Levent Gültekin
AK Partili seçmenin CHP’li bir adaya oy vermeyeceğine dair bir görüş var.
Bu görüşe şu yaklaşım kaynaklık ediyor: Sağcı seçmenler solcu bir adaya oy vermez veyahut solcu seçmenler sağcı bir adaya oy vermez.
Sağcılık, solculuk, dindarlık, Atatürkçülük, milliyetçilik üzerinden toplumu okumak, siyasetin hâlâ ideolojiler üzerinden şekillendiğini sanmak toplumdaki değişimi okuyamamakla alakalı.
İnsanlar değişiyor, toplumlar değişiyor, dünya değişiyor. Algılar, görüşler, fikirler, yaklaşımlar hepsi değişiyor.
Teknolojinin etkisiyle insanlar farklı değerleri daha kolayca benimsiyor.
Bir insan aynı anda hem dindar hem Atatürk felsefesini benimsemiş, hem de solun kıymet verdiği değerleri özümsemiş olabilir.
Böyle milyonlarca insan var.
Kaldı ki AK Partili seçmen derken tek bir kişiden bahsetmiyoruz.
Farklı görüşleri, yaklaşımları, anlayışları, endişeleri, öncelikleri olan yaklaşık 20-25 milyon insandan bahsediyoruz.
Tek bir kişiden bahsediyormuşuz gibi yorum yapmak o yorumu da gerçek bir bilgiymiş gibi tedavüle koymak pek sağlıklı bir yaklaşım değil.
Çünkü bu tür analizlerin, yorumların gerçeği yansıtmadığını yani toplumun büyük çoğunluğunun ideolojik saikle hareket etmediğini bize gösteren çok önemli araştırmalar var.
Bunlardan biri de Konda Araştırma şirketinin geçtiğimiz ay yayınladığı parti seçmen kümeleri raporları.
Konda bütün parti seçmenlerinin yaklaşımlarını, görüşlerini, siyasi tercihlerinde nelerin etkili olduğunu, nasıl yaşadıklarını, hangi değerleri önemsediklerini gösteren raporlar yayınladı.
Şimdi size o raporlardan bazı veriler paylaşayım.
Mesela AK Partili seçmenlerin sadece yüzde 22’si ideolojik gerekçelerle oy veriyor.
“CHP’ye asla oy vermem” diyen AK Partili seçmenlerin oranı yüzde 33.
“Laiklik anayasada mutlaka kalmalı” diyen AK Partililerin oranı yüzde 86.
Laiklik anayasada olmasın diyen AK Partili seçmenlerin oranı ise sadece yüzde 14.
AK Partili seçmenin yüzde 46’sı laikliğin din ve inanç özgürlüğü olarak yeniden tanımlanmasını istiyor.
AK Partili seçmenin yüzde 70’i kendisini milliyetçi olarak görüyor.
CHP seçmeninin ise yüzde 72’si kendisini milliyetçi olarak görüyor.
Her iki seçmen kümesi de milliyetçiliği bir ırkın üstünlüğü olarak değil ülkeyi sevmek, ülkenin değerlerini benimsemek ve ülkenin yükselmesini, yücelmesini savunmak olarak anlıyor.
Yaşam biçimi olarak ise AK Partili seçmenin yüzde 46’sı kendini geleneksel muhafazakar, yüzde 43’ü dindar muhafazakar yüzde 11’i ise modern olarak tanımlıyor.
Bir başka ilginç bilgi: “Türkiye nasıl bir ülke olmalı?” sorusuna AK Partili seçmenin yüzde 33’ü “AB ülkeleri gibi olmalı” cevabını veriyor.
“Müslüman ülkeler gibi olmalı” diyenlerin oranı sadece yüzde 10 civarında.
“Kimseye benzemesin kendisi olsun” diyenler ise yüzde 40 bandında.
AK Parti seçmeninin yaklaşık yüzde 40’ı adaletin, eşitliğin anayasada öncelikli değer olmasını savunuyor.
Bütün bu veriler bize gösteriyor ki kimi aydınlarda, yazarlarda, siyasetçilerde olan ideolojik ayrımcılık toplumun çoğunluğunda yok.
Ne var peki?
Psikolojik bir ayrışma var.
Kutuplaşmanın yüksek olduğu toplumlarda toplum kümeleri kitle psikolojisine teslim oluyorlar.
Kitle psikolojisine teslim olmuş toplumlarda insanlar akılla, bilgiyle değil duyguyla hareket ediyorlar.
Bizden onlardan ayrımının yarattığı bir gerilim var.
Peki bu durumda AK Partili seçmen Muharrem İnce’ye oy verir mi?
