Murat BELGE
Büyük Efendi (Grand Seigneur) Amerika’yı bu sefer gerektiği şekilde yeniden keşfederek dünyaya yeni bir cevher --ya da mücevher-- saçmış oldu. Böylece, bir süreden beri hakkında biriken şüphelere nokta koydu. Erdoğan’ın ve partisinin önceki, oldukça parlak performansı da hatırlarda olduğu için, benimsediği bu yeni tavrını, yeni dilini nasıl değerlendirmek gerektiği konusu şaşkınlık yaratıyordu. Bu “Amerika” konusuyla artık “öyle mi, böyle mi?” ikirciklerine son verildi. Tayyip Erdoğan, dünyada, “İdi Amin tipi” siyaset adamları kategorisine girdi --kendi güvenli ve kararlı adımlarıyla.
Ama, tabii, Türkiye’de durum --en azından şimdilik-- tam da böyle değil.
Bu konuyla ilgili yazdığım ilk yazıda --salı günü çıkan-- Büyük Efendi’nin kendisine karşı çıkanlara “Vay sen Müslümanlar’ın Amerika’yı keşfetmiş olmasını istemiyor musun? O halde sen Müslüman değilsin! O halde sen vatan hainisin!” diye saldıracağını yazmıştım. Yazının yayımlandığı gün bunu yaptı zaten. Ayrıca, “çevresinde bu işleri yapmak üzere alesta küçük bir ordu var” diye eklemiştim. Bu “ordu” da harekete geçti. “Ecdad” edebiyatı... Fatih’in gemilerini karadan yürüttüğüne de inanmazmışız...
Gemi hikâyesini, o sıra kentte bulunan, “görgü tanığı” tarihçi Phrantzes’den okuruz. Doğruluğu kesindir. Ancak, Büyük Efendi bir yerlerde bunu okuyup Beyoğlu sırtlarından Titanic’in ya da bir benzerinin çekildiğini düşünüyorsa, gene yanılıyor. Bunlar yirmi metreyi pek bulmayan çektirilerdi.
Büyük Efendi ve arkasında ona refakat eden koro --hiç değilse bir kısmı-- bu Amerika hikâyesine inanıyor da. Tanıdığım, siyasî İslâm idealine bağlı kişilerden “Pirî Reis haritası” hikâyesini ve benzerlerini dinlemiştim. Bir süre önce de bir “Meluncan” hikâyesi çıkmıştı.
Büyük Efendi’nin “Müslüman keşifleri” için verdiği tarihlerden çok daha önce, İzlandalı Vikingler Amerika kıtasına ayak basmışlardı. Önce Grönland’a, sonra, muhtemelen bugünkü Kanada’ya varmışlardı. Bu öylesine bir olgudur ve İzlanda Cumhurbaşkanı “Biz Kolomb’dan önce...” falan diye nutuk atmaz. Adını şimdi hatırlamadığım bir tarihçi arkası gelmeyen bu keşif için çok hoş bir açıklamada bulunmuştu: “O tarihlerde Avrupa’nın henüz Amerika’ya ihtiyacı yoktu” demişti.
Tarihe geçmiş kâşiflerden Henry Hudson, gene Kanada’da, sonra kendi adı verilen Hudson Körfezi’ni keşfetti. O sırada bu denizde birçok Avrupalı balıkçı teknesi bulunduğu söylenir. Balıkçı, “kâşif”in tersine, bulduğu yeri saklayan adamdır, çünkü orada bulduğu balıktan başkalarının haberdar olmasını istemez. Dolayısıyla, Kolomb’dan önce bazı Portekizli ya da İskandinavyalı balıkçıların morina ya da ringa peşinde Amerika’ya kadar gittiklerini pekâlâ düşünebiliriz.
Ama buna tarihî anlamda “keşfetmek” denmez. “Keşfetme”, ardında başka türlü bir örgütlenme bulunduğu zaman “keşfetme” olur. Bunları ayrıca yazacağım.
“İnanmak”tan söz ettim... Tarihin şu aşamasında birileri böyle iddialara nasıl, neden inanır? Bunun bir temel açıklaması var: İnanmak istediği için inanır. Zihin yapısı böyle şeylere inanacağı biçimde oluşmuştur.
Bu “biçim”i yaratan şey “kompleks”tir. Türkiye’de veya başka (ama öncelikle Müslüman) toplumlarda bu kompleksi hep görüyoruz. “Öncelikle Müslüman”, çünkü burada hem “din” gibi önemli bir etken var, hem de İslâmiyet’in bir zamanlar büyük bir medeniyet ve egemenlik kurmuş olmasının anısı --ve bugünkü, hiç de parlak olmayan durumun bilinci.
Yani, kısacası, Amerika’yı da Müslümanlar keşfetmiş olabilirdi --belki de onlar keşfetti! Niye olmasın?
Peki, onlar keşfetti de, niye tarihe böyle geçmedi?
Sözkonusu zihin yapısı bunun da açıklamasını üretmeye ve hemen kabul etmeye hazır: emperyalist (ve Hıristiyan) Batı’nın komplosu!
Bu kompleksten yola çıkıp, “Yok öyle şey” diyenlere de, “Siz Batı karşısında aşağılık kompleksine kapılmış kişilersiniz!” diye saldırabilecek bir güruh.
Söylenecek daha çok şey var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025