Murat BELGE
Dünkü yazımda “deyimler” üstüne de bir şeyler söylemiştim. “Çankaya’ya çıktı” deyince, gözümüzün önüne, dolmuşa binip Çankaya’ya giden bir adam gelmiyor, Cumhurbaşkanı olan bir adam geliyor, demiştim.
Somut, etkileyici ya da tekrarlanan bir olay, zekice bir ifade, bazen bir pratik deyimlerin biçimlenmesine yol açar. Deyim, içindeki kelimelerden bağımsız bir anlam kazanır. Örneğin Tayyip Erdoğan her seçim başarısından sonra (yani sık sık) balkona çıkıp “birlik ve beraberlik” üstüne konuştuğu, bütün yurttaşlarını kucakladığını anlattığı için, bu da bir deyim haline geldi: “balkon konuşması yapmak” diye bir deyimimiz var.
Biraz fantezi yapayım. Böyle deyimler hep çıkar, aradan uzunca zaman geçince, deyim kalır ama nereden çıktığı unutulur. Diyelim 22. yüzyıla geldiğimizde “balkon konuşması yapmak” deyimi hâlâ kullanılıyor olacaktır, ama nereden geldiği unutulacaktır (umarım unutulacaktır; yoksa, 22. yüzyılda da Türkiye Tayyip Erdoğan konuşuyorsa vaziyet vahim demektir).
Ama --benim fantezime göre-- o zamana kadar “balkon konuşması” deyimi bir anlam kayması geçirecektir: “inandırıcı olmayan konuşma”, “konuşanın inanmadan söylediği sözler”, “ciddiye alınmayacak belagat” gibi anlamlar edinecektir. İnsanlar birbirine, “Birader, balkon konuşması yapma,” diyeceklerdir.
Çünkü Tayyip Erdoğan’ın balkonda söylediği kendi kulağına da gitmiyor. Bu bir mizaç sorunu mudur, “politika” sorunu mudur, hem öyle, hem böyle midir, her neyse, ama Başbakan rolünde ya da Cumhurbaşkanı rolünde Tayyip Erdoğan’ın temel stratejisi değişmez biçimde bir gerilim stratejisi biçimini alıyor.
Son balkonunda elini uzattığını söyledi. Herkesi gelip uzatılan o eli tutmaya çağırdı. Balkondan inip “Ben o törene gitmem,” dedi. Bunun kavgası devam ediyor: Yargıtay Başkanı’na soruyor “Sen neyin başkanısın?” diye.
O zaman bu “el uzatma”nın anlamı ne?
“Gel, bana biat et”... Bu mu “el uzatmak”?
Cumhurbaşkanı olarak her Allah’ın günü CHP’yi, MHP’yi, daha kim varsa, hakaretamiz sözlerle kötüle, sonra da “Bakın, el uzattım, almadılar” de.
Gerçi el sıkmamak, “savaş olmadan görüşmem” demek gibi, bana çocukça gelen, anlayamadığım davranışlar da eksik değil. Meclis’te kitap atmak, bir muhalefet biçimi olamaz. Olmadığı gibi, Tayyip Erdoğan’ı taklit etmek olarak da yorumlanabilir. Sorumsuz davranışlar gösteren bir Başbakan veya Cumhurbaşkanı’na muhalefet, aynı üslûpta davranışlar sergilemek değildir.
Ancak Tayyip Erdoğan’ın çeşitli yetenekleri arasında böyle bir yeteneği de var: siyasî rakiplerini kendi seçtiği sahaya çekebiliyor.
Tayyip Erdoğan, özellikle 17 Aralık’tan bu yana, “kuralsızlık” kuralını yerleştirdi. Paralar, kutular, konuşmalar, bir yığın ciddi kanıt ortada. Sen, bunların işaret ettiği yöne giden her şeyi kapatıyorsun, işaret edenin yakasına yapışıyorsun. Önce Başbakan, ardından da Cumhurbaşkanı olarak bunu yapıyorsun. “Üste çıkmak” diye de bir deyim vardır; onun ima ettiği her şeyi yapıyorsun. Sonra da muhalefetin “saygılı” davranmasını talep ediyorsun. Bu da olacak bir şey değil.
Peki, ne olacak? Olacak şey değil ama oluyor. Her gün bir yenisi ekleniyor. Sorarlarmış, “Sen neyin başkanısın?” diye. Yani adam orada “Cumhurbaşkanı o adamı sevmiyor. O halde o gelmesin, konuşmasın,” diyecek, demeli. O zaman “Neyin başkanısın?” diye kimse sormayacak, başkanlığını hak etmiş olacaksın. Ama ezkaza Tayyip Erdoğan’ın onaylamadığı bir şey yap, bir söz söyle...
Ey Yargıtay başkanı, koskoca Cumhurbaşkanı sana ta balkondan elini uzatmış! Sıksana o eli!
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025