Namık ÇINAR
O televizyonlara çıkıp da cephanelik faciası hakkında konuşan eski askerlerden biri de benim. Eline kalem alıp sıcağı sıcağına kabına sığmaz feryadı figan yazılar yazanlardan biri benim. Demek ki“içinden çıktıkları ocağa ihanet ediyorlar” diye benim için de söylüyorsun.
Yazıklar olsun sana be Recep Tayyip Erdoğan! Askerî lojistiğin Ankara’daki derebeylerinden başlayarak aşağıya doğru bütün general kademelerini daha o akşam alaşağı ederek “açığa” alacak yerde, kamyon farlarıyla yapıldığı gibi öyle uyduruktan değil, gerçeğin üzeri örtülmeden öğrensinler de kandırılmasınlar diye halkı şakır şakır aydınlatmak üzere tecrübelerimi gümbür gümbür anlattığım için, kalkıp beni aşağılamayı seçtin ya, yazıklar olsun sana.
İhanet görece bir kavramdır. Mafyanın, Kırk Haramilerin dahi her zaman için bu tür yakınmaları olmuştur. Oysa ihanet, ancak millete edilir millete. Kendi içine dönük, kapalı devre yaşayan kurumlara değil.
Eskiden darbeci vesayetçi generaller, işledikleri rezillikler yüzünden ordudaki çürümüşlükleri halkın gözü önüne bir bir serenleri hain ilân ederlerdi. Artık o “çakaralmaz” metodu sen mi ele geçirdin de, kalkıyorsun kullanmaya?
Bana bir tek darbeci generaller hain demişlerdi; bir de şimdi sen diyorsun. Bu da senin nereden nereye geldiğini kabak gibi gösteriyor.
İki yüz bini muvazzaf yedi yüz bin kişilik bu koca ordunun mühimmat depoları, fındık fıstıktan askerlik yapmak üzere âdetâ “tay-tay” yaptırılan bebeklerinki kadar “sağa dön- sola dön”den ibaret bir yanaşık düzen eğitimli o zavallı çocukların eline kalmışsa, asıl buna susmak değil midir, ihanet?
O “üç hafta”, folklor kursuna yazılsan “kolbastı” öğrenmene bile yetmez. Soğuk alsan, öksürüğün geçmez üç haftada. Sizin evde de aslında sorup öğrenebileceğin biri var; nasıl geçilirmiş ustalığa da, bomba taşımaya başlanırmış üç haftada.
Üstelik diyorsun ki, “ordudaki son gelişmelerden haberim yok”muş benim. “Kendi zamanımın bilgileri üzerinden açıklama yapıyor”muşum.
Nasıl da anlaşılıyor işi bilmediğin. O senin söylediğin, askerî kamplarda, orduevlerinde, general villalarında ve büyük karargâhların salonlarında olur. Birkaç zaman gitmez takip etmezsen, her seneki değişimi yakalayamaz kaçırırsın. Ama benim bıraktığım bölük, hâlâ bıraktığım gibi öylece duruyor kışlada. Cüceler ülkesinin Gulliver’i gibi, hâlâ aynı zihniyetin, ancak niyetine girenlerin görebileceği statükocu bağlarında debelenip duruyor boyuna.
Kaldı ki, üç haftalık erlere dünyanın en tehlikeli işini buyurmak sanki pek yerindeymiş de, askerî okullarda ve kışlalarda on yaşımdan otuz beşime kadar geçirerek edindiğim deneyimlerim, yetmezmiş benim görüş belirtmeme.
Meselâ hiç kalkıp sordun mu; Susurluk’tan yüklenen 284.550 adet el bombası hangi plân dahilinde Afyon’a nakledilmiş. Yüklemenin, intikalin, boşaltmanın, depolamanın ve güvenliğin tüm safhaları; araç-gereç, yol ve hava durumu, zamanlama, ve personel bakımından hesapları yapılmış mı?
Bombaların varılan yerde usulüne göre istiflenip depolanabilmeleri için, iki ayak bir pabuca girmeyecek şekilde, gün ışığı dahi hesaplanarak, Susurluk’tan ne vakit yola çıkıp Afyon’a varacak oldukları da dâhil; yükü karşılayacak yeterli ve yetkin personel de öngörülerek, sevkiyatlar günlere bölünerek partiler hâlinde plânlanmış mı?
Binlerce subay ve astsubayı istihdam ettikleri koca koca karargâhlarında, “irtica ile mücadele eylem plânları” yapmaktan ve insanları hangi stadyumlara sevk edip istifleyeceklerini düşünmekten başlarını alıp, yoksa bu işlere vakit bulamamışlar mı?
İşte o yüzden, bu taraklarda bezi olmayan bir ordunun bütün açıklığıyla halka anlatılması, bana göre“vatan borcu”dur.
Amacım “vurmak”mış, “yaralamak”mış. Karnım tok bu tatavalara. Türkiye halkı, eğer nitelikli ve güçlü bir ordusu olsun istiyorsa; ilkin bunun o ordu olmadığını bilecektir. Bunun için de, bu ordunun kimi darbeci ve vesayetçi kurmay ve generallerinin, son elli yıl içinde bu yapıyı çürüttüğü gerçeği, artık o halktan saklanmayacaktır.
Bir zamanlar seni ketenpereye getirmeye kalkanların ve hükümetinin altını oymaya yeltenenlerin içyüzünü ortaya koyarken, bu söyleyip yazdıklarım hoşuna gidiyor, sadakatsizlikle suçlamayı gönlünden geçirmiyordun ama.
Bana ne öfkeleniyorsun; ben değişmedim ki, sen değiştin.
Benim sadakat ölçütüm halktır. Halka verilen sözlerin tutulup tutulmadığıdır. İhaneti arayacaksan buralarda ara. Beni suçlayacağına, halka verdiğin reform sözlerini tutmamanın ne olduğunu, otur da sen düşün asıl. Kafayı Esed’e takmışsın, sabah akşam gözün başka bir şey görmüyor.
Türkiye’nin en büyük talihi gibiydin; ne olduysa oldu, en büyük talihsizliği olmaya başladın.
“Hele dur da, olacakları bir gör bakalım” diyorsun. Bu ordunun en büyük cephaneliklerinden biri bir köyün içinde mi, yoksa köy mü onun içinde, baktım mı görüyorum zaten. Senin generallerinin arayıp bulacağı kulpları beklemeye ihtiyacım yok.
Bak sana, hadi mertlik bende kalsın, bir tiyo daha vereyim:
“Bana ordudonatım birlikleriyle ilgili TMK’ları (Teşkilat, Malzeme, Kadro) getirin”diyeceksin. Bak bakalım orada “Avcı Eri” var mı? Üç hafta eğitim görmüş bir Mehmetçik, ancak avcı eri yapılabilir çünkü. Onun yeri de olsa olsa piyade bölüğüdür.
Aman Allah’ım, ben de neler yazıp, neler söylüyorum. Hâlâ orduya nasıl da ihanet edip duruyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016