Mehmet ALTAN
TÜSİAD’ın yeni anayasaya yaklaşımının, çağdaş dünyada kabul görmüş ilkelerin Türkiye’de yerleşmesine ve kurumsallaşmasına dayandığını vurgulaması...
TÜSİAD’ın, son çalışmayla aslında bir yeni anayasa ihtiyacına işaret ettiği ve yeni anayasanın birey odaklı, sivil ve özgürlükçü olması ilkelerini talep ettiği ifade edilen açıklaması beni eskilere götürdü.
Kendimizi kendi ayak izimize düşmüş gibi hissettim...
***
Bundan sekiz yıl önce konularımız neredeyse gene aynı ama kimi aktörler farklıydı...
Örneğin, o dönem bu tarihlere denk düşen gazeteler Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan’ın demeçlerine geniş yer vermişti.
Henüz işbaşına gelmiş olan hükümetin, Irak konusunda ABD ile, Kıbrıs konusunda ise AB ile arasını açması ve ne yapmak istediğini bilmeyen bir iktidar görüntüsü vermesi, askeri bürokrasiyi de burjuvaziyi de harekete geçirmişti.
Gene aynı zaman diliminde AB tam üyeliği için yol haritasını oluşturan yeni “Katılım Ortaklık Belgesi” yayınlanmış, Türkiye açısından çok önemli olmasına rağmen medyada fazla ilgi görmemişti.
***
Yorumlarda ise Genelkurmay Başkanı’nın konuşması analiz ediliyor, TÜSİAD Başkanı da saldırgan bir biçimde eleştiriliyordu.
Askeri bürokrasinin temsilcisi olan Genelkurmay Başkanı’nın mesajı ile burjuvazinin temsilcisi olan TÜSİAD Başkanı’nın demeçlerini okuyunca, aralarındaki önemli farkın “AB süreci” olduğu göze çarpıyordu...
***
TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan da ABD ile ilişkilerimizin “onarılması güç bir noktaya” getirilmesinden şikâyetçiydi ancak şikâyeti orada kalmıyordu.
“Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğe sürüklenerek”, AB ile ilişkilerimizin “çıkmaza” sokulmasından da söz ediyordu.
Kıbrıs konusunun çözülmemesi ise özellikle askeri bürokrasinin tercihiydi.
Zaten Özilhan bu vurguyu şöyle yapıyordu:
“Kıbrıs sorununu çözümsüzlüğe sürükleyerek dünyanın geri kalanından da tecrit olmayı göze alırsanız önünüzde kalan seçenek nedir? Otoriter ve düşük gelirli bir Ortadoğu ülkesi olmak mı?”
TÜSİAD Başkanı, gelinen noktada, yalnız siyasi istikrarı değil, “tüm yönetim mekanizmasını” sorumlu tutuyordu...
Tuncay Özilhan, AB’ye tam üyelik sürecine de uzun uzun değiniyor, “2003 ilerleme raporuna” odaklanmamızı öneriyor, Kıbrıs’ta yarın bir gün Annan Planı’nı arayacak hale gelebileceğimiz endişesini dile getiriyordu.
***
Ben de tam sekiz yıl önce bugün 29 Mart 2003’de soruyordum:
“Askeri bürokrasinin ABD’ye sahip çıkarken AB sürecine soğuk bakmasının nedeni ise üzerinde fazla durulmayan yeni Katılım Ortaklık Belgesi’nin bir maddesinde saklı olabilir:
Milli Güvenlik Kurulu’nun çalışma şeklini, AB ülkelerindeki pratik uygulamada olduğu gibi, askeri işler üzerinde sivil kontrol olacak şekilde uyarlamak.”
***
Laf buraya gelince, belki biraz daha eskiye, 12 yıl öncesine geri dönmek lazım...
Çünkü oradaki gelişmeler çağın taleplerini çok net ifade eden bir kırılmayı içeriyordu...
NATO, ilk kez egemen bir “ulus-devlet”e karşı savaş açmıştı...
Yugoslavya Devleti’nin Arnavut kökenli vatandaşlarına karşı uyguladığı şiddet politikaları sonucu, bir yıl içinde iki bin kişinin ölüp, dört yüz bin kişinin göçe zorlanması, Amerika’nın önderliğinde NATO’yu harekete geçirmiş, NATO, Kosova halkını, Yugoslavya Devleti’ne karşı “şiddet” kullanarak korumaya girişmişti...
Sırp Ordusu ise olup biteni “tarihin yeni bir sayfası” olarak değerlendiriyordu...
***
Gerçekten de bir “egemen devletin kendi sınırları” içindeki vatandaşlarını “devlet terörüne” karşı korumaya yönelik bir NATO savaşı, bundan böyle şüphesiz herkes tarafından “tarihin yeni bir sayfası” olarak değerlendirilecekti...
Sanayi döneminde yerel burjuvazinin “sermaye birikimi” yapmak için icat eylediği, egemen ırka dayalı “ulus devlet”, AB örneğinde olduğu gibi onu yaratan burjuvazi tarafından bizzat boğulmaktaydı... Sermaye günümüzde artık ulusal sınırlara sığmayacak kadar büyüdüğü için, yerküreyi hedeflemekteydi...
“Yeni dönemi”, en açık ve en keskin bir şekilde “bir devletin sınırlarından daha yüksek değerler vardır” diyen eski Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Havel anlatmaktaydı...
***
12 yıllık bir parantezde geriye dönüp bakınca, Havel’in lafının hala buralarda içselleşmediği görülüyor...
O nedenle de anayasa tartışmaları özellikle “devlet-birey” ilişkileri açısından suçlamalarla, zigzaglarla sürüp duruyor.
Ama Afşin Elbistan’da hala göçük altından çıkarılamamış olan dokuz işçiyi ise hiç umursamıyoruz...
Hâlbuki “insan, devletten daha kutsaldır” noktasına gelmedikçe bu işin çözümü yok gibi...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025