İhsan DAĞI
Derdimiz, iki televizyon spikerinin ve üç-beş faşistin ırkçı hezeyanları mı, Allah aşkına? Yüzlerce insanımızı depremde kaybettik, kalanların önemli bir kısmı kar ve yağmur altında.
Kalacak sıcak bir yeri olmayan insanlar kayıplarının yasını bile tutabilecek halde değiller. Sokaktalar ve yardıma muhtaçlar... Ve biz, Devlet Bahçeli'nin ifadesiyle üç-beş 'soysuz'un sözünü konuşuyoruz. Cafelerde 'tweet'çilik oynayanların piyasaya sürdüğü gündem ruhumuzu karartıyor, acılarımızı katmerleştiriyor.
Yine de toplumun verdiği büyük fotoğraf çok net. Van'daki depremzedeler için gözyaşartıcı bir yardım seferberliği sürüyor.
İlk andan itibaren müthiş bir duyarlılık gördük... Örgütlü kuruluşlar değil yalnızca, sade vatandaşlar da inisiyatif aldılar. Yardım göndermekle kalmadılar, kampanyalar düzenlediler anında. Yardım organizasyonu yapmayan, bunlara katılmayan kimse kalmadı adeta. Türkiye'nin her yerinden belediyeler, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, barolar, okullar, işadamları, medya kuruluşları... Gösterdiler ki Türkiye halkı acıda, tasada, dertte ortaklaşır. Gidenleri getiremese de kalanları yalnız bırakmaz, onları teselli eder, acılarını azaltmaya çalışır.
Böyle bir durumda üç beş sapığın twitter mesajlarını ciddiye alıp ulusal medyada bunu tartışmaya koyulmak kadar saçma bir şey olamazdı. Ama yaptılar bunu. Yüreklerin acıyla kenetlendiği, birleştiği bir anda zehir taşıdılar yüreklere. Güya bu 'ırkçı ve faşist' mesajları kınamak için onları arayıp bulanlar ve gündeme getirenler eminim oynadıkları 'rol'ü biliyorlar. Zaten ulusalcı neo-faşizm onların beslemesi...
Bunları biliyoruz, yaptıklarına da şaşırmıyoruz. Şaşırdığımız, siyaset erbabının, bazı istisnalar dışında 'Van sınavı'ndan çakmış olması. Koca koca adamlar, deneyimli siyasetçiler durduk yere birbirlerini suçladılar. Yok 'senin hükümetin geç kaldı', 'peki senin belediyen neredeydi?' türünden inanılmaz bir duyarsız, anlamsız ve işlevsiz siyaset dili.. Herkes oradaydı; hükümet de, belediye de, halk da... Acıları da politikleştirmenin âlemi var mıydı Allah aşkına?
Yunus'un bakışlarındaki o insaniyeti, o masumiyeti kendi kavgamıza alet etmeyi başardık! Ölenlerin kayıplarını, kalanların devam eden acılarını kendi yükselişimize basamak yapmaya kalkıştık.
Tezatlar ülkesiyiz ya; derde deva siyasi açıklamalar da gelmedi değil. BDP genel başkanı yardımlardan 'kardeşlik kokusu' aldı, Devlet Bahçeli Türk ırkçılara 'densizler ve soysuzlar' dedi. Avuçlarımız patlayana dek alkışlamak isterdik bu sözleri. Ama ardından ezber siyasal kavgalarımıza dönüverdik. Böylesi büyük bir acıdan başka acıları durduracak bir panzehir bulma fırsatı doğmuşken, bunu heba ettik. Oysa böyle bir musibetten bile bir hayır çıkması mümkündü.
Düşünün, böyle bir ortamda PKK saldırılarına devam edebildi. Hem de Van'da. Bunu izan, insaf ölçüleriyle açıklamak mümkün değil. Bu koşullarda ordunun da operasyonları sürdürmesi bence izah edilemez.
Bir durun ya! Bırakın insanlar yaslarını tutsunlar barış içinde. Kayıpların yası için bile barışa ihtiyaç var.
