Mehmet ALTAN
Çetin Altan’ın Akşam’a geçmesinin ardından Milliyet’te boşalan köşesini birbiri peşi sıra Bülent Ecevit, Mümtaz Soysal ve Refik Erduran doldurmaya çalıştı.
Refik Erduran’dan sonra da Kemal Bisalman geldi.
12 Mart 1971 dönemini incelerken Kemal Bisalman ve o dönemde çıkardığı Ortam dergisini yeniden anımsadım.
***
Kemal Bisalman, 8 Aralık 1999 tarihinde maalesef kalp krizinden 64 yaşında öldü.
Ölümü ertesinde yazılanlara baktım.
Köşe yazarlığı yaptığı Milliyet gazetesi, ölüm haberiyle kısa yaşam öyküsünü şöyle vermişti:
Gazeteci - yazar Kemal Bisalman, kalp krizi sonucu İstanbul'da öldü.
Bisalman'ın cenazesi, bugün Şişli Camii'nde öğleyin kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
1935'te İstanbul'da doğan Bisalman, Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirdi.
Gazeteciliğe Radyo Dünyası Dergisi'ne yazdığı köşe yazılarıyla başlayan Bisalman, Son Telgraf, Gece Postası, Son Havadis, Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde çeşitli görevlerde bulundu ve köşe yazarlığı yaptı.
1971'de siyasi, aktüel Yeni Ortam Dergisi'ni çıkaran, 1972'de dergiyi ‘Yeni Ortam’ adıyla günlük gazeteye dönüştüren Bisalman, gazetenin başyazarlığını yaptı.
Çetin Altan, Emil Galip Sandalcı gibi dönemin usta kalemleri de bu gazetede yazdı.
Son yıllarda yeni bir yayın organı kurma hazırlığı içinde olan Bisalman, sürekli basın kartı sahibiydi.
Yeğeni ise Kemal Bisalman’ı, Ekşi Sözlük’te, “Dünyanın en renkli, en asabi, en tatlı ve en zeki, en titiz insanlarından biri denilebilirdi onun için...” diye tanımlıyordu.
***
Kemal Bisalman, Milliyet’te köşe yazarlığı öncesinde uzun süre Hürriyet gazetesinin farklı kademelerinde çalıştı.
Nihaî amacı ise basında “patron” olmaktı. Nitekim ölmeden evvel de yeniden bir ‘yayın organı kurma’ hazırlığı içinde olması da bu nedenleydi.
Kemal Bisalman, 12 Mart Muhtırası’nın ardından patron olma hedefine yönelik ilk adımını attı ve Ortam dergisini çıkarmaya başladı.
Bu cesur bir adımdı.
Koyu bir baskı dönemiydi. Sıkıyönetim birçok dergiyi kapatıyordu.
Çıkardığı Ortam dergisi haftalık bir haber dergisi olarak önemli bir boşluğu doldurdu.
Kapaklar dahil 32 sayfa olan dergi, üçüncü hamur kâğıda tipo baskıydı. Arka kapakta tam sayfa dönüşümlü olarak Ferruh Doğan, Turhan Selçuk ve Tonguç Yaşar’ın karikatürleri yer alırdı.
Derginin titiz okurlarından biri de bendim.
***
Ortam dergisi, Erim Hükümeti’nin baskı rejimine karşı muhalif bir tutum takındı.
Askerî faşizmi güçlendirecek olan Anayasa değişikliklerine karşı çok kapsamlı yayınlar yaptı.
Döneme damgasını vuran gençlik hareketlerine ve işçi haklarına demokratik bir tavırla yaklaştı.
Demokrasi için direndi.
***
Ortam dergisi, aynı zamanda baskı döneminde yok edilen gazeteciliği de yaşatmaya çalıştı. Günlük gazetelerinde yer almayan gözaltına alınmaları, tutuklamaları ve sıkıyönetim mahkemelerindeki duruşmaları ayrıntılı bir şekilde yayımladı. TİP’in kapatılmasını kapak yaptı. Kapatılma davasını yakından izledi.
TİP Genel Başkanı Behice Boran’ın, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve arkadaşlarının, o günlerin en kalabalık sanıklı davası olan İrfan Solmazer ve arkadaşlarının, Mümtaz Soysal’ın duruşmalarına geniş yer ayırdı.
Baskı rejimlerinin hiç hoşlanmadığı ve gizlemek için çaba sarf ettiği sıkıyönetim mahkemelerindeki sanık, avukat savunmalarını yayımladı.
Olayların perde arkasını da yansıtan haber analizlere önem verdi.
***
Kemal Bisalman’ın sahibi olduğu Ortam dergisi, mesleğe yeni başlayan bazı gazeteciler için aynı zamanda bir okul oldu.
Aydın Engin, Osman Ulagay ve Uğur Mumcu profesyonel gazeteciliğe 1971 Nisan ayında Ortam’da adım attı.
