Etyen MAHÇUPYAN
Kürt siyaseti açısından Türkiyelileşmenin herkes tarafından görülen ironik tarafı, kendileri Türkiyeli olmayan bir cenahla gerçekleştirilmeye çalışılmasıydı. Öcalan bu basit gerçeğin farkında değil miydi, yoksa bilerek mi yaptı bilmiyoruz. Belki de çıkış noktası tam bu olmamakla birlikte süreç içerisinde Kandil’in belirleyiciliği ile bu duruma gelindi. Ama şu anki HDP’nin Kandil açısından epeyce ‘kullanışlı’ hale gelmesinin zemini pratikte böyle sağlandı. Siyasi tercihlerin önüne her gelindiğinde iç tartışma HDP’yi Kürdi olmaktan ziyade ‘devrimci’ sol bir çizgiye doğru itti. Kısaca söylemek gerekirse, Kandil kendi Kürt partisi HDP’ye şiddet yanlısı arkaik solu bekçi kıldı…
Söz konusu strateji Kandil’in Suriye siyasetine destek vermek üzere kullanılırken, örgütün Türkiye tabanında çatlamalara neden oldu. PKK/HDP’ye destek veren kitle bütün çağrı ve zımni tehditlere rağmen ‘öz savunma’ davetine icabet etmedi. Ayrıca PKK’lı ‘değerli aileler’ düzleminde bile büyük bir kopuş yaşandı. Örgüt yüzlerce mensubu ve akrabaları için infaz emri çıkarmak zorunda kaldı. Mantıken böyle bir dağılma sürecinin hükümetin elini rahatlatması, boşluğu dolduracak adımların atılabilmesi gerekirdi. Ama öyle olmadı… Özel tim mensuplarının duvar yazılarından ölmüş kişilere muamelelere uzanan çeşitli eylemleri denklemi her geçen gün tersine çevirdi. Burada polisin psikolojisini de dikkate almamak haksızlık olur. İnsanlar bölgeye giderken muhtemelen ve her an ölebilecekleri bilinciyle görev yapıyorlar. En yakın arkadaşlarını kaybediyorlar… Ne var ki polisin kendi psikolojisini ‘rahatlatmak’ üzere yaptıkları, bölge halkının psikolojisini tam aksi yönde tetikliyor.
Böyle bir ortamda Tahir Elçi’nin ölümü önemli bir sınav teşkil etti. Savcının olay yeri incelemesinin defalarca engellenmesinin bir işlevi var. Belki muhtemel suçu PKK üzerine yöneltiyor ama bölgede devletin ne denli etkisiz ve güçsüz olduğunu da göstermeye çalışıyor. Bölge halkı karşılarında ‘ciddi bir devletin’ var olup olmadığını sorguluyor… Devlet Tahir’e karşı bir girişimin olabileceğini nasıl düşünemiyor? Nasıl onu koruyamıyor? Savcılık olay yeri incelemesini sokağa çıkma yasağı varken niçin yapmıyor?
Hükümet içinde birçokları ve “kendilerine AK Partili diyenler” PKK’nın apaçık yanlışlarına ve siyasi yozlaşmasına işaret edilerek bu mücadelenin kazanılacağını düşünebilirler. Ancak siyasi tespitlerle psikoloji aynı yönde gitmiyor. PKK’nın ne olduğu ve ne yaptığı konusunda bölge halkı da büyük çapta aynı teşhislere sahip… Ama esas mesele devlete inanç ve güvenin de aynı hızda yıpranıyor olması.
Evet, savaşın yeniden başlamasının ve ölümlerin sorumlusu PKK. Ancak bölge halkının devletle olan mesafesinin artmasının ve hissettiği yabancılaşmanın sorumlusu AKP… Çünkü yönetiyor. Bu yabancılaşma PKK’nın yeniden ve yeniden savaş başlatabilmesinin, yanlışlarının riskini taşıyabilmesinin de koşulu. Sonuçta hayat PKK’nın yanlışlarının unutulduğunu, kanıksandığını, buna karşılık devletten beklentilerin karşılıksız kalmasının ağır ve kalıcı bir tahribata neden olabildiğini ortaya koydu. Bölgeden bakıldığında AKP’nin insani duyarlılıktan siyaset üretebildiği gözüküyor. Ama siyasetten insani duyarlılık üretmekte de zorlanılıyor. Dolayısıyla eşitlik yönünde atılabilecek ama atılmayan her adım ‘duyarsızlığın siyasallaşması’ olarak okunuyor.
Hükümet reformlara hazırlanırken şu noktayı unutmamalı: Yapılacaklar hızla yapılmalı. Yapılamayan reformların da niçin yapılamadığı, hangi koşulda ve ne zaman yapılabileceği söylenmeli, Kürtlere bir perspektif verilmeli. Aksi halde onları bu PKK’ya rehin vermiş oluruz.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Muhalefet için bir not: İktidar (sanılanın aksine) tutarlı ve başarılı!
