İnternet haber siteleri dakika başı güncelleniyor.

Aralıksız bir haber bombardımanı.

Bu arada güzel Türkçemiz de bombalanıyor; alelacele bozuk bir Türkçe ile yazılıp kamuoyuna sunulan haberler -‘aman öbür sitelerin gerisinde kalmayalım’ telaşıyla- anında sayısız kere kopyalanıp alabildiğine yayılıyor ve dil zevkimizi fena halde bozuyor.

Ne gam!

Alan memnun satan memnun.

‘Köşe yazıları da internetten okunabildiğine göre, haberleri bir gün geriden takip eden matbu gazeteyi almanın manası yok’ diye düşünüyor çoğu insan.

Ne denebilir ki buna?

‘Matbu gazete daha özenli, daha derli toplu, daha oturaklı’ filan denerek baş edilemez ki bu düşünceyle.

***

Ben şahsen fevkalade özenli, derli toplu ve oturaklı internet gazetelerimiz olsaydı bile matbu gazeteyi tercih ederdim.

Matbu gazete militanıyım.

Gazete kâğıdının kokusunu almalıyım.

Eşim bana “Gazetesini koklayan adam” der; okumaya geçmeden evvel gazetenin kokusunu içime çekerim.

(Onsuz edemeyecek kadar sevdiğim, sahiplendiğim bir gazete olmalı tabii. Yenideviröyleydi. F.Gülen’in idaresine geçmeden evvel (Kasım 1986-Ekim 1987) Zaman öyleydi. Bir dönem Yeni Şafak öyleydi. Vaktiyle Diriliş Postası öyleydi. Müstakil Gazete öyleydi. Şimdi Karar öyle.)

Bu benim zevkim.

Zevkimi paylaşmıyor diye kimseyi kınayamam.

‘İnternet haber sitesini matbu gazeteye nasıl tercih edersin?’ diye kimseye çıkışamam.

Karar’ın mana ve ehemmiyetine inanan, Karar’ı ‘olmazsa olmaz’ sayan, Karargüçlendikçe ‘makuliyetin’ de güçleneceği kanaatini taşıyan kimselere şunu diyebilirim ama:

Maddî durumunuz elverişliyse lütfen gazetemizi internetten takip etmekle yetinmeyin, her gün gazete bayiinden bir Karar alın; çünkü müessese olarak varlığımız -internet sitemizin de varlığı- ve reklam ambargosuna dayanma gücümüz tirajımıza bağlı.

***

Duyduk duymadık demeyin, duymayanlara duyurmayı da ihmal etmeyin; Karar için bayilere hücum!