilirim ki Türkiye’deki siyaset asla bir demokrasi siyaseti değil bir kimlik siyasetidir ve ‘sandık’ (demokrasi) bu tür göstermelik demokrasilerde yalnızca nüfusun içinde çoğunluk olanı ortaya koyan bir mekanizmadır. Kimlik siyasetinin hamuru ise bireysel tercihler, bireysel fikirler ve çıkarlar değil, seçilecek kişinin bizden (aynı kimlikten) olup olmaması üzerinden oluşmuştur. O nedenle de nasıl bütün Fenebahçeliler açık şike iddialarına rağmen Aziz Yıldırım’ın arkasında durmuşlarsa tıpkı onun gibi Türkiye’deki Müslüman dindarlar da AKP’nin yaptığı bunca haksızlık, adaletsizlik ve baskıya rağmen Tayyip Erdoğan’ın arkasında durmayı tercih etmişlerdir. Bence bu seçimin temel sonucu budur.
Bu sonuçlar ülkenin sorunlarını çözecek bir iktidar anlamına gelir mi çok tartışmalı bir sorudur. Çünkü, yalnızca İslami kimliğin değil hangi kimliğin olursa olsun tek başına belirlediği bir siyaset alanı demokratik olmaktan uzak bir alan olacaktır. Nitekim benim kanaatim, yine 2013 yılındaki sözünü ettiğim T24’deki yazımda da belirttiğim gibi ‘İslami kimliğin iktidarı ülkedeki farklı kimlik taleplerini içeren bir demokrasi üretemedikçe baskıcı olacak ve sonuçta toplumsal huzursuzluklar devam edecektir’.
Soruna HDP açısından bakacak olursak, HDP, bence siyaseten doğru bir perspektife sahip olsa bile 7 Haziran seçimlerinden önce yarattığı hegemonik tutumu bu seçimlerde devam ettiremedi. Bunun bir nedeni, Selahattin Demirtaş’ın basın toplantısında ifade ettiği AKP’nin baskıcı kimlik politikalarıysa bir nedeni de Kürt siyasetinin bu politikalara daha akıllı ve etkin cevaplar verememiş olmasıdır. Çünkü HDP ve Türkiyelileşme politikası, bölge halkının yalnızca Kürt kimliğinden ötürü değil ama aynı zamanda diğer mağdur kimliklerle dayanışarak barışın tesis edilmesi hassasiyetinden dolayı tercih ettiği bir siyasi partiydi. Dolayısıyla bu seçim sonuçlarının bir okuması da Kürdistan halkının siyasi davranışında savaşın sona ermesi ve barışın derhal tesis edilmesi talebini de görmek gerekir. Tabii böyle bir talebin AKP’nin tek başına iktidar olduğu bir ülkede ne kadar mümkün olabileceği ise ayrı bir konudur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
16.01.2025