Murat BELGE
Cemaat hep “elitist”ti “entelektüel elitizm” diyelim. Hemen hemen bütün etkinliklerinde “eğitim” denen işle bir bağlantısı, bir ilişiği olan bir topluluk... Kendine koyduğu hedef, şimdi “paralel devlet” adıyla anılır olan örgütlenme biçimi de buna uygundu. Girdiği kurumda gösterdiği başarıyla “vazgeçilmez” olacak bireyler...
AKP’nin ise bu şekilde yetişmiş kadroları yoktu ya da önemli bir nicelik oluşturacak kadar kalabalık değillerdi.
“Kadrolaşma” terimiyle anlatılan iş Türkiye’de yabancısı olduğumuz bir etkinlik biçimi değildir. Devlet bütün toplumu “tek-tip”leştirmeye karar vermişse, o “tip”e uymayanları iktidarın yanına yaklaştırmıyorsa, insanların bu eylem biçimine rağbet etmesi kaçınılmaz. Kadrolaşmakta en başarısız sanırım “sol” oldu (“CHP” demiyorum, “sol”). Çünkü geri kalan herkes solun bu yolta girişimini anında duyurmaya hazırdı.
En başarılısı da, sanırım, Gülen hareketidir. O zaten bütün potansiyelini buraya “konsantre” ediyordu.
Ama, örneğin MHP, “kadrolaşma” dediğimiz bu etkinliğin dışında mı? Tabii ki değil. Onların da, bazı noktalarda özellikle güçlenen kadrolaşmaları hep olmuştur.
AKP’ye baktığımızda, orada bir de “uzayan iktidar” fenomeninin yarattığı özel durum sözkonusu. 2002’de Erbakan’ın gelenekçi çizgisinin de ağırlığından sıyrılan AKP’nin çevresinde, azminin, enerjisinin yanısıra yeni fikirleri de olan insanlar bulunduğunu tahmin ediyorum. Ancak iktidar uzayınca, böyle durumlarda hep olan şey oldu: toplumu değiştirmek ve düzeltmekten çok kendi durumunu değiştirmek ve düzeltmek isteyen yeni kadrolar, öncekilerin yerini almaya başladı. Bu süreç, doğal olarak, çevreye kolay uyarlanmasını bilen bireyler için daha fazla imkân veren bir süreçti.
Aynı zamanda, “lider kültü”nü besleyen bir süreçtir bu, her yerde, her zaman. Çünkü böyle kadroların nereye, ne ölçüde çıkartma yapabileceği, son kertede tepeden belirlenen bir şeydir. Tepeyle ilişkileri düzgün götürmeyi gerektirir. Çıkarma yapanlar, dolayısıyla, kendi tabanlarının temsilcisi olarak değil, tavanlarının teveccühü sonucu, buldukları yere gelmişlerdir ve buna uygun davranışı, yani “körü körüne liderci” olmayı hemen benimserler.
Başlangıçta AKP ile Cemaat arasında kurulabilmiş olan uyum ve işbirliği şimdi bozuldu. Hem de çok kötü bozuldu. Hükümet, başta Başbakan, harıl harıl Cemaatçi ayıklamaya girişti. Sayılar yüksek. Böylece tasfiyeye uğrayanların yerine kimler gelecek?
Hemen akla gelecek bir cevap, MHP’liler. Nitekim bu oluyor. Aslında çok yeni bir durum da değil. Bu toplumun bu gibi “sağ” oluşumlarında tabana doğru indikçe insanlar arasında kesişen tavırlar, paylaşılan görüşler, her türlü ortaklık, çoğalır. Zaten AKP’nin MHP karşısında uzun vadeli politikası da böyle bir şey olmalı: o tabanı orta ve uzun vadede kendi içinde eritmek. Başbakan, şimdiye kadar, ortalama MHP taraftarını mutlu edecek çok şey söyledi ve yaptı.
Ancak, Cemaat kavgası başlar başlamaz, bir de “Ergenekon muhabbeti”nin doğduğunu gözlemledik. Meğer o davalarda birçok masum insanı mağdur edenler de Cemaat takımıymış. AKP’li biri, “darbeci varsa beş on kişiyi geçmez,” demeyi de ihmal etmedi. Bu tavır, AKP’nin “devletin geleneksel sahipleri” ile barışmaya hazırlandığı izlenimi veriyor.
Böylece Başbakan ve çevresi, “bu memlekette iktidar olma”nın bütün gereklerini yerine getirmeye başladı.
Ama burada tuhaf bir durum, bir çelişki var. Bir partinin “iktidara ısınma”sı, o toplumun alışılmış “legalite/ meşruluk” anlayışına uyum sağlamak anlamına gelmedi. AKP ise bunu ortalığı ile kaka, varolan kuralları zorlayarak, teamüllerde yeri olmayan uygulamalarla yapıyor.
Çünkü bu süreç birtakım serinkanlı kararların sonucu değil. Sıkışma duygusunun, telâşın, öfkenin egemen olduğu bir süreç. Dayanaksız sözlerin ve sert, ihtilâçlı jestlerin egemen olduğu bir ortam. “Kriz yönetimi” adına tam bir perişanlık.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025