Kurtuluş TAYİZ
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, bir sohbet esnasında Reha Muhtar'a söylemiş; "Bizim tarlayı sürmüşler, haberimiz olmadan..."
Bu itirafı yaparken Yazıcıoğlu kuşkusuz çaresizdi. Hrant Dink suikastı, Rahip Santoro cinayeti ve Malatya'daki misyoner katliamında Alperen Ocakları kullanılmıştı. Partisinin gençlik teşkilatı, ülkedeki bütün siyasi cinayetlerin içindeydi. Yazıcıoğlu, MHP'den koparak ayrı bir parti kurduğunu düşünürken, derin bir güç ondan önce partisine sızmayı başarmıştı.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin dünkü basın toplantısını izleyince Muhsin Yazıcıoğlu'nun o sözleri yeniden aklıma geldi. Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde yaptığı açıklamada MİT'in partisini karıştırdığını iddia etti. Tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu gibi o da MİT'i halka şikâyet etti yakındı. Telefonunun MİT tarafından dinlendiğini "bildiğini" de öne sürdü.
Partisinin gençlik örgütü siyasi suikastlara karıştığında şikâyetçi olmayan, partisine sızan derin gücü araştırmayan ve bunun için bir basın toplantısı bile düzenleme gereği duymayan Mustafa Destici'nin bugün kalkıp "MİT, partimizi karıştırıyor" demesi bana tutarlı bir davranış gibi görünmüyor.
MİT'i hedef olan iki genel başkanın hikâyesi aslında birbirine çok benziyor. Kemal Kılıçdaroğlu da partisine yapılan tarihin en açık istihbarat operasyonunu, kaset komplosunu sorgulama gereği duymazken, neredeyse her gün "MİT partimize operasyon yapıyor" iddiasıyla toplantılar düzenliyor.
Biri kaset operasyonuyla partinin başına geçmiş, diğeri de helikopter kazasıyla boşalan liderlik koltuğuna oturmuş; iki genel başkanın kayda değer tek başarısı partilerini Cemaat'in siyasi şubesi haline dönüştürmeleri.
Hrant Dink suikastına karışan Alperen gençlerin, Cemaat polisleri tarafından resmi "haber elemanı" olarak kullanıldığı bilgisi ortaya çıkmasına rağmen Destici, neden bu istihbarat bağlantı ilişkisinin üzerine gitme gereği duymadı? Yakın zaman önce HDP Genel Merkezi'ne giderek bir yöneticinin boğazını kesen Alperen üyesi zatın bağlantıları için de araştırma istedi mi Sayın Destici?
Burada MİT'e yöneltilecek eleştiri ancak siyasi bir partinin içine sızan, bu partiye üye gençleri kullanarak ülkenin en büyük siyasi suikastlarını işleyen derin gücü tüm bağlantılarıyla neden bugüne kadar açığa çıkaramadığı yönünde olabilir. Bu görevini yerine getiremediği içindir ki MİT bugün hâlâ organize saldırılarla karşı karşıya kalabiliyor.
BBP'nin tarlası çoktan sürülmüş, bunu biliyoruz; ama CHP'nin tarlasının ne zaman sürüldüğünü bilemiyoruz. Bu sorunun muhatabı aslında Kemal Kılıçdaroğlu değil, Deniz Baykal. Çünkü Kemal Bey, sürülen o tarlanın meyvesi. Bu yüzden sorunun asıl muhatabı Deniz Baykal. Ne olduysa Baykal'ın başkanlığı döneminde oldu. Muhsin Yazıcıoğlu gibi o yanıt vermeli bu soruya. Deniz Baykal'ın durumu rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'na çok benziyor. Arada tabii küçük bir fark var; Yazıcıoğlu partisinin ele geçirildiğinin farkındaydı, ama Baykal kaset komplosuna rağmen bu durumun pek farkında görünmüyor. Ya da bütün olup bitenin farkında ve susmayı tercih ediyor. Baykal, sonsuza kadar susamaz, susmamalı. Partisine karşı tarihi bir sorumluluğu var, çıkıp kamuoyunu aydınlatması gerekiyor; CHP'nin tarlası ne zaman ve kimler tarafından sürüldü?
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019