Yunus'un o kacaman güzel gözlerini görmediniz mi? Ondaki insaniyeti, masumiyeti. Ölürken bile 'kararmayan' gözlerini... Adeta 'sizleri anlamıyorum, neden hâlâ öldürüyorsunuz?' diyen gözlerini. Dünyaya, birbirinize onun gözleriyle bakmayı deneseniz bir? Omuzunda ölümün eli, üzerinde bir koca binanın enkazı dururken bile bize öyle güzel bakabilen bir çocuk için, daha doğrusu kendi insanlığımız, vicdanımız için bir şeyler değil, çok şeyler yapmalıyız.
Yaşamadı Yunus. Yaşamaya değmez buldu belki bizim dünyamızı, kavgamızı. Kurtarılışını, 'Yunus'u öldürdüler' diye veren bir gazetenin bulunduğu ilkel bir dünyada Yunus'lar nasıl yaşayabilir ki zaten?
Deprem üzerinden siyaset yapmaya kalkışanlar twitter'da ırkçı mesajlar gönderenlerden farksız değil. Herkes toplumun vicdanına bakmalı, dayanışmasını görmeli ve siyasetini ona göre yapmalı. Vicdansız siyaset olmaz, çünkü insanlık olmaz.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Suriye’de Türkiye’nin öncelikli hedefi ne?
13.01.2025 - Neden normalleşme?
10.05.2024 - Seçimin kazananları, kaybedenleri
11.04.2024 - AKP’nin ve Türkiye’nin Çıkış Yolu: Yeni Anayasayla Parlamenter Rejime Dönüş
8.04.2024 - Atatürk realitesi ve Atatürkçülük: Yeniden düşünmek mümkün mü?
3.01.2024 - İYİ Parti ne yapmaya çalışıyor?
25.12.2023 - Medeniyetler çatışması, Batı karşıtlığı ve İslamcılığın yeniden inşası
13.12.2023 - Erdoğan’ın AKP’ye ihtiyacı var mı?
16.10.2023 - Dört yanımız düşmanlarla çevriliyse ne yaparız?
9.10.2023 - Muhalefet nereye?
17.06.2023
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Mehmet Akbacak
Güle güle Yıldıray,başka bir yerde,başka bir zamanda Tarafımızı bozmadan buluşma dileğiyle,kararını destekliyor,en samimi sevgilerimi sunuyorum.Her şey için teşekkürler Akil İnsan
oğurun 18.12.2012 tarihli yazısı
"ama ya gazetenin dostlarının taraf’ı bir an önce gömme acelesine ne demeli? kimse aksini söylemezken, yönetimsel sorunlar dışında kimse bir neden göstermezken taraf’taki krizi hükümet meselesine çevirenler, ahmet altan veda yazısında gazeteyi çalışanlarına ve okurlarına emanet etmesine rağmen, çin işi manifestolara benzeyen istifa mektuplarını medya sitelerine gönderenler, beş yıldır ayakta kalmış bir gazete için erkenden cenaze marşını çalan hayırsız evlatlar, “devrim evlatlarını yedi”, “ilk işaret sakık’tan”, “sarıgül yüzünden” gibi amatör komplo teorileriylegazetede kalanları töhmet altında bırakanlar``, taraf’ta yayımlanan veda yazısında bile gazetenin bitişini ilan etmeye bir beis görmeyenler."
Ad Soyad Giriniz...
‘’Bu yazı yayımlanır mı bilmiyorum, sanmam.’’ demiş Yıldıray Oğur. Taraf ve eleştirdiğiniz yeni yönetim bu yazıyı yayımlayarak size gerekli cevabı vermiştir diye düşünüyorum. Barışın kalıcı olması için altının demokrasi ve insan hakları ile doldurulması gerektiğini söyleyenleri, bu uğurda çaba sarf edenleri, soru soranları, çekincelerini dile getirenleri ‘barış karşıtı’ olarak lanse etmeniz son derece yakışıksız. Nefesleri İkinci cumhuriyete yetmedi diye laf çarpmaya çalıştığınız kişilerin İkinci cumhuriyetin fikir babaları olduğunu hatırlatırım.
