Murat BELGE
Rejim “tek-partili”yken MİT’in işleri kolaydı; “çok-partili” olunca güçleşti. Ama, asıl, 1960 darbesinden sonra güçleşti. Darbeyle gidenler yeni parti kurup iktidara gelmişti; birinci darbeye doyamamış olanlar bir yenisine zemin hazırlamaya çalışıyordu; üstüne üstlük, “sosyalizm” diye bir şey çıkmış, bu kargaşalıkta herkesin çekiştirdiği bir yeni araç haline gelmişti. Bunlar böyle olunca, MİT de, eskisi gibi “bir tane MİT” olmaktan çıktı. Çünkü iktidara gelen kendi MİT’ini kuruyordu. MİT tabii ağırlıkla Kemalist bir örgüttü, ama içinde, örneğin, Cevdet Sunay’a bağlı bir MİT, onun yanında, Faruk Gürler’e bağlı bir MİT, derken AP’yi veya CHP’yi tutan MİT’ler... Böyle gidiyordu.
Ülkede sürüp giden çatışma, çaresiz biçimde, bu örgütün içine yansımıştı, olduğu gibi. İşte, “çok-partili” dedikleri o saçma rejimin açmazı. “Memleket” dedin mi, bir yanda “devlet” olur, bir yanda “reaya” –adına isterseniz “vatandaş”, “yurttaş” da diyebilirsiniz. Fikir tektir, uygulayacak örgüt tektir. “Demokratik tartışma” vardır tabii: “Bu yasağı salı günü mü getirelim, çarşamba günü mü?” “Ata’nın büstünü sağdaki kapıdan mı içeri alalım soldaki kapıdan mı?” Bunları istediğiniz gibi tartışırsınız, serbestiyet vardır.
Ama “çok-parti” deyince her şey birbirine girer. MİT’in içinde bile “birlik, beraberlik” kalmaz.
Bu ülkede siyaset hep kahredici, hep çok sert olmuştur. Ama araya darbe, idam, böyle şeyler girince vahşet artmıştır. Herkes, kendi bastığı yeri sağlama alma çabasındadır. MİT gibi güçlü bir örgüt varsa, ona egemen olmak için herkes birbirini parçalayacaktır.
Yetmişlerde İçişleri Bakanlığı yapmış bir tanıdığım anlatıyordu: “Falan yerde bir MİT bürosu tesbit ediyorum. Ne yaptıkları belli değil. ‘Gelin bir anlatın, görüşelim’ diyorum. Ertesi gün büroyu kapatıp gidiyorlar, bir daha bulamıyorum. Bari hiç üstlerine varmayayım, daha beter oluyor, dedim.”
12 Mart’ta, “Kontrgerilla”da biz de bu durumda karşılaşmıştık. İlk hücreye konduğunda, emekli albay Eyüp olduğunu söyledikleri kişi “korkutma konuşması”nı yapmaya geldi. “Senin babandan da nefret ederim,” dedi. “Zaten bu memlekete bütün kötülükleri Menderes yapmadı mı?” Birkaç gün sonra General Memduh Ünlütürk geldi. “Babanın yazılarını okurduk. Takdir ederdik,” dedi.
Bir subay arkadaşımızı iyice hırpalamışlar işkencede, “cuntacılar” örgütlenmesini anlatsın diye. “Kendi örgütümüz değil, ayıp olur” diye dayanmış, anlatmamış. Muamelenin sonunda yeniden odasına getirmişler, gözü bağlı, işkencecilerden biri kulağına fıslamış, “İyi ettin, söylemedin,” diye.
“MİT’in Kanatları” diye bir yığın fıkra türemişti o günlerde. Ama bir yandan öyle fazla MİT lafı da geçmez olmuştu. “Resmî” ağızla konuşulunca “Kontr-Gerilla” deniyordu. Ama “serbest atış” düzenine geçince herkes gene “MİT” diyordu. Cuntacılıktan yargılananlar, bu “Kontr-Gerilla” denen şeyin MİT’ten ibaret olmadığını, MİT’in “gerici”leriyle AP’nin sokmuş olduklarının karması olduğunu söylüyorlardı. Bu işlerle asıl içli dışlı olanlar onlar olduğuna göre, biz de, “Herhalde doğrudur” diyorduk.
Bir açıdan bakınca, Faruk Gürler’le Faik Türün arasındaki fark ne, anlaması zor görünüyordu ama, onların durduğu yerden bakınca, aralarının, Sovyetler Birliği’yle Çin’in arasından iyi olmadığı anlaşılıyordu.
12 Eylül’ü izleyen dönemde, özellikle de saygıdeğer devletimizin legaliteyi rafa kaldırdığı, Tansu Çiller’in kutlu iktidar günlerinde, MİT’in adını duymaz olduk. 12 Mart’ta “Kontr-Gerilla” adının yayılması gibi, şimdi de “JİTEM” diye bir söz dolaşıyordu. Ama o zamandan beri ortalığa saçılan kırık dökük şeylerden, böyle bir örgütün sahiden kurulduğu izlenimi çıkıyor. Yani herhalde MİT’i kamufle etmek için uydurulmuş bir şey değil. TSK’nın, kendi mutlak denetiminde olmayan hiçbir şeye güven duymamasının sonucu olarak, yalnız o bünye içinden kurulmuş bir örgüt de olabilir. Ama böyleyse, bunun bir sonucu MİT’in o dönemdeki bir yığın kirli işin, hiç değilse doğrudan içinde bulunmaması oldu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları





















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025