Murat BELGE
AKP’nin bu seçim öncesinde pek enerjik bir görünüm sergilemediğini birçok gözlemci söylüyor. Yakında izleyemediğim için öyle ya da böyle diyemeyeceğim. Ancak Tayyip Erdoğan’ın Saraybosna çıkarması ilginç göründü.
Erdoğan burada daha önce söylemediği bir şey söylemiş değil. Belki biraz daha “konsantre”! Hedef gene Batı; söylediği sözler gene ağır. “Terör örgütleri ve işbirlikçilerine Osmanlı tokadı patlatmaya var mısınız?” diye soruyor. “Varız” sesleri karşısında, “Bu ses Avrupa’nın her yerinden duyulsun” diyor ve ekliyor: “Saraybosna’dan yükselen bu ses, 24 Haziran’daki zaferimizin müjdecisidir.”
Trump’ın İsrail’le, Netanyahu ile kol kola yarattığı nefretlik durum Erdoğan’a da destek sağlamış gibi. İktidar çevreleri, Kudüs sorununu bir “iç sorun”a çevirerek seçmene verdikleri mesajda İslami bir yoğunluk yaratıyorlar: “İç sorun” ve “dış sorun”; yani, işin içinde “İslam Dünyası”na öncülük gibi bir önemli öge de var. Erdoğan’ın Saraybosna mitingi haberinin yanı sıra, bir profesörden, “İslam dünyasının geleceği için oy kullanacağız” çağrısı d var. Söz konusu İslam Dünyası’nda Türkiye’nin bu gayretkeşliğinden hiç hazzetmeyenlerin sayısı pek de az değil ama bu durum AKP’nin ve resilerinin hızını kesmiyor.
İslam Dünyası’nın öncüsü Türkiye buna ek olarak ya da bunun bir parçası olarak Avrupa’da da “Türk’ün gücü”nü göstermeli. “Bir yıl önce Ora Asya’dan gelip Anadolu’yu kendilerine yurt edinen atalarımız burada kalmamış… Bir ayaklarını Anadolu’ya sabitleyip, öteki ayaklarıyla geniş bir coğrafyaya yayılmışlar” - bu “pergel” hareketini aktaran gazete “yaylamışlar” diye bilinmeyen bir “fiil” kullanmış, ama bu herhalde “yayılmış” olacak. Yalnız, bu uzattıkları ikinci ayağın değdiği yerde durup yerleşen altı milyon kadar kardeşimize artık “gurbetçi” değil, “Avrupalı” diyormuşuz. Erdoğan onlara siyasete girmelerini salık veriyor.. “O parlamentolarda ülkemize hainlik edenler değil sizler yer almalısınız” diyor. Bu “hainlik edenler”in kimler olduğunu sanırım tahmin edebiliyoruz. Bunlar, aslında Türkiye’ye “hainlik” filan etmiyor, sadece Erdoğan’ın Türkiye’yi demokrasiden adım adım uzaklaştırdığını söylüyorlar. Tabii Erdoğan’ın hukukunda kendisine biat etmeyen ülkesine ihanet ediyor. Bunu yeniden vurgulamadan duramıyor.
Zaten Ankara’da veya Saraybosna’da, Erdoğan bu söyleminden, mantığından sapmıyor. Temel tez: Dünya düşmanlarla dolu ve bunların Türkiye içinde yandaşları var. Müslüman olmayanlar arasında Türkiye’ye dost duygularla yaklaşan birini bulmak imkansız ama Müslüman olduğunu söyleyenlerin de hepsine güven olmaz. (Baksanıza, BAE bakanı ne demiş!) Dolayısıyla Erdoğan’ın bataryaları da sürekli iş üstünde. Susmak, durmak yok; durursak düşeriz.
Saraybosna’da Erdoğan’ın öncelikle Avrupalılara haddini bildiriyor. Bu “anlı şanlı ülkeler” demokrasi dersinde sınıfta kalmışlar. Erdoğan Türkiyesi gibi geçememişler! Bize karşı terörü örgütleyen de, biliyoruz, gene onlar. Ancak Erdoğan’ın “Türkiye’ye kaos için kurulan şer ittifakına karşı” bu uyarısı ve “işbirlikçilerine Osmanlı tokadı” Amerika’ya, Fransa’ya, Almanya’ya vb. olmaktan çok Türkiye’ye verilen bir mesaj. Türkiye’nin yaygın olduğunu hep bildiğimiz “zenofobi”sine ve yapay yollarla diri tutulan imparatorluk rüyalarına yapılan bir yatırım. Erdoğan gene “tek-parti” CHP’si döneminde “milletimizin tarihiyle bağları”naun kopartılmaya çalışılmasından dem vurmayı da ihmal etmiyor.
Tayyip Erdoğan, Gezi protestosuyla karşılaşıncaya kadar Türkiye’nin “ikinci kurtuluş savaşımı” içinde olduğunu bilmiyorduk. Herhalde kendisi de bilmiyordu ki sözünü etmiyordu. Bilse, böyle korkunç bir durum sır olarak saklanır mı? Bu “kurtuluş savaşı” dış dünyaya, emperyalizme, Batı’ya vb. karşı verilmekte şimdi. Ama hep o “içimizdeki uzantılar” da var ya… Tarihimizle bağlarımızı koparmaya çalışan o “tek-parti” rejimi de, başından sonuna, bu güçlerin içerideki maşasıydı. Şimdi AKP ve Erdoğan “Milletimizi yeniden geçmişiyle, kültürüyle buluşturdu.” İşte “kurtuluş savaşı”tın önemli bir kısmı da bu “rejim”e karşı veriliyor.
Bu arada bir de “suikast” konusu çıktı. Bunun ciddiyet derecesini anlamak zor, ama şu haliyle onun da Erdoğan’ın seçim yatırımına ancak faydası olur. Ülkedeki ciddi muhalefet, barışmak’la başlayıp barışmak’la bitiriyor sözünü. VE zaten şu gelinen noktada barışçıl olmanın ciddiyeti muhalefetin bu biçimini ciddi kılıyor. Suikast gibi, dünya tarihinde tek bir sorun çözmemiş ama yığınla yeni sorun yaratmış davranışların hiçbir yeri yok bugünün ortamında. Ama Erdoğan’ın ısrarla gerçekliğin böyle eylemlerden oluştuğu bir dünyanın dilini konuşuyor, Avrupa ülkelerinin terbiyesiz’liğinden, işbirlikçilere Osmanlı tokadından, hainlerden söz ediyor.
Bosna konuşması bu zihniyetin devam edeceğini, yedi düvele karşı açılmış savaşın ve “öncülük”, “önderlik” edebiyatının süreceğini gösteriyor.
Bakalım, Türkiye’de çoğunluk “İslam Dünyası’nda (böyle bir) öncülük” rolünü oynamaya hevesli mi. Seçim, seçime girenlerin sınavı elbet, ama önelik Türkiye toplumunun sınavı.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025