Mahmut ÖVÜR
Ankara'da dün tarihi bir gün yaşandı. Meclis'te Cumhuriyet tarihinde ilk kez halkın seçtiği Cumhurbaşkanı'nın yemin töreni vardı.
Törene kısa süre kala, Meclis genel kurul salonuna girdiğimde herkes yerini almış, seçilmiş cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bekliyordu.
Aşağıda AK Parti, CHP, MHP ve HDP milletvekilleri, yukarıda ise dünyanın dört bir yanından gelen başkanlar ve cumhurbaşkanları, dışişleri bakanları ve ülkelerin farklı temsilcileri vardı. Ve Türkiye bütün renkleriyle oradaydı.
Herkes pür dikkat o tarihi anı bekliyordu. Herkes, Türkiye'nin demokrasi ve normalleşme tarihinde kısa ama anlamlı bir ana tanık olacaktı.
Aslında yüzyıla yaklaşan cumhuriyet tarihini de aşan bir anlamı vardı o anın... Bir dönemin kapanıp, yeni bir dönemin açıldığı bir andı. O an, sürekli iradesine ipotek konulan Meclis döneminin sürekli ayar verilen sivil irade döneminin son günüydü. Bu günde, siyaseti önceleyen, halka güvenen her partinin orada olması gerekiyordu. AK Parti, MHP ve HDP bu sorumluluğun gereğiyle yerlerini almışlardı.
Ancak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu daha önce katılmayacağını açıkladığı için CHP'li milletvekillerinin ne yapacakları bilinmiyordu.
Meclis genel kurulunda CHP'li milletvekillerini görünce, bu durumu normalleşmenin bir işareti olarak yorumladım. Ama ne yazık ki bu uzun sürmedi.
CHP sıralarının önünde ayağa kalkan Engin Altay'ın sessizliği bozan çıkışı "Batı cephesinde yeni bir şey" olmadığını gösteriyordu. CHP'liler sadece sesli uyarıyla kalsalardı belki yine sorun olmayacaktı ama iş kitapçık fırlatmaya kadar varınca işin tadı kaçtı.
CHP bir ayıba daha imza atmıştı. Eminim o sahneyi milyonlar da aynı duyguyla izledi. Ve eminim sokağa çıktıklarında ne yaptıklarını daha iyi fark edecekler. Bu çıkış, CHP'nin hanesine artı yazmadığı gibi Türkiye'nin demokrasi yolculuğuna da katkı sunmadı. Ve CHP'ye rağmen o tarihi an gerçekleşti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Meclis kürsüsüne gelip yeminini etti.
Böylece Cumhurbaşkanı Erdoğan, alkışlar arasında genel kurul salonundan ayrılırken "Yeni Türkiye" süreci de resmen başladı.
Kalabalık Meclis koridorlarını geçmeye çalışırken, herkesin dilinde CHP'nin o boykotçu tavrı vardı... CHP bir kez daha toplumun büyük çoğunluğuyla ters düşmüş ve en hafif deyimle "hoş olmayan" bir tavır sergilemişti.
Bu çıkışı doğru bulmayanlardan biri de Meclis'e giren ama boykot nedeniyle salonu terk etmek zorunda kalan Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'tü. Ayaküstü konuştuğum Öğüt'e "CHP ne yapmak istedi ve ne kazandı?" diye sordum.
'İçimizde radikaller var'
Yapılanlardan hoşnut olmadığı yüzünden belli olan Öğüt şöyle diyordu: "Arkadaşımız seçim sonrası ortaya çıkan 15 günlük boşluğun kayda girmesini istedi. Ama kitapçık fırlatması hoş olmadı."
Sonra biraz durup devam etti: "Sokağa çıktığımızda bunları halka izah etmekte zorlanıyoruz. Böyle yöntemlerle sonuç almak mümkün değil..."
Araya girip soruyorum: "İyi de bunu parti içinde önceden tartışıp konuşmuyor musunuz? CHP siyaset üretmek yerine neden boykot eden, şikâyet eden bir parti konumunda? Buna neden itiraz edilmiyor?"
Öğüt'ün cevabı CHP'de hâlâ taşların yerine oturmadığını gösteriyor: "İçimizde radikaller var ve onların korkusu sürüyor. Kimse 'bu yanlış olmuştur' diyemiyor. Bu nereye kadar devam eder doğrusu bilmiyorum."
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019