Nevzat CİNGİRT

Yüzde 64’ün yaptığını yüzde 40 yıktı, peki size ne oluyor…
23.10.2025
89

Efendim, Düzce’de bir haftadır belediye hizmet binasının yıkımıyla ilgili adeta bir fırtına kopuyor.

Muhalefet “yapamazsın, yıkamazsın, israf” diyor; iktidar ve çevresi ise “her şeye karşısınız, hem yaparız hem yıkarız, hem de dönüştürürüz” diyerek eleştirileri savuşturuyor.

Madalyonun diğer yüzünde ise tarihin ironisi gizli: Belediye binasını yapan da yıkan da aynı siyasi gelenekten geliyor.
**
Biz gazeteciler, zaman zaman tarihin sarı sayfaları arasında dolaşmayı, “dünden bugüne” yolculuk yapmayı severiz.
Bu hem mesleğimizin gereğidir, hem de geçmişe bakmadan bugünü anlamanın mümkün olmadığını bildiğimiz içindir.

O hâlde gelin, 17 yıl öncesine gidelim…
**
Dönemin belediye başkanı Mehmet Keleş, bugün yıkımına başlanan belediye hizmet binasının açılışını — yine böyle bir sonbahar gününde, Ekim 2008’de — yaparken kürsüde şöyle demişti:

“Yerel seçimlerde yüzde 64 oyla biz göreve geldik.


Bu oran bizim sorumluluğumuzun da oranıdır.

Bu bina bizim değil, Düzcelilerindir. Ekibim ve ben sizler için çalışıyoruz.


Bugüne kadar ne yaptıysak, birlikte yaptık.”
**
Dün Mehmet Keleş’in “modern mimari” diyerek övgülerle açtığı binayı alkışlayanlar ile bugün aynı binaya “ucube, tarihi dokuya uymuyor” diyerek karşı çıkanlar, aynı siyasi geleneğin insanları değil mi?


Ne de olsa, rüzgâr hangi yönden eserse, bazıları o yana döner, bu şehirde…
*
Bugün, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Cedidiye Meydanı 2. Etap Projesi için şöyle diyor:

“Bu yeni bir proje değil. Geçen dönem planlayıp halkımıza sunduğumuz bir projeydi.

Birinci etabı yaptık, vatandaşlarımız memnun kaldı.

Bu dönem de seçim öncesi açıkladığımız 100 proje arasında yer aldı.

Milletimiz 31 Mart seçimlerinde bize destek verdi, yani bu projeyi milletimiz onayladı.

Biz de sözümüzü tutarak bu projeyi hayata geçiriyoruz.

Bu meydan tamamlandığında bir küçük Süleymaniye’dir, bir küçük Selimiye’dir.”
**
Peki, o dönem Mehmet Keleş kendisine oy vermeyen yüzde 35’in fikrini sormuş muydu? Da..

Bugün yüzde 40 oyla seçilen bir belediye başkanı, kendisine oy vermeyen yüzde 60’ın ne düşündüğünü sorsun…

**
Asıl sorulması gereken soru bu: Muhalefet nerede?

Evet, 15 yıl önce yüzde 35’tiniz; sesiniz cılızdı, duyan azdı.

Bugün yüzde 60’sınız. Sesiniz daha gür çıkmalı. Alternatif proje sundunuz mu? Meclise öneri getirdiniz mi? Şehir plancısından mimarına, çevre mühendisinden hukukçusuna kadar bir araya gelip kamuoyuna bu projenin neden yanlış olduğunu anlatabildiniz mi

CHP’li ya da Yeniden Refahlı Belediye meclis üyeleri meclise alternatif bir öneri getirdi mi? Bunu kamuoyu ile paylaştı mı?
Faruk Özlü aylardır “yıkacağız, yapacağız, dönüştüreceğiz” diyor. Siz ne dediniz?

CHP’sinden İYİ Partisine, MHP’sinden Zafer Partisine, Anahtar Partisinden DEVA’sına, Yeniden Refah’ından Saadet’e kadar…

CHP Düzce Milletvekili Talih Özcan, iktidarın yaptıklarına övgü düzmekten başka, bu bina için ne yaptı mesela? Yıkımın başladığı gün can havliyle yayınladığı videodan başka ne dediğini duyan, bilen var mı?

Elin oğlu dozeri kapıya dayamadan önce, bırakın sokağa inmeyi, ortak bir basın açıklaması bile yapamadınız.

**
Evet…
Projeye benim de itirazlarım var: yolu, yöntemi, zamanı, iletişim şekli…

Kamuoyu hazırlanmadan kazma kürekle işe başlanmasını ben de doğru bulmuyorum.
*
Ama bir gerçek var: Şehirler sadece seçim kitapçıklarından ibaret olmamalıdır.

Faruk Özlü “Ben seçim kitapçığıma yazdım, vatandaş da destek verdi” diyor. Güzel, ama yetmez.
*
Çünkü şehir dediğimiz şey, sadece oyla değil; ki o da yüzde 40..

Ortak akılla, katılımla, tartışmayla, uzlaşmayla şekillenir.

Bunu başaramazsak, Ali yapar, Veli bozar, paralar suyunu çeker azar azar demeye devam ederiz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar