Hadi ULUENGİN
TÜRKLERİN yüzde atmış beş virgül biri yabancılara konut satışını reddediyormuş.
Bitmedi!
Zaten Türkler ecnebi komşu da istemiyormuş!
Zahir aramızagâvur girmesin diye çoğunluk onlarla eşik paylaşmaya yanaşmıyormuş.
Nitekim bu yüzden daha önce dışarıya açılmak girişiminde bulunan firmaların hevesi kursağında kalmış. Yerli müşterileri kaybedecekleri korkusuyla tekrar iç pazara dönmüşler.
Sondajı emlâk sektörünü çatısı altında toplayanGayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği yaptırmış ki, geçen gün Hürriyet Daily News ’de okudum.
YAA, işte böyle! Ne demezsiniz?
Şu pek “misafirperver” (!) olduğu rivayet edilen Türklerin ev sahipliği buraya kadar!
İş ev tapularının ortaklığını, kapı paspaslarının komşuluğunu ve duvar mahremlerinin şahitliğini onaylamak noktasına geldiğinde; yani ötekinin artıköteki olmadığını kabullenmek raddesine vardığında külahlar derhal değişiveriyor.
Kendi içine kapanmak ve sözkonusuötekini dışlamak dürtüsü ânında devreye giriyor.
Yabancının ne mülkü, ne de samimiyeti olsun ki, Türklere ebediyenyabancı kalsın!
OYSA başta Avrupa’dakigurbetçiler olmak üzere aynı Türkler başka diyarlarda kendi ülkelerindeki yabancı oranıyla kıyaslanmayacak ölçüde çok ve yoğun emlâk ediniyorlar.
Almanya’da, Hollanda’da, Belçika’da, İskandinavya’da şu kadar yüz bin, belki milyon sayıda Türkiye kökenli hanidir ev, bark, dükkân, han, hamam sahibi oldu ve oluyor.
Hâlbuki, eğer ezkaza onların mülkiyet hakları sınırlansa veya yerli ahali komşuluğa mırın kırın etse, en başta ecnebilere satış yapılmasını reddeden ve çatı paylaşmak istemeyen kesim olmak üzere bütün Türkler derhalırkçılık veayırımcılık diye kıyameti kopartıyorlar.
Batımerkezcilik ,İslamofobya,Haçlı ruhu suçlamaları gırla gidiyor.
Peki de bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
ÖYLE tabii! Sen yukarıdaki Alman Datça’daki tatil sitesinde daire aldı diye “ülke emperyalist yabancılara parselleniyor ” yalanını uyduracaksın; sen Protestanlar Alanya’daki mahallede ibadet yeri istedi diye “misyonerler Hıristiyanlaştırma propagandasını hızlandırıyor ” yaygarasını basacaksın; her hâlükârda da sen dış kapıya bıraktığın çamurlu potinlerinin rezaletini görür diye asla ve aslaötekinden komşu istemeyeceksin...
Fakat o Belçikalı senin gurbetçin Brüksel’deki apartman küvetinde koyun gırtlaklayınca polise şikâyet ediyor diye veya o Danimarkalı Kopenhag’daki cami minaresine hoparlör koydurtmuyor diyeırkçı nefretten ve Müslüman düşmanlığından dem vuracaksın...
Güldürme birader ve en önce aynadaki kendi suretine bak!
MALÛM, diğer sondajlarda da Türkler başka halkları en az seven ulus çıkmıştı.
Yukarıdaki soruşturma zaten bilinen ama gizlenen bu gerçeği yeniden ispatlamış oldu.
Yani kendi kendine gelin güvey olup kaynaşma ve hoşgörüden dem vuran biz Türkler aslında ötekini en çok reddeden, çünkü ondan en çok korkan milletlerin başında geliyoruz.
Ermeni Felâketi’nden Kürt sorununa hemen tüm meselelerimizin özü burada yatıyor.
Zaten bugün kâhlaikçi , kâh dinci çerçevede tezahür edenulusalcı ideolojinin zihnî kökenleri de bu ret ve korkuya uzanıyor ki, patolojik araz burada nefret cinnetine varmıştır.
Ve tekrarlıyorum: Biz Türklerin aynaya artık alıcı gözüyle bakmamız gerekiyor.
Apartman antresindeki ayna ortaktır ve oraya düşen suretimiz hâlâ öteki addetmekte direndiğimiz için o aynayı paylaşmak istemediğimiz komşudan asla ve asla parlak değildir!
[email protected]
http://www.taraf.com.tr/hadi-uluengin/makale-turklerin-evi-barki-ve-komsusu.htm
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Sadi YAMAN
Allahım ne kibir ne kibir,başbakın kibirli ve diktatör görenler,K.Evrene,Çevik BİRe böyle şeyler yazabiliyorlar mıydı? İşte Lideriniz F.G.nin BİRe mektubu!Türkçedeki tüm yağcılık kokan kelimelerin derlemesi gibi.Güçlüyü görüp ayaklarına kapanmak,demokrasiyi bulup horozlanmak ancak sizlere yakışır diye düşünüyorum.