Markar ESAYAN
Önce 6-7 Ekim vandalizmi ve Bingöl saldırısı, sonra Kağızman'daki baraj inşaatına PKK saldırısı, takip sonucu üç PKK'lının öldürülmesi, ardından Yüksekova'da üç sivil giyimli askerin maskeli saldırganlarca şehit edilmesi… Sanki bir intikam eylemi gibi duruyor. Ancak, Hakkâri ve Yüksekova'nın yabancı istihbarat örgütlerinin ajanlarıyla kaynadığı da söyleniyor ki, bunu uzun zamandır duyuyoruz. Bingöl'ün de olduğundan beri derin yapıların çalışma üssü olduğunu bildiğimiz gibi…
At izinin it izine karıştırılmaya çalışıldığı günler.. acılı günler.. 6-7 Ekim'de 40 vatandaşımızı kurban verdikten sonra savaş tanrılarına yeni kurbanlar isteniyor; veriliyor da.. ama bu ancak bir fragman, amaç hasıl olmuş değil… 6-7 Ekim'de Hüda-Par üzerinden Hizbullah-PKK fay hattına aşırı şekilde abanılması, cinayetlerde insanları isyan ettirecek denli aşkın bir vahşet uygulanması da tesadüf değildi. Öyle bir şey yapılsın ki, sabırlar tükensin, sağduyu kaybolsun, siyaset ve toplum köşeye sıkışsın ve nihai amaç hâsıl olsun.
Çaba devam ediyor…
Ama 'kötü' bir haberim var. Şehit Er Süleyman Duru'nun sözlerinde gizli o 'kötü' haber... Şöyle diyor baba Rafet Duru: 'Barış sürecine onay veriyoruz. Katılıyoruz, dua ediyoruz. İnşallah bundan sonra olmaz. Analar ağlamaz. Ocaklar sönmez.'
İşte bu sürecin en büyük teminatı, oğlunu askerde, dağda, ana babalarını, amca, teyze, dayı ve halalarını faili meçhullerde kaybedenlerin acılı yakınları… Şüphesiz son acılı olaylardan sonra Çözüm Süreci'ne destekte düşüş eğilimi olabilir. Şu anda destek yüzde 55'ler civarında. Zaten amaç tam da bu desteği çökertmek. Siyasetin bu destek olmadan bu süreci götüremeyeceği hesaplanıyor. Nasıl götürsün ki! Öncelikle halkın meşruiyet vermediği hiçbir adımı siyaset atamaz. İkincisi, öyle bir ülkedeyiz ki, muhalefeti, medyası, STK'ları ile topyekûn sürece savaş açılmış halde.
İmralı'ya giden HDP heyetinde yer alan Sayın Sırrı Süreyya Önder Radikal gazetesine yazdığı makalede şu tesbiti yapıyordu:
'Barış söz konusu olduğunda, sürece baskıcı bir hükümetin herhangi bir yöntemle düşürülmesi olarak bakamayız. Demokrasi, isyan ve direniş güçleri, düşürülecek hükümetin yerine ne koyacaklarını hesap edemezlerse ya da daha kötüsü böyle bir hazırlıkları yoksa, mesela sokaktaki gücünü demokratik bir iktidar alternatifine dönüştürecek bir örgütlü güce ve kadroya sahip değilse olacak olan, egemenler arası iktidar hesaplaşmalarına kurban gitmektir.'
Çünkü halkın aklını çelmek için ellerindeki medya ve örgütlü PR gücünü değişik mottolarla süreci itibarsızlaştırmak için kullanmışlardı. Bunların en cakalısı 'Demokrasi olmadan barış olmaz' ve 'Demokrasi sandıktan ibaret değildir' sloganlarıydı.
Yalan söylediler. Ahlaksızlık yaptılar. Asıl niyetleri içi boş cafcaflı söylemler ile bir darbenin makyajını yapmaktı. Sırrı Süreyya Önder gibi, kim barışı savunuyorsa itibarsızlaştırıp, kim sağ gösterip sol vurarak savaşı işaret ediyorsa onu kahraman yaptılar. Gezi'de kahramanlaştırdıkları Önder'i, sağduyulu açıklamaları yüzünden şimdi hedefe oturtmaları gibi... Gezi'yi kutsayanların, Gezi'nin adayı olan Önder'i ortada bırakıp, seçimlerde Sarıgül'e çalışmaları gibi…
Hep yalan söylediler, hep ahlaksızlık yaptılar…
Aynı ikiyüzlülüğü Kobani konusunda da sergiledi- ler. Ne demokrasi, ne barış umurlarında olduğu gibi, Kobani meselesi oradaki yüzbinlerce sivilin hayatından endişe etmek olmadı; mesele Kobani hassasiyeti üzerinden Kürtleri öfkelendirmek, Kandil'i öne çıkarmak, Öcalan'ı bitirmekti. Öcalan boşuna 'Kobani üzerinden bir darbe süreci geliştirecekler' demiyordu. Bu darbe kimi hedef alacak, onu kim geliştirecekti ki! Tabii ki ortalığı kim yakıp yıktıysa, kim bu yakıp yıkmalara 'Bu öfkeyi anlayın' diye koruma kalkanı örüyorsa, kim Hüda-Par'lıların katledilmesini 'İki örgüt arasında mukatele' düzeyinde sunarak arka plandaki amacı karartıyorsa, onlar… Hedef tabii ki hükümet ve Öcalan olacaktı.
Başbakan Erdoğan Letonya-Estonya'dan dönüş yolunda şu açıklamaları yapıyordu:
'Bundan [Çözüm Süreci] Güneydoğu'daki vatandaşların hepsi memnun ama terör örgütü bu işten memnun değil. Uzantısı, o da memnun değildi, çünkü onun üzerinden pazarlıklarını yapıyorlardı. Fakat İmralı gördüğüm kadarıyla rahatsız oldu ve 'Çözüm sürecini bozmayın' açıklamasını yaptı. 'Engellemeyin' dedi.'
Erdoğan, PYD ve Kandil üzerinde bir üst aklın devreye girdiğini de söylüyor. Önder'in yazısındaki Kürtçe özdeyişle çakışan bir noktaya işaret ediyordu. Mırov xwe bı destê xwe ne xurine xura mırov naşkê. (İnsan kendini kendi eliyle kaşımazsa kaşıntısı geçmez.)
İşte o üst aklın eli kaşıyor süreci. Ya Kandil, HDP ve PYD büyük bir aldanış ve zaaf içinde, ya da gerçekten barışı arzu etmiyorlar. Ya örgütlerine hâkim olamıyorlar, ya da nesne olmayı hazmetmişler. Her halükarda Çözüm Süreci'ne ya karşılar, ya da yeteri kadar çaba sarf etmiyorlar. 'Biz bize barış' formülünün dışına taşıyorlar.
Bir sürek avını yavaş çekim izler gibiyiz. Belki daha önce başlamış, ama 7 Şubat MİT krizi ile görünür olan, Paris suikastları ile yola devam eden, Gezi'nin üzerine akbaba gibi atlayıp buradan bir içsavaş çıkarmak isteyen, 17-25 Aralık Darbesi'ne kalkışan, son olarak da Kobani'yi araçsallaştıran, dünya medyası ve Türkiye'deki partnerlerinin tüm gücüyle yüklendiği bir sürek avı bu.
Hedefi reformcu hükümet ve barışın diğer ayağı Öcalan… Ama asıl hedef Türkiye'ye yeniden diz çöktürtmek, vesayete almak, halkın iradesine rağmen kendi egemenliklerini devam ettirmek.
Tarihi günler…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019