Mensur Akgün
Dünya siyaseti sürekli devinim halinde. Her an yeni bir şey oluyor. Her şeyin üstünde düşünülmesi, yeni kararlar verilmesi gerekiyor. Çıkarlarınızı korumak, beklentilerinizi karşılamak için dünya siyasetinde dogmatizme yer yok. Belirli ilkeler çerçevesinde de olsa sürekli esnek olmanız, kararlarınızı değişen güç dengelerine ve tabii ki bu güç dengelerini tanımlayan, anlamlandıran anlayış akımlarına uyarlamanız şart.
Mesela “Arap Baharı” başladığı zaman uygulamaya koyduğunuz politikayı, bittikten sonra sürdürmeniz imkansız. Ya da iki dünya savaşı arası dönemde uyguladığınızı, II. Dünya Savaşı sonrasında da uygulamanız, dış politikanızı Sovyetler Birliği’ne endekslemeyi sürdürmeniz. Çünkü değişim siyasetini de beraberinde getiriyor. Bu yüzden de değişimi doğru okumanız gerekiyor.
***
Türkiye genel hatlarıyla değişimi oldum olası iyi okuyan, kendini doğru konumlandıran bir ülke. Zaten en dar zamanlarında bile çıkarlarını koruyabilmesini bu diplomatik esnekliğine borçlu. Şimdi de farklı değil. Tarihinin pek çok açıdan sıkıntılı dönemlerinden birini daha yaşıyor ama aşmak için en azından dış politikada doğru tercihler yapabiliyor. Ve belli ki önceliklerini de doğru sıralayabiliyor.
İsrail ve Rusya ile ilişkilerini normalleştirmesi diplomasideki rasyonelliğin en bariz göstergesi. Ne Rusya, ne de İsrail Türkiye’nin beklentilerini yüzde yüz karşılayan ülkeler değil. Rusya, Esad rejimi destekçisi, PKK’yı terör örgütü olarak bile tanımıyor ama bizim için önemli. Çünkü bırakın BM Güvenlik Konseyi’ni, nükleer silahı, ticareti ve turizmi bir yana (ki onlar da önemli) güvenliğimizi ilgilendiren en önemli konuda Rusya askeri veto hakkına sahip.
Suriye’de Türkiye’yi kuşatan bir PYD/PKK kuşağı oluşmasını istemiyorsak, Rusya ile işbirliği yapmak zorundayız. Ayrıca IŞİD konusunda da çıkarlarımız örtüşüyor. Kaldı ki Suriye’nin geleceği üstünde söz sahibi olmak, destek verdiğimiz grupların çıkarlarını çözüm masasında korumak istiyorsak da yolumuz Moskova’dan geçiyor. Dolayısıyla rasyonel politika Rusya ile iyi geçinmeyi, sorunlarımızı konuşarak çözmeyi gerektiriyor. Konuşmanın önemini dün sabah yaşanan elim kaza sonrasında da görüyoruz.
Benzeri şeyleri İsrail için de söylemek mümkün. Bu ülkenin de, özellikle de Netanyahu Hükümeti’nin her yaptığını kabullenmek imkansız. Fakat teröre karşı işbirliği için de, lobisinin desteğini değilse hiç olmazsa tarafsızlığını sağlamak için de İsrail önemli. Bu yüzden de ilişkilerin normalleşmesi ve karşılıklı eleştirilerin tonunun belli bir düzeyi geçmemesi gerekiyor, ki zaten geçmiyor da.
Ancak asıl önemlisi Amerika. Politikalarını beğensek de beğenmesek de Türkiye’nin hayati çıkarlarını ilgilendiren hemen her alanda söz sahibi bir ülkeden söz ediyoruz. Türkiye tabii ki hayati çıkarlarını Amerika olmadan da koruyabilir. Ancak Amerika ile uzlaşılırsa çok daha kolaylıkla, çok daha külfetsiz bir şekilde koruyabilir. Kabul edelim ki ABD’nin destek verdiği bir PYD/PKK’ya karşı mücadele etmek ile vermediğine karşı mücadele etmek farklı şeylerdir.
***
Önceliklerini iyi tanımlayan, diplomasideki rasyonalitesini geri kazanan Türkiye kendisi, kimliği ve aidiyeti açısından ciddi meydan okumalarla iktidara gelen ve gelir gelmez de söylediklerini hayata geçiren Trump yönetimine karşı dikkatli bir politika izlemiş, ikili ilişkilerdeki sorunların aşılması için kapıyı aralık bırakmıştır. Böylece Erdoğan-Trump arasında gerçekleşen 45 dakikalık telefon görüşmesi, ardından da CIA Başkanı Pompeo’nun ziyareti iki ülke arasındaki sorunların hepsinin değilse bile bir kısmının aşılması, işbirliğinin derinleşmesi, Türkiye’nin beklentilerinin karşılanması için çok önemli bir fırsat yaratmıştır.
Ancak unutmayalım ki Amerika da, Rusya da, İsrail de, belki bundan sonra ilişkilerimizi normalleştireceğimiz diğer ülkeler de çıkar ve beklentilerimizi tam olarak karşılamayacaklar, yapılmasını hiç istemediğimiz şeyleri de yapacaklardır. Amerika’da da, Avrupa’da da, başka yerlerde de Türkiye’yi eleştirenler mutlaka çıkacaktır. Bizler de doğal olarak bu ülkeleri ve uygulamalarını eleştireceğiz. Ama umarım rasyonaliteden taviz vermeden, özcülüğün kolaycılığına ve bataklığına saplanmadan, eleştirilerden bazılarının haklı olabileceğini de hesaba katarak…
Not: Sapla samanın, at iziyle it izinin birbirine karıştığını Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Karar yazarları da, başkaları da gündeme getirmişti. Kaçırdıysanız Hakan Albayrak’ın dünkü yazısını da bu çerçevede okumanızı öneririm. Rasyonalitenin sadece dış politikada değil iç politikada da ağırlık ve önem kazanması, haksızlığa uğrayanların haklarının iade edilmesi temennisiyle…
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.09.2025
7.09.2025
27.08.2025
24.08.2025
20.08.2025
17.08.2025
13.08.2025
27.07.2025
23.07.2025
13.07.2025