Kurtuluş TAYİZ
CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu herkesin malumu; kendisi, FETÖ’nün kaset darbesiyle genel başkanlık koltuğuna oturan bir isim. Fakat anlaşılan Kemal Bey, FETÖ’nün CHP’ye sızdırdığı ilk isim değil; “genel başkan yardımcısı” sıfatıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanına monte edilen isimler de FETÖ izi taşıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, bu şüphelilerden biri. Ne zaman bir algı operasyonu olsa, FETÖ adına ne zaman psikolojik bir harekât geliştirilse bakıyoruz, başlangıç vuruşunu yapan nedense hep CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan oluyor. Tezcan’ın yalan haberlerle manşete çıkma rekorunu daha hiçbir CHP’li geçemedi. Erdoğan’ın özel ordu kurduğunu, Adil Öksüz’ün Türkiye içinde açık kimliğiyle şehir şehir dolaştığı yalanını haberlere konu eden Bülent Tezcan’dan başkası değildi. FETÖ’cüleri attıkları yalanlarla tanıyoruz artık, bu bir nevi imzaları oluyor.
Bülent Tezcan, sahneye bu kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Faşist diktatör” diyerek (daha doğrusu ağzından salyalar akıtarak- çıktı. Hatırlanacak olursa bu söylem 15 Temmuz darbesi öncesinde dolaşıma sokulmuştu. 15 Temmuz darbesinin siyasi ve psikolojik gerekçelerinden biri “Faşist diktatör” suçlaması olacaktı. Bülent Tezcan, “Faşist diktatör” söylemini yeniden dile getirerek FETÖ ve CHP’nin darbe iddiasını canlı tutmaya çalışıyor.
Eğer bir ana muhalefet partisi genel başkanı veya yardımcısı seçimle işbaşına gelen lidere yönelik “Faşist diktatör” suçlamasını getiriyorsa, bunun tek anlamı vardır, o da demokrasi dışı müdahaleye gel gel yapmaktır. Tayyip Erdoğan’a yönelik öfke ve nefretlerine bakılacak olursa 15 Temmuz’da başarısız olanın sadece Pensilvanya olmadığı görülecektir; 15 Temmuz’da CHP de en az Pensilvanya kadar başırısız olmuştur. Erdoğan’a yönelik geliştirdikleri nefret söylemlerine bakılacak olursa CHP ve FETÖ arasında ciddi bir düşünce ve eylem birlikteliği söz konusudur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve iktidar partisinin tüm iyi niyetli yorum ve yaklaşımlarına rağmen CHP, gerçekte 15 Temmuz darbe kalkışmasının ortaklarından biridir. Nerede durduğu, görevi veya misyonu ayrı tartışmanın konusu; işin tartışma götürmeyen kısmı, CHP’nin darbe sürecinin geliştirilmesinde FETÖ ile senkronize hareket ettiği gerçeğidir.
Mesele sadece CHP yönetimine sızdırılan FETÖ’cü meselesi değil elbet; CHP zihniyetinde millet karşıtlığı önemli yer tutmaktadır. Milletin yüzde 52 oyla yetki verdiği, işbaşına getirdiği bir lidere rahatlıkla nefret söylemi geliştirebiliyor ve devrilmesi için demokrasi dışı yollara sıcak bakabiliyorlar. Üstelik, seçmen iradesine bu kadar saygısızca hakaret etmenin “demokratlık” ile bağdaşmadığını bile bile.
Bunun CHP için sürdürülebilir olmadığını söylemekte fayda var. FETÖ’nün düdüğünü çalarak bir yere ulaşmaları mümkün değil. Hayatın da bir olağan akışı var; darbeye kalkışıp başarılı olamadığınızda sonucuna katlanırsınız; FETÖ, bu darbe girişiminin ağır sonuçlarını yaşamakta, CHP de bulaştığı FETÖ belasının sonuçlarından şüphesiz kaçamayacaktır. Siyaset zemininde duruyor gözükmeleri hukuk dışı işlere karışanları kurtarmaya yetmeyecek. Bunu zamanla herkes görecek.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019