Derginin yazı işleri müdürlüğünü de yapan Aydın Engin, o günleri şöyle anlatıyor:
Bisalman, Time formatında haftalık siyasal bir dergi çıkarmayı amaçlıyordu. Sendikal yayınlarda tecrübeli olan beni ve Osman Saffet Arolat’ı işin başına getirdi. İlk sayıdan sonra Arolat tutuklanınca yazı işleri müdürlüğü bana kaldı. Uğur Mumcu Ankara büromuzdu. O günlerde Tercüman için çalışan Yavuz Donat da ona yardım ediyordu. Dört masanın bulunduğu yaklaşık 40 metrekarelik bir odada çalışıyorduk. Bobin artıkları da oradaydı.
Daha önce üçümüz de çeşitli yerlerde yazılar yazmış; amatörce gazetecilik yapmıştık.
Mumcu, haftalık Yön ve Devrim gazetelerinde; Ulagay sanıyorum aylık Aydınlık dergisinde çalışmıştı.
Ben Ant’ta, Tekstil, Maden-İş Sendikalarının yayınlarında çalışmıştım; ama Ortam, tam zamanlı olarak, profesyonelce bu mesleği yapmaya başladığımız dergidir.
Ortam’ın ilk başyazarı Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Anayasa Profesörü Mümtaz Soysal’dır. Soysal’ın, ikinci sayıda sıkıyönetim makamlarınca tutuklanması üzerine, başyazıyı Prof. Dr. Muammer Aksoy yazmıştır. Aksoy’un başyazarlığı yedi sayı sürmüştür. Onuncu sayıda Aksoy’un sıkıyönetim mahkemesince tutuklanmasının ardından dergide başyazıya yer verilmemiştir.
***
Derginin patronu Kemal Bisalman, ilk sayıda, dergiyi çıkartanların doğru söylemenin ceremesini kat be kat çekmiş kişiler olmasına rağmen, yılmayıp bir kez daha söylemek için yola çıktıklarını; çünkü “Babıâli varakpârelerine” daha fazla tahammül edemeyeceklerini vurguladı…
Varakpâreler…
Varakpâre, kâğıt parçası demekti.
Besleme Basın’dan sonra baskı dönemlerinin ortaya çıkardığı bir ikinci tanım da “Babıâli Varakpâreleri” oluyordu.
***
Kemal Bisalman Ortam’ı, bir cephe dergisi olarak tanımladı.
Şöyle yazıyordu:
Bu cephenin adı da ‘İlerici Cephe’dir. İyiye, güzele, doğruya giden her türlü atılım bizi yanında bulacak; gericiler, karşı devrimciler, namussuzlar, bozuk düzen tellalları ise daima karşılarında bizi göreceklerdir.
***
1971 yılının Nisan-Kasım ayları arasında toplam 23 sayı yayımlanmasına karşın Ortam, basın tarihimizde iz bırakmış bir dergi oldu.
O izi şimdi bir de ben anımsatmak istedim.
Haftalık bir haber dergisi olarak kimi zaman 70 binlere varan tirajıyla önemli bir boşluğu doldurdu. En ağır baskı döneminde bile tirajı 40 binin altına düşmedi.
12 Mart Muhtırası’nın ardından “reform hükümeti” olarak iş başına getirilen Erim Kabinesi, geniş kesimlerdeki reform beklentisini karşılamanın ötesinde “balyoz harekâtlarıyla”, “insan avı”na çıkmıştı.
Birçok gazete ve derginin kapatıldığı o günlerde Ortam, gerek okurlar, gerekse mevcut yayın organlarında yazma olanağı bulamayan yazarlar ve gazeteciler için önemli bir fikri platform oluşturturdu.
Yüksek tirajıyla geniş bir okur kitlesine ulaşan dergide Mümtaz Soysal, Muammer Aksoy, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu gibi akademisyenlerin yanı sıra, İlhami Soysal, Ali Sirmen, Nimet Arzık, Nadir Nadi, Sadun Tanju, Refik Erduran gibi şimdi çoğu rahmetli olmuş gazeteciler de yazarlık yaptı.
***
Ortam, ikinci sayısından itibaren baskılara maruz kaldı.
Bir yandan yazarları tutuklandı, diğer yandan yüksek satışına rağmen ilan ambargosu uygulandı.
Yetmedi bayilere Ortam’ı satmaması için baskı yapıldı, okurlar ise tehdit edildi.
Haftalık derginin ilk sayısı, 12 Mart Muhtırası’ndan beş hafta sonra, 19 Nisan’da çıktı.
Dergi, ikinci sayısından sonra yayınına bir buçuk ay zoraki bir ara verdi.
19. sayısı ardından sıkıyönetim komutanlığınca yeniden kapatıldı.
***
Yeni Ortam adıyla tekrar ve ancak dört sayı yayımlanabildi..
Ancak bu kez sıkıyönetim komutanlığı, matbaaya baskı yaparak derginin basılmasını ve dizilmesini engelledi.
Ortam, derginin kapatılma kararını, “Kanun dışı baskıları protesto ediyor ve dergiyi kapatıyoruz,” diyerek kapaktan duyurdu.
***
Bir yıl aradan sonra Kemal Bisalman, bu kez Yeni Ortam adlı günlük gazeteyle kamuoyunun karşısına çıktı.
Belli ki “Ortam”ı “varakpârelere” bırakmak istemiyordu.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025