Kurtuluş TAYİZ
Başbakan Erdoğan, çözüm sürecinin başlamasının ardından ilk kez Diyarbakır’a gidiyor. Başbakan’ın programında Mesud Barzani ile yapacağı bir görüşme de var. Sürprizler bununla sınırlı değil; eğer Şivan Perwer baskıları göğüsleyebilirse, o da 37 yıl aradan sonra yurduna ayak basacak, İbrahim Tatlıses ile birlikte bir konser verecek.
Başbakan Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında açıkladığı bu programa tepkiler gecikmedi; Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden Ahmet Türk, iktidar partisini seçim yatırımı yapmakla suçladıktan sonra Barzani’ye yüklendi. Diyarbakır Newrozu’na davet ettikleri Barzani’nin gelmediğini hatırlatan Türk, bundan dolayı kırgın olduklarını açıkladı.
Osman Baydemir ise Ahmet Türk’ün aksine daha ılımlı bir dil kullanarak, Mesud Barzani’yi Diyarbakır’da ağırlamaktan şeref duyacağını söyledi.
***
Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı Diyarbakır programını, Kürt hareketinin tepkiyle karşılaması şaşırtıcı değil. Yaklaşan seçimlerin doğurduğu bir hassasiyet var. AK Parti, kamuoyunda yine büyük ilgi görecek bir organizasyona imza atarken, BDP’nin buna sessiz kalması haliyle beklenemezdi; siyasetin doğası gereği BDP’liler de karşı bir tepki gösteriyor.
Ancak bu durum Başbakan’ın Diyarbakır programını gerçekçi değerlendirmemizi engellememeli. Bu buluşmayı “AK Parti’nin seçim yatırımı” olarak görmek, ziyaretin önemli boyutlarını gözden kaçırmamıza neden olur.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan ile Irak Kürdistan Yönetimi Bölge Başkanı Mesud Barzani’nin Diyarbakır’da bir araya gelmesi, “seçim yatırımı” gibi iç siyaset hesaplarını aşan büyüklükte bir politikaya, yönelime işaret ediyor. Bu buluşma siyasal iktidarın Kürt meselesine ilişkin ortaya koyduğu yeni vizyonu yansıtıyor. Bugüne kadar baskın olan görüş aslında hükümetin bu alanda vizyon sahibi olamadığı yönündeydi. Ancak Diyarbakır buluşması bu kanıyı kökünden değiştirecek; Erdoğan-Barzani buluşması Türkiye’nin, Kürtlerle stratejik düzeyde ilişki kurma kararını adım adım hayata geçirmeye başladığını gösteriyor. Kemalist paradigmadan kopuş anlamına gelen bu kararı Erdoğan, Diyarbakır’dan dünyaya resmen ilan edecek.
***
Kuşkusuz bu gelişme, çözüm sürecinin başlatılması ve sürdürülmesiyle yakından bağlantılı. Barzani ve Talabani geçmişte Kürt hareketine, özellikle de Öcalan önderliğine karşı ABD ve İngiltere’nin başını çektiği uluslararası güçler ile Ankara tarafından desteklendi. Bu nedenle Ankara-Erbil yakınlaşması Kürt hareketi tarafından hep kuşku, endişe ve korkuyla karşılandı. PKK’nın geçmişten kalan korkular üzerine inşa ettiği Barzani politikası, ideolojik ve sekterdir; Kandil-Erbil ilişkilerini her zaman bu korkular belirledi.
Oysa bu kez Ankara-Barzani yakınlığı, Öcalan’ın etkisizleştirilmesi üzerine kurulu değil. Eskisi gibi ne Barzani, Kandil ve İmralı’ya düşman, ne de Ankara Erbil’i, KCK ve Öcalan’a karşı alternatif bir aktör olarak öne sürüyor. Koşullar değişti ve artık yeni bir Ortadoğu var. Türkiye, bu yeni Ortadoğu’da Kürtlerle birlikte ortak hareket ediyor. Çözüm süreci zaten bu politikayla bağlantılı olarak geliştirildi; Öcalan, Kürt hareketine bu temelde bir yön verdi. Barzani Ortadoğu’daki Kürtler’in en güçlü lideri konumunda, İran ve Suriye’de olduğu kadar Türkiye’deki Kürtler arasında da popüler bir isim. Barzani’nin önemi buradan kaynaklanıyor. İran, Irak, Suriye, Rusya ve İsrail gibi dev güçlerin kapıştığı Ortadoğu sahasında Barzani ittifakı hem akılcı hem de Türkiye için çok değerli.
Erdoğan-Barzani buluşmasını yeni bir dönemin başlangıcı olarak görüyor ve Türkiye’nin Kürtlerle barışmak için bugüne kadar attığı en önemli adımlardan biri olarak değerlendiriyorum.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019