Murat BELGE
Geçen Pazartesi, Türkiye’de “demokrasi paketi” açıklanırken ben de Roma’dan “yurda dönüş” süreci içindeydim. Akşam evde “paket tartışmaları”na “mülâki” oldum.
Bu memlekette bir kesim var, AKP iktidarını kötülemekten başka bir şey yapamıyor. “Muhalefet” burada hep böyle anlaşılmıştır ama bunun bu kadar aşırısı AKP dönemine özgü. O kesime göre bu paket “yararsız, yetersiz” falan filan değil, düpedüz zararlı. Bir de, paketi öve öve nereye koyacağını bilemeyen kesim var. Dediğim gibi, pazartesi döndüm, bugün cuma, döndüğüm ülkenin giderkenki ülkeden daha demokratik olduğunu hissettiren bir şeye rastlamadım.
Anayasa oylaması öncesindeki tartışmalarda “Yetmez ama evet” diye bir söz çıkmış ve kavramlaşmıştı. Bu paket için de uygun bir niteleme. Paketin kimseye zararı yok (olduğuna inanan bir kesim bulunsa da): belirli yararları var. Ama Türkiye bu paketle “demokratik” falan olmayacak. Paketin önemi demokrasi getirmesinde değil, demokrasiyi düşündürmesinde. Bir çiçekle bahar olmadığı gibi, bir paketle demokrasi de olmuyor hele, tarihini demokrasi yolarak geçirmiş bir toplumda.
Aslında hükümet de bunun farkında ve söylüyor. Bu iyi. Ama ardından bunun ne “emsalsiz” bir paket olduğunu anlatmaya başlıyor ve bu da hayal kırıklığı yaratıyor çünkü durum böyle değil.
Cuma sabahı, gazetelere, Taraf’a baktım: Amberin Zaman, Cengiz Aktar paketi dengeli bir biçimde eleştirmişler. Cengiz Aktar, “demokratikleşmekten ziyade eziyetten kurtulmak” diye bir tesbitte bulunmuş ki, bana da çok doğru göründü.
“Türk milliyetçiliği” son derece abartılı ve bağırtılı söylemlerle biçimlenmiş bir milliyetçiliktir. Bunun nedeni, içinde oluştuğu koşulların ağırlığıdır ve dolayısıyla anlaşılır bir yanı vardır. Ama bunca yıl sonra bu bağırtkanlığı sürdürmenin anlamı kalmamıştır. Ne var ki bu, ille de sürdürmekten yana olan kesimleri o bağırtkanlıktan vazgeçmeye ikna edemiyor. İşte MHP... İşte “Andımızdan niye rahatsız oluyorlar” diye sorabilen Kılıçdaroğlu...
Ve gene bugünkü yazısında Cafer Solgun çocukluğunda ve okul hayatında “Andımız”la serüvenini anlatıyor. Bunlar duymadığımız, bilmediğimiz şeyler değil; gene de korkunç! O zaman, Cengiz’in biraz da dalga geçerek söylediği “demokratikleşmekten ziyade eziyetten kurtulmak” sözüne dalga geçmeden bakmak gerekiyor. Bu “eziyet”ten kurtulmak da az şey değil. “Simgesel” diyorlar. Öyle. Ama simgeler çok önemli. Buraya kadar hep simgelerle geldik ve çevremizde hâlâ yığın yığın benzer simge var. Ayrıca, “simgemi isterim” diye tepinenler var.
Demokrasinin paketle veya denkle, çuvalla, akşamdan sabaha gerçekleşmeyeceğini biliyorum. Ayrıca biliyorum ki burada yetmiş küsur milyon insandan oluşmuş bir toplum içinde yaşıyoruz ve yaşayacağız ve bunlardan bir kısmı “yokmuş” gibi davranamayız. Cumhuriyet tarihinin bundan önceki evrelerinde bu davranış biçimi egemen olduğu için bugün böyle anlamsız yapılanmalarla, koşullanmalarla cebelleşmek zorunda kalıyoruz. Aynı yanlışları farklı ideolojiler adına tekrarlamanın anlamı da, yararı da yok.
Hükümet, “Bugün bu kadarını yapabildik” diyorsa, elbette bu da tartışılır, “Bu sınırlar genişletilebilirdi” denir. Ama temelde evrimsel bir süreç başlatarak demokrasiye ulaşmak gibi bir tasarımımız, planımız, stratejimiz olduğunu bilmek koşuluyla. Bu toplumun demokrasiden, uluslararası demokratik ilke ve değerlerinden yana olan kesimlerini kastediyorum.
Ama “ temel”de böyle bir “konsensus” olduğuna dair bir ipucu yok elimizde. Böyle bir “ipucu”nu somutlaştıracak bir “diyalog” ortamı da yok. “ Ben bilirim. Ben yaparım. Benim yaptığım herkesin hayrınadır...” Böyle özetlenecek bir tavır, bir üslûpla karşı karşıyayız. Oysa zaten bu anlayış kendisi, “demokrasi” dediğimiz yöntemin ruhuna ve onun çevresinde oluşacak kültüre aykırı. Bilinmedik bir şey değil, adı da konmuş: “patriyarkalizm (ataerkillik)”.
Peki, “patriyarkal demokrasi” diye bir rejimden, ciddiyetle, söz edebilir miyiz? İşiten, şaka yaptığımızı sanmaz mı?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025