Nabi YAĞCI-Taraf Yazıları
Dün kim ne derse desin Türkiye tarihi açısından önemli bir gündü. Evren ve Şahinkaya şahsında 12 Eylül darbecileri için hesap verme günlerinin ilkiydi. 12 Eylül, 12 Mart darbesi gibi değildi, devleti ve toplumu tepeden tırnağa gerici, otoriter yapıda militarist yeniden yapılandırmayı hedefleyen bir toplum mühendisliğiydi. Darbecilerin özellikle devleti militer bir temelde yeniden yapılandırmada hayli başarılı olduklarını kabul etmek gerekir. O kadar ki, bugün hâlâ darbecilerin çıkardığı yasalar ve en başta Anayasa yürürlükte. Bunları kökünden temizleyebileceğimize dair çok güçlü bir ışık da görülmüyor.
Türkiye darbecilerin inşa ettiği yapıyı sancılı bir süreç içinde ancak parça parça söküyor, beğenmesek de tarihin önümüze getirip koyduğu nesnel süreç bu. Bu nedenle yetersiz olsa da her parçanın sökümüne burun kıvırmadan destek vermek gerekiyor.
Kaldı ki, 12 Eylül barbarizmi gökten düşmedi, her on yılda bir askerî darbe veya müdahale yapılan bir ülkede gerçekleşti. Dolayısıyla darbeci zihniyetin devlet ve toplum içinde beslendiği damarlar var. Cumhuriyet’in kurduğu sisteme vesayet rejimi dememiz boşuna değil; vasi ile vesayet altında olan arasında yalnızca zora dayalı değil her zaman belli bir “rıza” ilişkisi vardır, öyle olmasa bunca insanı tutuklayan, yıllarca hapseden, idam eden, faili meçhullere kurban eden zalimlerle hesaplaşma 32 yıl beklemezdi.
Darbeci zihniyetleri besleyen militarist damarların ülkemizde ne denli güçlü olduğunu daha yakın zamanlarda yaşadıklarımız göstermedi mi? Sivil bir hükümete karşı yapılan 28 Şubat post-modern darbesi neyin nesiydi? Sivil bir hükümete, AK Parti hükümetine karşı ilân edilen militarist seferberlik, bu seferberliğe katılan, destek veren, organize eden medya, andıçlamalar açığa çıktığı halde askerî garnizonlarda verilen brifinglere eteklerini savura savura koşanlar, yargı mensupları, bürokratlar, YÖK üyeleri neyin nesiydi? Ortalığı bayraklarla donatanlar,Cumhuriyet, Bayrak mitinglerinde meydanları dolduranlar Merih’ten dünyamıza düşmüş uzaylılar değildi. Ergenekon-Balyoz davaları açıldığında bu davalara, kanıtlara, belgelere “fasa fiso” diyenler, “yesinler birbirlerini” diyenler 12 Eylül mağdurları değil miydiler?
Yazmıştık ama yineleyelim militarizm askerler için kullanılan bir kavramdan çok bir toplumun askerî bir zihniyete sahip olması, asker olmayanların da askercilik yapması, emir-kumanda hiyerarşisi içinde bir toplum tasavvuruna sahip olmak demektir. “Güçlü ordu güçlü Türkiye” flaması arkasında yürüyen siviller gerçekte sivil değillerdir. Önce devlet sonra toplum, birey diyenler, tarihimizle ilgili “asker-devlet” övgüsü yapanlar farkında olmasalar dahi militarist zihniyettedirler ve bu zihniyete açıktırlar.
Dolayısıyla 12 Eylül ile yüzleşme bugün ancak demokrasimizin vardığı sivillik düzeyiyle ölçüsünde olabilir. Ne var ki, demokrasi derken yalnızca hukuksal, siyasal ve kurumsal düzeyi anlamıyorum, ondan daha önemlisi 12 Eylül mağdurlarının 12 Eylül’den demokrasi adına çıkardıkları dersleri kastediyorum. Bu derslerin derinliği 12 Eylül ile bugün yüzleşebilmemizin de kapasitesini, derinliğini bize verir.
12 Eylül’ün dersleri derken hiç de derin analizlerden söz etmiyor, son derece basit insani duygulardan söz ediyorum. İzliyorum. Televizyonlarda o dönemin mağduru hareketlerin sağda ve solda bugün artık yaşlanmış kodamanlarının yorumlarını izliyorum. 12 Eylül’ün arkasında hangi güçlerin olduğu ve onların amaçları, stratejileri üstüne tarihsel, ekonomik, ideolojik derin yorumlar yapıyorlar. Sağın ve solun birbirine karşı kışkırtıldığı dahi söyleniyor ki çok doğru ama asıl söylenmesi gerekeni söyleyen pek az.
Sağıyla, soluyla, İslamcısıyla bu halkı 12 Eylülcüler aldattılar. Aldatıldık. O günlerde bunu görmek mümkün olmayabilirdi ama sonrasında artık bu aldatılmışlık belgelidir, hem de 12 Eylülcü generallerin kendi ifadeleriyle. Darbe yapabilmek, darbenin psikolojik ortamını hazırlamak, halkın darbeye desteğini alabilmek için ortalığın daha fazla kan gölüne dönerek darbe için ortamın olgunlaşmasını beklediklerini söylemediler mi? Bu amaçla yapılmış kışkırtmaları, provokasyonları sayıp dökmeye hiç gerek yok, aldatma kendi ifadeleriyle sabit. Bu durumda 12 Eylül’den çıkarılması gereken ilk ders çok açık değil midir?
Aldatılmaya “bir daha asla”...
Elbette biliyorum, darbeler için olmasa bile bu halk, bizler daha pek çok kez ve pek çok nedenle aldatılacağız; Halkın yönetimde söz sahibi olmasının, yalnızca vekilleri aracılığıyla sınırlı kaldığı bir demokrasi tipinde aldatmalar sürer. Ama öyle de olsa hiç değilse açığa çıkmış bir aldanma halini çekinmeden söyleyelim, “aldatıldık/aldandık” diyelim hiç gocunmadan. Böylece hiç değilse her aldanıştan sonra belki biraz daha akıllanma şansımız olur.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.05.2012
3.05.2012
30.04.2012
28.04.2012
26.04.2012
23.04.2012
21.04.2012
19.04.2012
16.04.2012
14.04.2012