Hadi ULUENGİN
HİTLER iktidara yerleşip bütün muhalefet kurumlarını yasakladıktan sonra Sosyal Demokrat Parti önce Prag’da, orası işgal edilince de Paris’te bir yurtdışı bürosu oluşturmuştu.
İllegal yapısı vasıtasıyla da ülkedeki duruma ilişkin olarak düzenli raporlar alıyordu.
***
BUNLAR şaşılacak ölçüde realisttir. Hiçbir hayalciliğe ve mübalâğacılığa rastlanmaz.
Sözkonusu raporlarda, her ne kadar tamamen anti-demokratik biçimde gerçekleşmiş olsa bile, Nazilerin düzenlediği seçim ve referandum dâhil, Alman halkının rejimi hakikaten desteklediği ve geniş kitlelerin yönetimin arkasında yer aldığı tespiti yapılır.
Yani, artık çok geç olsa da şimdi nihayet ayakları yere basan SPD, 1933’e dek büyük bir kaosa tekabül etmiş olan Weimar Cumhuriyeti’nin iflasını nesnel bir vakıa olarak saptar.
İmdii…
***
İMDİSİ şu ki, teşbihte hata olmaz. Şunu demek istiyorum:
Şüphesiz önemli farklılıkları saklı tutmak kaydıyla, yetmişli yıllar Türkiye’sini ve 12 Eylül 1980 darbesini, otuzlu yıllar Almanya’sıyla ve Nazi Partisi’nin iktidara kesin olarak el koyduğu Reichtag yangını dönemeciyle karşılaştırırsak öyle fazla yanılgıya düşmeyiz.
Başka bir deyişle, nasıl ki Adolf Hitler ve aldığı destek Weimar Cumhuriyeti hercümercinden soyutlanarak açıklanamaz, Kenan Evren ve onun anayasasını yüzde 92 oranla desteklemiş 1982 kitlesi de bir önceki dönemden bağımsız açıklanamaz.
***
EVET, destek!
Kendimizi kandırmayalım. Eski SPD raporları kadar dürüst, nesnel ve realist olalım.
Çünkü 12 Eylül 1980 sabahı Türkiye’nin çok büyük çoğunluğu ferahlayarak uyandı.
Dolayısıyla da askerî yönetimi destekledi. Şöyle böyle değil can-ı gönülden destekledi.
Bu sonsuz inatçı gerçeği ne cuntanın beyin yıkadığı, ne ordunun süngü zapturaptı uyguladığı, ne de anayasa referandumunun şikeli olduğu mazeretleri değiştirebilir.
Yukarıdaki argümanlar yalancı bahane olarak sunulabilir ama kıymet-i harbiyesi yok!
Zira aynı Türkiye’nin 11 Eylül 1980’i, tıpkı aynı Almanya’nın 29 Ocak1933’ü gibi, hattâ can güvenliği açısından çok daha fazlasıyla, tahammül raddesini haydi haydi aşmıştı.
***
ÜSTELİK kırk katırla, kırk satır arasında bir tercih yapıldığını da iddia edemeyiz.
Hayat hakkının bile kalmadığı bir ülkede böyle bir tercihten söz etmek abes kaçar.
Fakat eğer illa suçlayıcı bir deyim kullanacaksak en fazla denize düşen yılana sarıldı diyebiliriz. Oysa unutmayalım, denizde boğulmamak içgüdüsü kadar doğal bir refleks yoktur.
Dolayısıyla Evren ve rejimi son tahlilde bu kişi Kenan Evren olduğu ve Türkiye halkı da militarizme veya faşizme temayül gösterdiği için onaylanmadı.
Belirli ölçüde tıpkı Hitler’e verilen desteğin onun Adolf Hitler olmasından ve Alman ulusunun Nazizm’e yahut totalitarizme yatkın durmasından kaynaklanmadığı gibi, bir önceki rejimin büyük gafletinden ve dev zaaflarından ötürü arkasında çok geniş bir desteği buldu.
***
BİLİYORUM, tabii ki zorlayıcı, utandırıcı ve yadırgatıcı ama 12 Eylül’den otuz beş yıl, Evren’in ölümünden de beş gün sonra artık bunları dobra dobra söylemek durumundayız.
Zaten eğer muhtemelen Alman SPD’si gibi yukarıdaki saptamaları Nazizm’in hüküm sürdüğü günlerde an be an yapmak dürüstlüğünü ve cesaretini gösterebilmiş olsaydık, hâlen hâlâ hesaplaşamadığımız o 12 Eylül düzenini ve ideolojisini 1945 sonrasındaki Federal Cumhuriyet gibi çoktan aşmış ve çoktan feraha kavuşmuş olurduk.
Kenan Evren veya Adolf Hitler fanidir ama inatçı gerçekler ve olgular ebedidir…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015