Erol KATIRCIOĞLU
Aşağıdaki yazı neredeyse 10 yıl önce bir yayınlanmış bir yazım. Peru’nun efsanevi televizyon kanalı “Channel N”nin hikayesini anlatıyor. Sanırım bu on yıl içinde üçüncü kez okuyucularımla buluşacak. Yeniden yayınlamaktaki amacım ise, bugün bizim uğraştığımız konuların geçmişte başka ülkelerde de gündeme gelmiş olduğunu hatırlatmak ve buradan muhalefet bakımından medyanın öneminin altını çizmek ve tabii umutlarımızın iniş çıkışlar yaşadığı bu günlerde “enseyi karartmayalım” demek. Channel N, Türkçe karşılığıyla Kanal N, Peru’nun efsanevi bir televizyon kanalı olarak tarihe geçti. Geçti çünkü bu televizyon kanalı Peru’nun demokratikleşmesinde çok önemli bir rol oynadı. Neredeyse Peru’nun değişiminin motoru oldu.
Hikâyeye gelince: (*)
“1990’da Peru’da Alberto Fujimori başkanlığa seçildi. Fujimori, başkanlığa seçildikten sonra ilk yaptığı iş Peru’nun MİT’i olan SIN’a (Servicio de Inteligencia Nacional) Vladimiro Montesinos’u getirmek oldu. Montesinos eski bir asker ve bir avukattı. Tabii böyle bir kurumun başına getirilmiş olması aynı zamanda başkanın başdanışmanı olması anlamına da geliyordu. Nitekim Montesinos 10 yıl boyunca Fujimori’nin en yakın çalışma arkadaşı oldu. Bu süre içinde Montesinos öyle güçlendi ki kimileri Montesinos’un gücünün Fujimori’nin gücünü de aştığını söylüyordu. Güney Amerika’nın siyasi iklimi içinde tahmin edebileceğiniz gibi bu güç büyük ölçüde yolsuzluk, rüşvet ve uyuşturucu trafiğini yönetmekle sağlanan bir güçtü.
Eylül 2000’de, Montesinos’u muhalefet lideri Alberto Kouri’ye rüşvet verirken görüntüleyen bir kaset ortaya çıktı. İlk önceleri hiç bir TV kanalı bu görüntüleri yayınlamak istemedi. Çünkü hemen hepsi Montesinos’un ödeme listesindeydi. Fakat kasetlerin arkası geldi. Bu kez Montesinos’un yüksek hâkimlere, siyasetçilere, medya mensuplarına verdiği rüşvetler görüntülenmekteydi. Aslında Montesinos bu kayıtları kendisini korumak maksadıyla yaptırmıştı ama işte şimdi birileri aleyhine kullanıyordu.
Böylesine rüşvet kasetlerinin havalarda uçuştuğu bir dönemde pazardaki payı yüzde 5 gibi küçük olan bir TV kanalı, Channel N, bu kasetleri cesurca yayınlamaya başladı. Kanal o kadar küçüktü ki muhtemelen bu nedenle de Montesinos’un ilgi alanına girmemişti. Channel N, sürekli olarak konunun üzerinde durdukça, sürekli olarak bu videoları gösterdikçe diğer kanallar da bu durumdan etkilendiler ve onların içinden de bu kasetleri yayınlayan kanallar çıkmaya başladı.
Tabii kanalın pazar payının yüzde 5 olması, konunun yaygınlaşmasının önündeki en büyük engeldi. Bu engeli aşmak isteyen demokratik sivil toplum örgütleri bütün sokaklara televizyonlar koydular. Böylelikle sokaktan gelen geçenlerin de seyredebilmelerini ve yolsuzluklarla ilgili bilgilenmelerini sağladılar.
Örneğe biraz daha yakından baktığımızda görürüz ki başlangıçta Peru halkı tereddütlüdür. Her ne kadar ortalıkta bazı iddialar varsa da somut deliller yoktur. Bu nedenle de toplumun bir kesimi Fujimori hükümetine karşı kuşku duymaktadır ama bir eylem de ortaya koyamamaktadır. Koyamamaktadır çünkü her hangi bir eylemde diğerlerinin yani hükümete güven duymakta olanların ne yapacağını bilememektedir.
Fakat Channel N’in yayınları bu “koordinasyon sorununu” çözdü. Bu rüşvet videolarının sürekli olarak gösterilmesi, hükümetten kuşku duyan vatandaşların duymayan vatandaşların da bilgilendiğini düşündürerek daha cesur davranmaya ve giderek de ortak bir tepki oluşturmaya yöneltti. Sonuçta Fujimori Japonya’ya Vladimiro Montesinos da Venezuela’ya kaçtı. Aradan bir zaman geçtikten sonra ise Montesinos tutuklandı ve yargılandı.
Değişim süreci konumları, fikirleri ve çıkarları farklı kesimler arasında bir tür “koordinasyon sorunu” yaratır. Toplum bir yöne doğru evrilecektir ama mevcut durumda toplumu o yöne hareket ettirecek güç oluşmaz. Çünkü toplumda o yöne gitmesini istemeyenler de vardır. Böylelikle oluşan “koordinasyon sorunu” toplumun hareket etmesini zorlaştırır. İşte bu gibi durumlarda “medya”; aktörler ve kesimler arasında ortak değerler ve fikirler üretmek ve yaygınlaştırmak kapasitesi taşıyan bir “mekanizma” olarak değişimi tetikleyen ve sonuçta “koordinasyon sorununu” çözen bir işlev üstlenir. Medyanın öneminin altını çizen birçok özelliği içinde bence bu özelliği en önemlisi. İşte yukarıda anlattığım Channel N’in hikâyesi medyanın bu işlevini en açık biçimde anlatan bir hikâye.”
Bu anlattığım hikâye Peruluların hikâyesi. Ama bizim hikâyemize benzerliği açık. Bugün CHP tarafından ortaya atılan iddialar, bu iddialara verilen iktidarın tepkileri ve iktidar medyasının refleksleri açıkçası bizim de bir “Kanal N” hikayesine ihtiyacımız olduğunu gösteriyor. Bakalım önümüzdeki günlerde benzer bir hikayeyi yazacak bir adım atılacak mı göreceğiz.
(*) Bu hikâyeyle ilgilenenler şu makaleye bakabilirler: John McMillan ve Pablo Zoido, “How to Subvert Democracy: Montesinos in Peru”, Journal of Economic Perspectives, 2004, 18(4). S: 69-92.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
9.12.2025
2.12.2025
26.11.2025
20.11.2025
11.11.2025
4.11.2025
28.10.2025