Kurtuluş TAYİZ
Irak Kürdistan Bölgesi'nin kalbi sayılan Erbil'e yürüyüşü ABD müdahalesiyle durdurulan IŞİD'in hedefinde bu kez Rojava'nın Kobani kantonu var. Suriye'deki IŞİD güçleri, dün PYD kontrolündeki 400 bin nüfuslu kantonun 12 kilometre yakınına kadar ulaştı. PYD denetimindeki çok sayıda köy IŞİD'in eline geçti. IŞİD'in Irak ve Suriye ordusundan elde ettiği ağır silahlarla Kobani'ye dayanması, Türkiye'nin Rojava politikasını yeniden düşünmesi gerektiğini de ortaya koydu.
Ben Türkiye'nin Rojava politikasını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Dışişleri'nin Suriye ve Rojava'da bugüne kadar izlediği politikayı yanlış görmekten daha çok eksik buluyorum. PYD'nin Suriye muhalefetinden kopuk hareket etmesi, "üçüncü yol" adı altında Esed ile zaman zaman flört etmesi, Irak'taki Barzani güçlerini dışlaması, hatta Barzani'ye yakın güçleri Rojava'dan sürmesi Türkiye'nin PYD ile mesafeli bir ilişki kurmasına yol açtı. PYD lideri Salih Müslim'in Türkiye ziyaretlerine rağmen, sıcak bir ilişki kurulamadı.
PYD'nin çıkardığı zorluklara rağmen Türkiye'nin Kürtlere sırt çevirme lüksünün olmadığını düşünüyorum. Türkiye, Irak'taki Kürtlerle olduğu gibi Rojava'daki Kürtlerle de sıcak bir ilişki geliştirmek zorunda. Bunun kolay olmadığının farkındayım. Hem içeriden, hem dışarıdan engelleyici faktörler çok fazla. Uluslararası ilişki tecrübesi olmayan, yarı devlet otoritesine sahip olmasına karşın hala basit bir örgüt gibi davranan PYD, bu bölgeyle sağlıklı bir ilişki kurulmasını zorlaştırıyor. Ancak PYD'ye rağmen Türkiye, Kürtlere açılmanın, onların güvenini kazanmanın bir yolunu bulmalı. Rojava'daki Kürtlere güven vermeden onları etkilemenin mümkün olmadığı da yeterince açık. Kuşkusuz IŞİD saldırısından kaçan Kürtlere kapılarımızı açmamız çok yerinde bir karar. Ama bu yetmez. İran'ın temsilcilik açtığı Rojava'da Türkiye'nin de daha aktif olması gerekiyor. Türkiye'nin IŞİD'i desteklediğine dair suçlamaların uluslararası kamuoyunda yer bulmasının diğer bir nedeni de Rojava. Kürt medyasını da kullanarak "Türkiye'nin Suriye'de Kürt karşıtı politika izlediği ve IŞİD'i desteklediği" propagandasını yapıyorlar. Uluslararası medyanın Türkiye karşıtı operasyonlarının içinde olan bir gazetecinin Rojava'yı "çözüm sürecinin aşil topuğu" olarak tanımlaması boşuna değildi. Ki bu sözler, aynı gazetecinin sürekli Rojava'da bulunmasını ve Salih Müslim'in yanından bir türlü ayrılmamasını da çok iyi açıklıyor. Türkiye'deki çözüm sürecini vurmak için Rojava'yı kullanıyorlar.
Suriye'deki Kürtleri çözüm sürecinin dışında görmek büyük hata olur; onlar da bu sürecin bir parçası sayılır. Bu meseleyi bir bütün olarak görmek zorundayız. Türkiye'nin Kürt sorunu sadece bir iç mesele değil, bölgesel bir meseledir. Hükümet de son iki yıldır Kürt politikasını zaten bu düzlemde ele alıyor. Fakat Rojava'da PYD'den kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle, buradaki Kürtlerle ilişki düzeyini bir türlü ilerletemedi. Çözüm sürecini nihayete erdirmek için kolları sıvadığımız bugünlerde Dışişleri artık bunu aşmanın bir yolunu bulmak zorunda.
Bu kritik günlerde IŞİD saldırısı altındaki Kürtleri kendi kaderlerine terk etmek çok büyük bir hata olur. Bunu söylerken elbette oraya asker gönderilmesinden bahsetmiyorum. Türkiye, isyanın patladığı ilk günden beri Suriye tuzağına çekilmeye çalışılıyor. Bu yüzden dikkatli ve temkinli hareket etmeye devam etmeli. Ancak Kürtler, Türkiye'nin Ortadoğu'daki en yakın dostu ve kardeş toplumudur. Kürtler zor durumdayken, onlara yardım etmek, bu kardeşlik ilişkisini güçlendirmek şarttır. Ayrıca şunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor; Kobani'nin düşmesinin çözüm süreci üzerindeki etkileri de travmatik olacaktır. Kobani'nin IŞİD’in eline geçmemesi için Türkiye'nin elinden gelen her şeyi yapmasında fayda var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019