Melih ALTINOK
Abdülkadir Selvi geçtiğimiz günlerde, 2004 MGK toplantısının ardından Ak Parti’nin cemaati bitirmeye çalıştığı iddialarının doğruyu yansıtmadığını kanıtlamak için bir yazı kaleme aldı.
Cemaat çevrelerine seslenen Selvi, “2004’ten önce kaç valiniz, milletvekiliniz, bakanınız, üniversiteniz vardı, 2004’ten bu yana kaç tane oldu” diye sordu.
Selvi’nin sorularının muhatabının cemaat değil hükümet olduğunu belirten Ahmet Hakan, “Bir cevap lütfeder misiniz” dedi.
Yazıyı bağlamından kopartılıp “skandal” olarak nitelendirenlerin kervanına katılan Ahmet, gayrı Yozdil’in izin günlerinin boş geçmeyeceğini müjdeleyen mantığı ve üslubuyla, Selvi’nin “kadrolaşmayı itiraf” ettiğini iddia etti.
Öncelikle, Abdülkadir Selvi, Ankara’nın masa başında dirsek çürütmeyen en çalışkan Ankara temsilcilerindendir. Geniş haber kaynağı ağı, analizlerinin ve kulislerinin isabeti de bu çalışkanlığından kaynaklanan deneyimi nedeniyledir. Selvi’yi tanıyan ya da çalışmalarını takip eden hiçbir meslektaşı, onun bir analiz yaparken açık etmek istemediği bir bilgiyi bilinçsizce verecek kadar acemi olmadığını akıl edebilir.
Kaldı ki Selvi söz konusu yazısında herkesin bildiği ve siyaseten “meşru” olan bir veri üzerinden hareket ediyor.
Dolaysıyla Selvi’nin istemeden dile getirdiği bir skandalla değil, söz konusu yazıya “tehlikenin farkında mısınız” şeklinde tepki verenlerin, muhafazakâr çevrelere karşı fobilerini itiraf etmeleriyle karşı karşıyayız.
Öyle ya, yasal ve meşru cemaatlerin, dini grupların, lobilerin vs. bir hükümetin kadrolarında ya da kamu görevlerinde yer almaya hakları yok mu?
Bir siyaseti partinin kendisine politik destek sunan gruplarla bu tarz bir ilişki kurması dünyanın her yerinde “siyasetin meşru pratiğiyken” Türkiye’de niçin skandal olsun?
Seküler yapıların, mesela sendikaların ya da sivil toplum kuruluşlarının siyasi partilerle, hükümetlerle bu tarz siyasi müzakereler yapıp sonunda işçi milletvekili vs. çıkartmalarına da aynı paranoyalarla yaklaşmıyorsunuz değil mi?
Mesela bir gazeteci, herhangi bir partinin işçi haklarına duyarsız olduğu ya da “Atatürkçüleri dışladığı” türünden eleştiriler karşısında benzer bir yazı yazsa. “Şu şu tarihte kaç sendika başkanı milletvekili kaç tane Atatürkçü vali vardı, şimdi kaç tane oldu” dese, yine çıkıp aynı imalarda bulunur muydunuz?
Ergenekon destekçisi düzeyinde militan Kemalistler vali, kaymakam olabiliyorsa, dini bir cemaat mensubu niçin olmasın? Ve bir hükümetin cemaatçi diye valileri atamaktan imtina etmediğini ya da bu nedenle onları görevden almadığını söylemek niçin bir skandalın itirafı sayılsın?
Darbe sanıkları vakıf üniversiteleri kurabiliyorsa hükümetler kendilerine müdahale edemiyorsa, cemaatlerin başı kel mi? Onların “ticaret” yapmaya, bir gazetecinin de bu durumu, ayrımcılık yapıldığı iddialarına yanıt olarak anlatmaya hakkı yok mu?
Hepimiz birbirimizi tanıyoruz işte. Sizin için siyaset vesayetten, bu kurumun yegâne aktörleri de cumhuriyetin makbul sekülerlerinden ibaret. Şimdi de tartışmaları rayından saptırıp makalelerde skandal hafiyeliğine soyunup klişe paranoyalarınızı zekâ nişanı diye satarken, farkında olmadan neler neler itiraf ediyorsunuz.
Evet, her dönem cemaat ve diğer İslami çevreler, gruplar sizin zihniyetinizde kriminal yapılar, potansiyel suç odaklarıydı. Bu İslamifobik yaklaşımları müesses nizamla bire bir örtüşen tarafların, AK Parti ve cemaatin son kavgasında, AK Parti’yi cemaati kriminalize etmekle eleştirip cemaatle birlikte saf tutmalarının yorumunu da sizlere bırakıyorum artık.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019