Murat BELGE
Rudyard Kipling (1865-1936) Bombay'da doğmuş bir İngiliz yazarı. Doğum yerinin işaret ettiği gibi Hindistan'la sıkı fıkı ilişkileri var. 1907 yılında Nobel Edebiyat Ödülü ona verilmiş. Nobel Ödülleri 1901'de kurulduğuna göre Nobel tarihinin yedinci ödülünü ona vermişler. Bu edebiyat ödüllerinin her zaman gereken kişiye gitmediği çok sık konuşulan bir konudur. Demek o zamandan başlamış, "Şimdi bu da nereden çıktı?" dedirten ödüller. Hoş, ilk ödül verilen Sully Prudhomme'dan Kipling'e gelinceye kadar ödüllendirilenler de, o yıllarda dünyada edebiyat yapanların en iyileri değil ya, sanat bu, öyle kesin ölçülere gelmez. Atletizm falan olur, kim birinci, kim ikinci, belirlemesi kolay. "Sanat" denince, bana sorarsanız zaten "yarış" yanlış. Ne yapayım, dünya hali bu. İlle bir "en..." bulunacak, falan...
Ben Kipling'le çocuk denecek yaşta tanıştım, çünkü onun çocuk kitabını okudum: Kurt Çocuk Moughi diye çevrilmişti Türkçe'ye (Doğan Kardeş olmalı). Doğrusu bütün o kaplanlar, filler, panterler vb. pek hoşuma gitmişti. Bu cangıl âleminin ola ki başında Büyük Britanya bulunan bir dünya düzeni anlamına gelip gelmediği gibi sorular tabii aklımın kıyısından geçmedi.
Böylece küçük yaşta Kipling'le tanıştım, ama, hani mahallede bir amca vardır. "Cevdet Amca" diyelim. Tanırsın, yanağını sever, derken bir gün mahalle bakkalından sana bir gazoz ısmarlar, filan. Tabii seversin sen de onu. Sonra yıllar geçer, büyürsün, bir gün öğrenirsin ki Cevdet Amca meğer ıslah olmaz bir dolandırıcıymış.
Şimdi, Rudyard Kipling "dolandırıcı" değildi. Bir emperyalizm savuncusuydu. Britanya devletine her şeyiyle bağlıydı. Onun haklılığına ve hikmetine inanmıştı. Bu inançları yazdığı şeylerin çoğuna da yansımıştı.
Bunu, daha ileri yaşta Gunga Din'den haberim olunca anladım. Ben okudum mu Gunga Din'i, yoksa ne olduğunu mu okudum, şimdi hatırlamıyorum; muhtemelen ikincisi.
Hindistan ilişkileri dedim ya, Hindistan'dayız. Britanya yönetimi (Raj) Britanya ordusu filan, her şey olması gerektiği gibi. Ama bir de bakıyoruz, bazı hain Hintliler, Britanya'ya karşı bir ayaklanma planı yapıyorlar. Masum Britanyalıların bu hain planlardan hiç haberi yok. Hep öyledir ya, entrikacı kötüler saf iyileri oyuna getirir, kandırırlar. İşte aynı bu şekilde "bizimkiler" gafil avlanacakken beklenmedik bir şey olur.
Bu "şey", Gunga Din adında Hintli bir çocuktur. Gunga Din ordusunda sakalık yapar. İngilizlerin türlü aşağılamasına uğradığı gibi bizzat yaratıcısı Kipling de ondan ve fasilesinden "karasuratlar" diye söz eder. Buna rağmen Kipling karasurat Gunga Din'i sevmeye karar vermiştir. Bir İngiliz centilmeni bir Hintli sakayı neden sevsin? Tek bir neden olabilir: Karasurat'ın Britanya çıkarlarına hizmet etmesi. Bu olur mu? Olur. Britanya tam hain Hintlilerin tuzağına düşmek üzereyken Gunga Din durumu haber verir. Uyarıyı alan İngilizler savunmaya geçer ve Hintlileri duman ederler. Bu arada Gunga Din de ölür. Bunun için gam yemeye gerek yok. Bir kere zaten ne olsa Hintli. İkincisi, herhangi bir Hintli için olabilecek en şerefli konumda ölmüş: Yani, Britanya ordusuna hizmet ederken.
Rudyard Kipling bunu koşukla yazmıştı. Koşuktan filme azdır ama Gunga Din'in filmini çektiler. Hem de oyuncular arasında Cary Grant ve Douglas Fairbanks vardı.
Kipling bu koşuklu anlatısını yanılmıyorsam 19. yüzyılın son birkaç yılı içinde yazdı ve yayımlandı. O zaman Britanya'da çok beğenildi ve çok tutuldu. Hâlâ da çok beğeneni var. Bunların arasında, "Bak, Hintli çocuğun kahramanlığını ne güzel anlatmış" diyenler de çıkabilir.
Yaklaşık elli yıl sonra Hindistan Britanya'dan bağımsızlığını ele geçirdi. Bu süre içinde ola ki gerçek hayattan Gunga Din benzerleri çıkmıştır. Ama Hindistan'ın geleceğini Gunga Din veya benzerleri belirlemedi.
Nereden eski Gunga Din? Çok belli, değil mi? Son zamanlarda birtakım "Kürt" konulu diziler peyda oldu. Bunlar bu ülkede yaşayan her Kürt yurttaşımıza, her düzeyden, "Gunga Din ol" diye bağırıyorlar. Kendileri Gunga Din adını duymamış olsa da. O dizilerde gördüğüm içerik, tarih boyunca, yapmak üzere yola çıktığı şeyin tersinin olmasına hizmet etmiştir. AKP estetiğinin film alanında kendini ortaya koymakta olan bu örnekleri de bu ezeli kurala uyuyor.
Yazarlar
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025