İstanbul’un yozlaşmış gece hayatında olağan bir gece. Şarkılı türkülü bir mekan. Sahnede Volkan Konak. Civarlarda alkolü fazla kaçıran biri silaha davranıyor, havaya ya da sağa sola ateş açıyor. İnternet haber siteleri, olayı her zamanki gibi flaş şekilde çarpıtarak dolaşıma sokuyor. Haber, “Ataşehir’de sahne alan Volkan Konak’a silahlı saldırı” biçiminde verilir ve saldırganın ateş etmeden önce Konak’a “Sen vatan hainsin” dediği öne sürülür.

Tam bir siyasi suikast hikayesi yani; haberde bir tek “Vurmadan önce tekbir getirdi” cümlesi eksik!

Apartta bekleyen, fırsat kollayan algı operatörleri, olayı Volkan Konak’a yönelik siyasi suikast girişimi olarak lanse edip Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Devlet Bahçeli’yi hedef tahtasına koydular. Sanatçısından siyasetçisine, firari FETÖ’cüsünden Kürtçüsüne, CHP’li Tuncay Özkan ve Barış Yarkadaş’tan Can Dündar’ına kadar sosyal medyanın o tanıdık azgın azınlığı, önceki gece sabaha kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet aleyhinde linç çevirip durdular. Ne faşistlikleri kaldı, ne katillikleri, ne diktatörlükleri…

Tabii, bu gürültüde olayda adı geçen sanatçı Volkan Konak’ın sesini duyan pek çıkmadı. Konak -bu gürültü patırtı arasında- ne silahlı saldırıya uğradığını ne de kimsenin kendisine “sen vatan hainisin” dediğini bağırıp durdu. Ama sesini bir türlü galeyana gelen bu azgın kitleye duyuramadı.

Gün doğunca olay da aydınlandı. “İşgüzar” bir muhabirin olayı çarpıttığını belirten Volkan Konak, olup biteni şöyle anlattı: “Benle alakası yok, alkollü olan mekanlarda olur bu. Ben zaten sahnedeydim, haberim bile yok. O yüzden sorun da yok. Yanlış haberler internette dolaşıyor. İşgüzar arkadaşlar böyle bir metin yazmış. O cümle (Sen vatan hainisin) bana uymaz, yakışmaz zaten, o yanlış bir haber.”

Fakat hızını alamayan sosyal medya provokatörleri, bu sözleri üzerine bu kez linçi Volkan Konak’a çevirdi. Vay efendim, bütün ülke ona sahip çıkarken o neden “Benimle ilgisi yok” diye açıklama yapmış!

Baskılar o kadar artmış olmalı ki Konak, bu baskıları hafifletme adına olsa gerek, olay sabahı erkenden İnstagram hesabından ne kadar “laikçi” olduğunu gösteren paylaşımlarda bulunmaya başladı. Baskılara dayanamazsa korkarım kendi kendine kurşun sıkmak zorunda kalacak, sırf bu azgın azınlığı “haklı” çıkarmak için!

Peki siyasetçisinden sanatçısına, gazetecisinden akademisyenine kadar uzanan bu geniş okumuş yazmış çevrenin, önceki gece sabaha kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan etrafında çevirdikleri linçi nereye koyacağız? Volkan Konak’ın haberle ilgili “Benimle ilgisi yok, işgüzar bir muhabirin yazmış olduğu bir metin” sözünü ne yapacağız? O kadar küfür, hakaret, suçlama, sitem için aralarından özür dileyen biri çıkmayacak mı? İçlerinde bir tane bile karakterli olanı yok mu yani?