“Verir mi?” sorusu veyahut “Vermez” yaklaşımı bu psikolojinin geçerliliğini sürdürmeye hizmet ediyor.
Vermeli, verebilmeli.
Esasında yapmamız gereken niçin vermeli, niçin verebilmeli kısmını işlemek ve bunu sarih bir dille topluma anlatmak.
Çünkü “biz ve onlar” yok. hepimiz bu ülkenin evladıyız.
Yukarıda paylaştığım verilerden de anlıyoruz ki büyük çoğunluk benzer bir ülke hayal ediyor.
Hepimiz ülkemiz daha iyi olsun diye çabalıyoruz.
Hepimiz istiyoruz ki ülkemiz herkes için yaşanabilir olsun, dünyanın saygın ülkeleri arasında yerini alsın, eğitim sistemimiz iyi işlesin, adalet olsun, eşitlik olsun, özgürlük olsun, inanç, ideoloji gibi değerler üzerinden siyaset yapılmasın.
Dediğim gibi tek sorunumuz psikolojik ayrışma.
Tarihsel önyargılara dayalı fakat bugün için geçerliliği olmayan bu psikolojik ayrışmanın bitmesini sağlayacak bir çabaya ihtiyaç var.
Kelimeler, cümleler, konuşmalar, davranışlar bu psikolojiyi etkisizleştirecek yaklaşımlar içermeli.
Bu konuda Muharrem İnce’nin hakkını teslim etmek gerekiyor.
Kuşatıcı, kucaklayıcı, birleştirici konuşmaları eminim ki AK Parti tabanında da etki uyandırıyor.
CHP seçmeni de benzer bir yaklaşım içinde olmalı.
Diğer taraftan bir çok kimse memnun olmayan AK Parti seçmeninin Saadet Partisi’ne kayabileceğini düşünüyor.
Tam tersine eğer AK Parti’den bir kopma olacaksa dindarlık saikiyle hareket eden seçmen değil, AK Parti’nin inanç sömürüsüne dayalı siyasetinin yarattığı yıkımdan muzdarib olan seçmen kopacak.
Tek mesele kopan, veyahut kopacak seçmene daha iyisini yapabiliriz güvenini verebilmek.
Bir başka sorun daha var.
Kimileri de Kürtler Muharrem İnce’ye oy vermez görüşünü dile getiriyor.
Bu yaklaşım da ülkenin yararına olan bir yaklaşım değil.
“Kürtler” deyince kimi kast ediyoruz?
HDP seçmenini mi kast ediyoruz yoksa bütün Kürtleri mi?
Bir kişiden mi bahsediyoruz milyonlarca insandan mı?
Hepsi aynı mı düşünüyor? Hepsi aynı yaklaşıma mı sahip?
Kürtleri bu ülkeden farklı bir konuma koymak, onların kaderini ülkenin kaderinden bağımsız düşünmek hem ülkeye hem de Kürtlere büyük bir kötülük.
İstanbul’da, İzmir’de, Aydın’da Marmaris’te, Türkiye’nin bütün şehirlerinde yaşayan milyonlarca Kürt var.
Hepsinin tek ve öncelikli derdi Kürt kimliğinin tanınması değil.
Onların da iyi bir ülkede insan gibi yaşam sürme arzusu var.
Yoksulluktan onlar da payına düşeni alıyor.
Eğitimsizlik onların çocuklarının da hayatını mahvediyor.
İşsizlik onların da hayatını cehenneme çeviriyor. Şehirlerin berbat olması, ülkede huzurun, adaletin olmaması onların da hayatını olumsuz etkiliyor.
Bu nedenle siyasi tercihlerde kimliklerden, ideolojilerden bağımsız, yaşamlarını daha da iyileştirecek bir adaya yönelmeleri pekala mümkün.
Çünkü yaşanabilir bir ülke olmadıktan sonra kimliklerin, inançların, ideolojilerin bir kıymeti yok ki.
Kısacası: Kendi kafamızda olan biz ve onlar ayrımını bütün toplumda var zannetmenin, temeli, geçerliliği olmayan bu psikolojik ayrımı sahici bir ayrım sanmanın var olan mevcut yapının sürmesine katkı sunmaktan başka bir anlamı yok.
Kişisel kanaatim: Mesele Muharrem İnce’nin CHP’li ya da Atatürkçü olması değil bu işi daha iyi yapacağına toplumu ikna etmesi.
Bu güveni oluşturabildiği oranda her kesimden oy alabilecektir.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları

















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2023
19.08.2023
19.08.2023
14.08.2023
6.08.2023
8.07.2023
3.07.2023
27.06.2023
23.06.2023
19.06.2023