Mensur Akgün
Caydırıcılık kabaca istemediğiniz bir şeyin yapılmasını engellemek için yaptırım tehdidinde bulunmak demek. Bu eylem biçimi dünya siyasetinin önemli bir kısmını oluşturuyor, devletler birbirlerini yapmaya niyetlendiklerinden ya da yapmaya niyetlendiğinden şüphelendiklerinden vaz geçirmek için ellerindeki imkanları kullanıyor. Açıklama yapıyor, mektup gönderiyor, bazen de açıkça güç kullanma tehdidinde bulunuyor.
Caydırıcılığın en başarılı uygulaması olarak Soğuk Savaş sırasında nükleer çatışmanın çıkmaması, taraflardan birinin diğerine karşı güç kullanmaya kalkmaması gösteriliyor. Özellikle de Amerika’nın nükleer imkanlarıyla Sovyetler Birliği’ni saldırmaktan, etki alanını genişletmekten caydırdığı söyleniyor. Literatürde caydırıcılığın işe yaradığını iddia eden, çıkar ve beklentilerin korunması için etkin bir araç olduğunu vurgulayan çok çalışma var.
***
Ancak caydırıcılık her zaman başarılı olamıyor. Bazen caydırmaya çalıştığınız ülke caymıyor, mesela Türkiye S-400 hava savunma sistemini Amerika’nın tüm itiraz ve tehditlerine rağmen alıyor. Tıpkı iki gün önce olduğu gibi caydırıcılık eşiği aşılıyor, caydırmaya çalışan tarafın yeniden düşünmesini, stratejisini yeniden belirlemesini gerektiren bir durum ortaya çıkıyor. Bu yüzden de Pentagon’da yapılacak basın açıklaması önce tehir, sonra iptal ediliyor.
Muhtemelen ABD de biliyor ki artık ya otomatik bir tepki verip yaptırım uygulayacaklar ve Türkiye’yi daha da çok kendilerinden uzaklaştırıp Rusya’ya yakınlaştıracaklar ya da caydırıcılığın çöktüğünü kabullenip Türkiye’yi kızdırmayacak göstermelik tedbirlerle durumu idare edecekler. Böylece Rusya’nın değil Türkiye’nin, en çok da kendilerinin kazançlı çıkmasını sağlayacaklar.
Türkiye onlara müzakere sürecini açık tutarak, S-400’lerin her an aktif olmasına gerek olmadığını hatırlatarak, Patriot sistemlerini de almak istediğini vurgulayarak makul bir çıkış yolu bıraktı. Fakat tehditlere boyun eğmeyeceğini, egemen iradesini kullanacağını da ispatladı. Şimdi politika geliştirme, caydırıcılık sonrasını düşünme sırası Amerika’da. İsterlerse tabii ki Türkiye’ye karşı çok sert yaptırımlar uygulayabilirler, ekonomisini zorlayabilirler.
Ellerinin altında CAATSA yasası ve F-35 projesinden dışlama seçenekleri de var. Peki bu “tedbirleri” uygulamaya koyduklarında Türkiye S-400’lerden vaz geçer mi? Mürted’e indirilen malzemeleri gerisin geriye gönderir mi? Her halde en fanatik Türkiye karşıtı Amerikalı bile bunlara olumlu cevap vermeyecektir. Daha fazla baskı Türkiye’nin Rusya’ya daha fazla yakınlaşmasına neden olacaktır.
Varsayalım ki Amerikalılar çılgınca bir karar alıp bizi F-35 programından kalıcı olarak dışladı, dört yıl içinde gövde ömrü dolacağı söylenen F-16’lara bakıp oturamayacağımıza göre ya Rusya’dan uçak tedarikini ya da dronlarda olduğu gibi kendi uçağımızı kendimiz yapmayı deneyeceğiz. Bu da sonuçta Amerika’dan (en azından) daha otonom olmamız anlamına gelecek. Bağımlılığımız daha azalacak, onlara karşı olan “caydırıcılığımız” daha artacak.
Bana öyle geliyor ki Türkiye ile çatışmak değil uzlaşmak Amerika’nın çıkarına. Çatışmakla, iki ülke arasındaki güven bunalımı derinleştirmekle elde edebileceği çok fazla şey yok. Türkiye’yi kaybederlerse Türkiye de kaybeder ama kendileri de bu kayıptan zarar görür. İncirlik üssü kapanır, herhangi bir kriz sırasında Boğazları geçmek, savaş gemileriyle Karadeniz’de bayrak göstermek Montreux Sözleşmesi’nin 21’inci maddesinin aktif hale getirilmesiyle imkansızlaşır.
***
Türkiye çok zorlanırsa ABD’yi İran, Suriye, Irak ve genel anlamıyla Ortadoğu’da da zorlar. Hepsinden önemlisi Washington’un öngörüsüzlüğü yüzünden kazanan taraf Rusya olur. Türkiye Çin-Rusya aksına kayar ve şimdiden kestirilmesi mümkün olmayan başka bölgesel güçler için emsal oluşturur. Avrupa’nın bile dengeleri sarsılabilir, NATO ciddi bir krize sürüklenebilir.
Amerika içinde yaşadığı tüm sorunlara, Türkiye’ye karşı duyduğu soğukluğa rağmen “devlet olarak” rasyonel davranacak, kendi çıkarlarını korumak için büyük olasılıkla gerilimi atlatmaya çalışacak, doğabilecek zararlardan kendini korumak amacıyla itidalli davranacaktır.
Gelen ilk reaksiyonlar da olumlu yönde. “Cezalandıralım” diyenler tabii ki var ama Pentagondaki basın açıklamasının iptali, gazetelerdeki haber-yorumların tonu refleksin yerini akla bırakacağına işaret ediyor. Yeni Büyükelçi’nin Ankara’ya gelmesi, Trump’ın Osaka’da Erdoğan’a hak vermesi de öyle…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024
15.12.2024
27.11.2024
6.11.2024
20.10.2024