20.02.2025 - İktidarın Kürt ‘açılımı’ üzerine bir not
15.10.2024 - Çocuklar anayasa yapabilir mi?
24.09.2024 - Mustafa Kemal’in büyümeyen çocukları
19.09.2024 - Nasıl bir ordu isterdiniz?
10.09.2024 - Yeni İttihatçılık havuzunun bilinçsiz balıkları
2.09.2024 - Seçimlerden kim kazançlı çıkacak?
13.04.2024 - SEÇİMLERDEN KİM KAZANÇLI ÇIKACAK?
12.04.2024 - Bahçeli yine çok güzel konuştu…
11.04.2024 - E la nave andra (Ve gemi gidecek)
28.11.2023
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
galip kabaklarlı
,,yine bilinçli olarak küçük harfle yazıyorum,bilgisayarımdaki kayıt doğrudan geçer,,sayın yazarı yüreklendirmek ve kendisini geliştirebilmesine katkı verebilmek için yazılmıştı,,Kabakçı olmayan biri diye yazan özel kişiyi kınıyorum,,adınızı yazınız,,muhatabım olabilmeniz için biraz saygıyı ve etik değerleri ögrenip geliniz,,dilediğiniz platformda seçtiğiniz konuda bilgi ve birikiminize güveniyorsanız olmasını umduğum düşünce birikiminizle karşılaşmaya hazırım,,Halep ordaysa arşın burda..
Galip Kabaklarlı
Benim adımın küçük harfle başlaması yazının içeriğindede imla hatalarını hafifletmez,,kaldıki benim geçmişimi tanımadan kaç yazımın yayınlandığı gibi sorulara gülüp geçerim Düzce basınında henüz yazım çıkmadı,budurumdada zor görünüyor,şunu belirteyim 1974 yılından buyana ulusal ve yerel birçok derği ve gazetelerde yüzlerce makalem ve yazılarım Konya basınında flash dergisinin sekiz yıl yazıişleri sorumluluğunu,Yeni Konya,Konya Postası,Merhaba gazetelerinde yazarlığım ve kendi derğimde vardı...
Ad Soyad Giriniz...
kımse kımsenın yazısını" ya bu ılk yazısı hadı gel olumlu elestırelım" demek gıbı bır zorunluluk ıcıde degıldır.. cokta guzel bır konuya degısmısken bırden bıre "ıcımdekı sıyası görüşü de belırtıyım aman ha " ıc gudusu konuyu gercek manasından alıp ısı sıyası cerceveye cekmıs. yazar (!!!) övülmek kadar elestırılmenınde agırlıgını kaldırabılmelı.. ha sormussunuz ya hangı yazınız yayınladı elestırıyosunuz dıye.. yandaş olmayınca yazılarız yada fıkırlerınızde yayınlanmıyor hıc merak etmeyın...
galip kabaklarlı
,,deneme yazısı,,toplum ayrı okul ayrıdır,kurgu ve sistem hatası,çocuğa verilmesi gereken tercih hakkından önce sorgulmayı ögretmektir,giyim serbestliği öncelik değil kurallara uymayı gurup içinde eşitlik duygusu ve kültürünün gelişmesinin vazgeçilmezidir.Varsıllıkla yokulluğun dengelenmesidir.Demokrasi kültürünün esası kurallarda geçer.İmla ve dizin hatalarıya dolu bir yazı, yazarın koyun hikayesyle bağlantısını kurmakta zorlandım.Daha duyarlı olarak yaklaşılması dileklerimle,,,
Kabakçı olmayan biri
Sayın Galip Kabaklı,isimini ve soy ismini yazarken imla hatası yapmışsın.Bir de kalkmış yazarı eleştiriyorsun.İsimler ve soy isimler büyük harfle başlar....
Ad Soyad Giriniz...
olan var olmayan var olayına yaklasımınız hıc ama hıc hos bulmadım.. bır cocugun evınde olan yada olmayan bır seyle okulda dıger ınsanlar arasında olmayanla aynı kefeye koymanız bu yazınızı ne kadar kulaktan dolma ve cevre baskısı yada yenı adıyla mahalle baskısıyla yazdıgınızın acık bır ıspatıdır.. evet yasayan bılır yoklugu varlıgı. yasamayanda sadece kagıt karalar.!!!benım vatandasım 750 tl maasla gecınır. basbakan ıste bılmem kac bın lırayla. ezber ve kulaktan dolma bır yazı olmus..
Ali Uzun
Daha ilk yazısında değerli arkadaşımızı ukalaca eleştirmeye kalkanlar.En son hangi gazetede içerisinde imla ve yazılım hatası olamayan bir yazınız yayınlandı.El-insaf...
Ali Uzun
Tebrik ederim .Entellektüel çabanın başarılı olacağını ilk yazında göstermiş oldun.Geleceğin Hilal Kaplanları yetişiyor diyebilirim.