Ad Soyad Giriniz...
Tarafı bu halde bırakıp gidiyor olmanız üzücü. Ama dediğiniz gibi Taraf hep o Taraf olarak kalır ve bu Tarafın içinde siz de bakisisiniz... Yolunuz açık olsun!
Ad Soyad Giriniz...
benim tarafım senin tarafın
Mehmet Demirbilek
‘’Bu yazı yayımlanır mı bilmiyorum, sanmam.’’ demiş Yıldıray Oğur. Taraf ve eleştirdiğiniz yeni yönetim bu yazıyı yayımlayarak size gerekli cevabı vermiştir diye düşünüyorum. Barışın kalıcı olması için altının demokrasi ve insan hakları ile doldurulması gerektiğini söyleyenleri, bu uğurda çaba sarf edenleri, soru soranları, çekincelerini dile getirenleri ‘barış karşıtı’ olarak lanse etmeniz son derece yakışıksız. Nefesleri İkinci cumhuriyete yetmedi diye laf çarpmaya çalıştığınız kişilerin İkinci cumhuriyetin fikir babaları olduğunu hatırlatırım.
Ad Soyad Giriniz...
müteahhitlerin arasına hoş geldin. y şafak,star yada sabah sana yakışır.
Tarafindayiz..
Agzina, kalemine saglik guzel insan. Tarafiz, tarafindayiz..
Rahmi yılmaz
Yıldıray beklediğim yazını gözlerim yaşayarak okudum seni destekliyorum
Balkar Selçuk
Para verip aldığım tek gazeteydi Taraf...bir süre daha alacağım bakalım sorun ne? Sonrası ise önemli değil..Taraf zihnimizde ki yerini koruyacaktır...
Ad Soyad Giriniz...
Tarafım belli olsun diye : ))
abdurrahim savcı
Yolun açık ve güzelikler ile aydınlansın.T arafımız SENİN tarafındır Saygılarımla
Kılıç Arslan
Amanın da amanın ne güzel yazmış böyle müstakbel vekilimiz. Ne maharetli yazarmış müstakbel vekilimiz. Statükonun kendini çaktırmadığı. Ağızlara bir parmak bal çalarak insanları kandırdığı bu günler demokrasi için zor zamanlardır.
galip öztürk
amaya savaş bayrağı açılmış görünüyor; ancak amaların sahibi de insan barış için hiçbir amayı görmezden gelemeyiz; barış kucaklayıcı olmalı toplum mühendisliğinin bir ürünü olacak barışa karşıyız, barış mühendislik harikası değil yüksek katılım harikası olmalı...
haydar aydın
sizleri tebrik ediyorum.
erhan kuzu
Bu mucadele hic bitmeyecek merak etmeyin, bayrak dusmeyecek, ulkeyi kurtaracagiz bu sadece kendini dusunen , eline gecen ilk firsatta oglunu kizini en iyi makama koyan, elinde en kaliteli fransiz sarabi ile dolu kadeh ile bu fakir insanlar icin AKP birsey yapmiyor diyem,fakir halki yok sayan CHP, ve destekcilerinden.
Ad Soyad Giriniz...
güleeee güüüüüleeeeeeeeeee
sadi
Anlayana bu kadar açık ve de veciz açıklama yeter bence. At gözlüğü ile dünyaya bakanlara ve bunda ısrar edenlere, yani körü körüne burnunun dikine gidenlere söylenecek tek şey var, sonunuz uçurumun dibi. Tarafını belli eden yiğitlere ve sabahlara kadar akan kanlı gözyaşlarının dinmesi için kapı açanlara destek verenlere ne mutlu.....!
Ad Soyad Giriniz...
oğur ;bak hemen işini buldun ve akil insan oldun...Bebek katilinin aslında bir barış meleği olduğunu anlatıyorsun..Sanırım iyide para alıyorsundur..