Murat BELGE
Bugün (pazara yayımlanmak üzere) yazmayı düşündüğüm konu, bir rastlantı, Halil Berktay’ın bugün (cumartesi) çıkan yazısına tastamam denk düştü. Bunu benim ilk yazışım değil, birden fazla kere de işlemiştim. Bunu hatırlıyorum ama nerede, ne zaman, unutmuşum. Ama tartışmanın bu aşamasında, tekrar da olsa, bu konuya girmek gerekiyor.
“İlelebet mi” diye sormuş ya, Halil Berktay. Sorunsal işte o sorunsal. Buna “evet” diye cevap veriyorsanız, bu size “Marksist” unvanını bir kokart gibi takıp taşıma hakkını verebilir; ama gerçeklikle ilişkinizi kesmeniz koşuluyla. “Marksizm’iniz”in böyle bir Marksizm olmasını istiyorsanız, o da sizin bileceğiniz bir şey.
Yanılmıyorsam yetmişlerdeydi. Bir gün telefonla konuşmaktan öte bir kişisel ilişkim olmayan, ama yazılarını izleyip pek beğendiğim Gareth Stedman Jones dönemin parlak Marksist teori dergisi New Left Review’da bir makale yayımladı. “Geçmiş gün” derler ya... Bunlar hep flu belleğimde. Arayıp bulmam da çok vakit alır.
Konu “içsel” ve “dışsal” rektifikasyon’du. Bunu “düzeltme”, “ıslah”, “onarım” olarak alabilirsiniz. Jones, tabii, “revizyon” da diyebilirdi. Ama öyle dese bunun nasıl karşılanacağını tahmin edebilirsiniz. Onun yol açacağı salvodan kaçınmak için böyle “az müstamel” bir kavram bulmak gerekiyordu.
Marksizm içinde “revizyon” kavramının serencamı, nasıl bir dogmatizm kalesi kurduğumuzu anlatmaya kendi başına yetecek bir örnektir.
Teorimizde günün gerçekliğine uymayan şeyler görmeye başladık. Nasıl? Hayatın akışı olguların biçimlenmelerini mi değiştirdi? Olabilir, son derece normal. Yoksa, o şeyler zamanında yeterince iyi düşünülmemiş, iyi formüllenmemişti, ama biz şimdi bunun yeni farkına varıyoruz. Böyle mi? Evet, bu da olabilir. Ya o gün, bugün arasında bazı fenomenleri açıklayan yeni teoriler oluştu, onlar mı zorluyor bizi, verilerimizi yeniden değerlendirmeye? Bu da mümkün. Daha başka, şimdi aklıma gelmeyen şeyler de mümkün. Ayrıca, bunların teker teker, çifter çifter, hep beraber olması da mümkün.
Şimdi, biz bu “rektifikasyon”u hangi yöntemle yapacağız. Kendi teorimizin “içsel” saydığımız araçlarıyla mı, dışımızdaki düşünce oluşumlarının biçimlendirdiği teorik araçlarla mı?
Bir örnek: Descartes en önemli kitabına Discours adını vermişti. Bu kavramı kullandık durduk. Ama Foucault aynı kavrama bambaşka anlamlar kattı. Onun kattığı o şeyleri biz de teorimize katacak mıyız, yoksa adam Marksist olmadığı için onlara yüz vermemek mi gerekiyor? Biraz değiştirerek sorayım. Foucault’nun katkısına şimdilik “ABCD” diyelim. Bunun doğru olduğuna aklım yatıyorsa, ben de bunu “söylem”ime alıp “ABCD’nin de gösterdiği gibi...” türünden cümleler kurabilir miyim? Yoksa, böyle bir şey yapmadan önce “klasikler”e dalıp Kutsal Aile’nin bir cümlesinde A’yı, Mülkiyetin Kökeni’nde B’yi,Ampirio-kritisizm’de C’yi ve Leninizm’in İlkeleri’nde D’yi andıran bir şeyler bulup, bunların Marksizm’de “zaten mündemiç” olduğuna önce kendimi ikna edip ondan sonra mı “ABCD’nin gösterdiği gibi...” cümlesine başlamalıyım?
Bu ikincisi aslında mümkün değildir. Ama biz Marksistler elbirliği, ağızbirliğiyle bunu yapmaya çalıştık. Bunu kural haline getirdik. TC’nin memurlarının her sabah jimnastik yapmalarını zorunlu kılan yasa gibi bir şey. Hâlâ orada, ama gerçekte uygulanamıyor.
Bunu “kutsal haline getirme”nin birçok sonucu var. Ben bir tanesini vurgulayayım: insana güvenmemek. Bir tarihte Marx adında biri çıkmış, Kemalistler’in Atatürk’ü gibi, söylenmesi gereken her şeyi söylemiş. Başka bir şey söylemeye gerek bırakmamış. Söylemeye yeltenenler oluyorsa, önce, onların sözünü “hakikî mürşit”in mikroskopuyla inceleme altına alacağız –kendi aklımızla da değil.
Böyle bir kafadan kime ne hayır gelir? (Arkası var.)
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025