Mehmet TIRAŞ
Doksanlı yıllarda hayatının en verimli çağında aramızdan ayrılan ünlü Şair Cemal Süreyya sanki bugünleri görürcesine halkların direnişini dizelerine yansıtmıştı:
“Şelaleye düşmüştür zeytinin dalı,
Celaliyim,
Celalisin,
Celali” diyor.
19 -25 Mart 2025 Tarihleri arasında milyonlarca insan ülke genelinde 69 ilde, her akşam meydanlarda toplanıp “hak-hukuk ve adalet” diye haykırırken, “seçme ve seçilme iradesine sahip çıkarak” sanki şairin dizelerini hayata geçirdi.
Siyasal iktidar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarına ”hukuki olmayan siyasi operasyon” yaparak önce gözaltına aldı, daha sonra da ”irade hırsızlığı yaparak, görevden alıp tutukladı.”
Muhtemelen iktidar siyasette hayatının en büyük yanlışını yapmış oldu.
İktidar ve küçük ortağı son on yıldır sandıkta yenemediği rakiplerini, “Yargı yoluyla ” görevlerinden alıp yerlerine “kayyım atamayı” gelenek haline getirdi.
Bu anti demokratik uygulama Kürtlerin seçtiği Belediye Başkanları ile başladı etkili bir karşı çıkış olmayınca, CHP’ye ulaşması da çok uzun sürmedi.
Ama bu kez siyasal iktidar hesaplayamadığı sert kayaya çarptı.
İktidar milyonların siyasi iradesine sahip çıkacağını aklından bile geçirmemişti.
Toplumun farklı kesimleri isyan i etti, sokaklara dökülüp bir yanardağ gibi patladı.
CHP’nin çağrısından sonra Açlık ve yoksullukla boğuşan on binler 19 Mart’ta Saraçhaneye sel olup aktılar.
Gelecek kaygısından dolayı bu eylemin en dinamik kesimini oluşturan Üniversite gençliği, meydanları hareketlendirdi.
Kısa sürede bu protestolar ülkenin 69 iline yayıldı.
Halk hareketi siyasal iktidarın uykularını kaçırmakla kalmadı, ”Şahsım devletin” sahibine kâbuslar yaşattı.
İktidar bu süreçte bir hafta boyunca başta İstanbul, Ankara ve İzmir’e adı konmamış OHAL yaşattı.
Vatandaşın anayasal hakkı olan “basın açıklaması,gösteri ve yürüyüş yapmalarını, seyahat özgürlüklerini” yasakladılar.
İstanbul’da Saraçhaneye ve Taksime giden bütün ana yolları Panzerler ve Tomalarla kapatırken, ara sokakları da polislerle tuttular. Bu semtlerde olan Metro istasyonlarını da bir hafta kapattılar.
Ancak…
Bütün baskı ve çıkarılan resmi zorluklara rağmen on binlerin Saraçhane de toplanmasını önleyemediler.Polisin anayasal hakkını kullanmak isteyen binin üzerinde katılımcıyı gözaltına aldı. Ayrıca polis protestoculara biber gazı, acımasız ve vahşi orantısız güç kullandı.
Yandaş medya ise sayıları milyonlarla ifade edilen gösterileri bir sefer bile haber yapmadılar,bir hafta üç maymunu oynadılar.
Bu olayları başından sonuna kadar canlı yayın yaparak iyi bir sınav veren, üç-beş muhalif kanalın yayınlarından rahatsız olan RTÜK;Saray’dan gelen talimatla bu kanalları kapatmakla, daha da ileri giderek lisanslarını iptal etmekle tehdit etti.
Bu süreçte topluma umut veren bir başka demokratik gelişme daha yaşandı.
23 Mart’ta CHP’nin ön seçim sandığının yanına konan “dayanışma sandığında” CHP’li olmayan milyonlarca insan; adını-soyadını ve telefon numarasını yazıp imzaladıktan sonra oy kullandı.
Yığınlar böylece artık iktidardan korkmadığını açık ve etkili bir şekilde mesaj veriyordu.
Açılan dayanışma sandığından ”13 milyon 850 bin kişinin” protesto iradesi çıktı.
Bu iktidara karşı ciddi bir tepkinin yanında, CHP’ye ve İmamoğlu’na dolaylı da olsa inanılmaz güçlü ve unutulmaz bir destekti.
Daha doğrusu bu tepki siyasal iktidara tahammülünün bittiğinin çığlıydı.
Hak-hukuk ve adalet aradıklarını beyan ettiler.
Talepleri açıktı:
“Seçimle gelen seçimle gitmeli”, seçme ve seçilme hakları zedelenmemeli, irade hırsızlığına tevessül edilmemeli…
Ülkenin 69 iline sıçrayan ve bir hafta süren kitlesel eylemleri hakkını teslim edelim CHP’de örgütleriyle iyi yönetti.
Böylesi kitlesel gösterilerde binlerce genci yönetmek ve kontrol altında tutmanın da kolay bir şey olmadığını belirtelim.
Birde bir eleştiri…
CHP’nin bu başarısını gölgeleyen ise Cumhurbaşkanlığı aday belirlemesini ön seçime tek adayla gitmesiydi.
Muhalefeti yok sayan Tek adam rejiminden yakınacaksınız, sokaklara döküleceksiniz…
Kendiniz de “tek adayla ön seçim yapacaksınız” bu ciddi bir çelişki.
Bir parti kendi içinde çoğulculuğu ve katılımcılığı yaşatmazsa inandırıcı olamaz.
Artık hepimizin yaşayarak da deneylediği gibi,demokrasinin içinden “çoğulculuğu, katılımcılığı, eşit ve çok adaylı yarışmayı çıkartırsanız” onun adı demokrasi değil, ”Tek Adam Rejimi” olur.
Bir hafta süren demokratik isyana piyasalar da katıldı.
Borsalar, döviz fiyatları ve altın alt üst oldu.
Merkez Bankası frene basmak için 28 milyar dolar harcadı.
Barbar siyasal tavır topluma çok ağır maliyet çıkardı ve toplum olarak biraz daha fakirleştik.
Hiçbir toplumsal sorunu çözemeyen “refah ve özgürlükleri boğan”, ekonomiyi krize sokmuş baskıcı ve yetersiz bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız…
Ekonomik kriz gittikçe derinleşiyor işte örneği…
15.5 Milyon emeklinin Bayram ikramiyesinin Bin TL olan zam farkını bile bayramda ödeyemedi ama utanmadan bir de Almanya bizi kıskanıyor demiyorlar mı?
CHP toplumsal muhalefeti örgütleyerek, siyasal iktidarı erken seçim kararı almaya zorlar mı?
29 Mart 2025 Tarihinde İstanbul Maltepe de organize ettiği mitinge 2 milyon insanın katılması bir umut ışığı yakmış gibi…
Bundan sonra muhalefetin toplumsal tepkisi ve yol haritası belirleyecek.
Ya da…
Siyasal kader ağlarını kendi mi örecek?
Bunu da zaman gösterecek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025